Özellikle de Koronavirüs pandemisinin etkisiyle büyük değişiklikler gösteren çalışma kültürünün son trendi “Sessiz Terk” gittikçe yayılıyor. İşte detaylar!
Çalışma hayatının zorluklarına herkes maruz kalmıştır. Bu zorluklar kimi zaman ekstra ücret almadan fazla mesai yapmak, kimi, zaman da iş tanımının dışında birçok görevi yerine getirmek şeklinde karşımıza çıkıyor. Mobbing ve benzeri zorluklardan bahsetmiyoruz bile!
Ancak koronavirüs pandemisinin de etkisiyle kökten değişmeye başlayan çalışma kültürünün yeni trendi, bu yapıyı değiştirecek gibi görünüyor. İşte BBC News’in haberine konu ettiği o trend: Sessiz Terk (Quiet Quitting)!
Sessiz Terk Nedir?
Sessiz Terk akımında geçen “Terk” sözcüğü sizleri aldatmasın. Sessiz Terk ile ifade edilen durum, sessiz sedasız işten ayrılmak anlamına gelmiyor. Sessiz terk sadece işin sizden gerektirdiklerini yapmayı ve ötesine kafayı yormamayı ifade ediyor. Başka bir deyişle bu akıma uyanlar, işe gelip gitmeye devam ediyor; ancak iş tanımında yer alan vazifeleri yerine getirerek sınırların dışına çıkmıyor. Yani bir sessiz terk uygulayıcısı, ne üzerine fazladan iş alıyor ne de mesai saatleri dışında elektronik posta adresini kontrol etmek zorunda kalıyor.
Pandeminin başlamasından bu yana sayıları artan genç çalışanlar, fazla mesai yapmalarının takdir edilmemesinden de maddi bir karşılığı olmamasından da bıkmış durumda ve fazla çalışma kaynaklı tükenme sendromuna hayır diyerek iş-hayat dengesini doğru kurmaya odaklanıyor. Sessiz Terk akımının temeli, kendini korumak ve maaşın kadar çalışmak prensibine dayanıyor. Amerikalı bir TikTok kullanıcısı olan @zaidlepplin’in “Hayatınız işten ibaret değil” dediği ve viral olan bir video yayımlamasıyla ortaya çıkan Sessiz Terk ifadesinin kökeninin Çin’e dayandığı düşünülüyor. BBC News’in haberinde yer alan örnekler, Sessiz Terk’in ne olduğunu tam anlamıyla açıklıyor.
“Kendimi Yeniden Güçlü Kılmaya Başlıyordum!”
Devon’da yaşayan 24 yaşındaki Georgia Gadsby March, perakende sektöründe pazarlama alanında çalışıyor ve hiçbir maddi karşılığı olmadan fazla mesai yapmak zorunda kalıyordu. Yönetici kademesindeki bir role atanmasının ardından sorumluluğu da arttı ve haftada yaklaşık 60 saat çalışmaya başladı. Artan iş yükü ve sorumluluklarının karşılığını alabilmek için müdürleriyle görüşmeler yapan genç kadın ne yazık ki istediğini alamadı ve bu durumu “Bana zam sözü verdiler ama bu asla gerçekleşmedi. Aşağılandığımı hissetmeye başladım” sözleriyle ifade etti.
“Koronavirüs salgını sırasında çalışırken, işten ayrılmaktansa sessizce işi terk etmenin daha güvenli olduğuna karar verdim. Belirsiz bir dönemdi.” diyen Georgia, bu dönemde iş tanımı dışında kalan tüm talepleri geri çevirmeye başladı ve bu yüzden eleştirilere, hatta tembel olduğu yönündeki suçlamalara maruz kaldı. Bunların üzerinde durmadığını belirten genç kadın, kendini yeniden güçlü kılmaya başladığını belirtti. Georgia sonunda işinden ayrılma yolunu seçti.
“Zam talebimin geri çevrilmesi bardağı taşıran son damla oldu”
Londra’da yaşayan 31 yaşındaki Emma O’Brien da perakende sektöründeki yönetici asistanı olarak çalışıyordu. Bu süreçte iş yükü artan genç kadın, bunun karşılığında maaşına zam talebinde bulundu. Zam talebinin geri çevrilmesinin ardından Sessiz Terk yoluna giden Emma, artık yalnızca iş tanımının gereklerini yerine getirip, daha fazlası için parmağını bile kıpırdatmama kararı aldı. Bir yıl boyunca işi sessizce terk etme kararı alan ve bu kararını uygulayan Emma, nihayetinde kaçınılmaz sonla yüzleşerek işten ayrılmaya karar verdi.
Sessiz Terk Herkesi İkna Edemedi!
Kimi çalışanlara mantıklı görünen Sessiz Terk akımı, başta profesyoneller olmak üzere birçok kişiyi de ikna edemedi. İş dünyası uzmanı Pattie Ehsaei, TikTok’ta yayımladığı videoda bu kafayla gidilirse başarılı bir kariyer sahibi olmanın mümkün olmayacağını dile getirdi. Ehsaei, konu ile ilgili konuşmasında; “Sessiz terk iş yerinde sizden beklenenin asgarisini yapmak ve vasat biri olmakla yetinmekten öte bir şey değil. Zamlar ve kariyerde yükselme imkânları, sadece ilerlemek için çaba sarf edenlere tanınacaktır. İşin asgarisini yapmak bu kapıları açmaz.” ifadelerine yer verdi.
Kariyer koçu Joanna Mallon ise birçok kişinin kendisine başvurmaya geldiğinde zaten sessiz terke başlamış olduklarını söyledi. Birine asla sessiz terk tavsiyesinde bulunmayacağını belirten Mallon, yine de bu yola neden başvurduklarını kendilerine sorduğunu anlattı. Mallon, “Herkes hayatının bir noktasında sessiz terk yoluna giriyor. Ama belki de bu artık o işle fiziksel olarak bağları koparmanın ve başka bir yola girmenin zamanının geldiğine işaret ediyor olabilir,” şeklinde konuştu.
Tekno Safari YouTube kanalına abone olmak için tıklayın!