DHL, Chicago’da açtığı Amerika İnovasyon Merkezi ile lojistik ve tedarik zinciri operasyonlarının iyileştirilmesine yönelik yeni çözümlerini geliştireceği üçüncü bir merkezi hayata geçirdi.
Yeni teknolojilere yatırım yapmaktaki kararlılığını her fırsatta ifade eden DHL, Almanya ve Singapur’daki iki inovasyon merkezine üçüncü bir halka ekleyerek, Amerika İnovasyon Merkezi’ni tüm müşterilerinin ve iş ortaklarının hizmetine sundu. Şirketin inovasyon alanındaki global ayak izini genişleten yeni merkez, en son teknoloji ile donatılmış 28 bin metrekarelik bir tesisten oluşuyor. 1969 yılında kurulduğundan bu yana DHL’i tanımlayan inovasyon ruhunu perçinleyecek bir adım olan merkezde kayda değer performans ve verimlilik kazanımları sağlayacak çözümler üzerine odaklanılacak. Aynı zamanda DHL’in teknoloji alanındaki iş ortakları ve müşterilerinin yeni çözümler geliştirmek üzere araştırma yapacakları bir buluşma merkezi olacak.
DHL e-Ticaret Çözümleri CEO’su ve Deutsche Post DHL Müşteri Çözümleri ve İnovasyon Birimi Yönetim Kurulu Üyesi Ken Allen, yeni merkeze ilişkin olarak şunları kaydetti:
“İnovasyon, 1969 yılında kurulduğundan bu yana DHL için daima bir itici güç olageldi. Mükemmeliyete ulaşmak için farklı düşünmeye önem veren bir şirket olarak tedarik zinciri sektöründe oyunun kurallarını değiştiren çözümler geliştirme konusunda en ön safta yer alıyoruz. Artık dünyanın farklı yerlerindeki üç inovasyon merkezimizle inovasyonun gücünü müşterilerimize sunduğumuz hizmetlerde kullanabiliyor ve lojistiğin geleceğini şekillendirmede aktif rol oynuyoruz. Bu merkezler, gelişmekte olan trendleri anlamak ve gerçek dünyada ticari etki yaratma potansiyeli olan fikirleri keşfetmek için platform sağlıyor. Örneğin DHL, Kuzey Amerika depolarında taşıma robotları kullanan ilk şirket oldu. Kendi kendine hareket ederek paket taşıma sistemine destek olan bu robotlar, taşıma performansını yüzde 200’e kadar artırabiliyor. Bu da hıza dayalı, küreselleşmiş e-ticaret ortamında çok önemli bir oran.”
DHL, lojistik sektöründe global bir lider olarak, müşteri-merkezli inovatif çözümleri sürekli olarak değerlendiriyor; performansı artırmak, masrafları düşürmek ve değişen müşteri ihtiyaçlarına daha iyi karşılık verebilmek için hâlihazırda çok çeşitli ileri teknoloji çözümlerinden faydalanıyor.
“İnovasyon merkezlerinde geliştirilen yenilikleri Türkiye’ye getirmek için çalışıyoruz”
Bunun DHL Express’teki yansımalarına ilişkin değerlendirmelerde bulunan DHL Express Türkiye CEO’su Claus Lassen, “DHL Express bünyesinde de teknolojik trendleri yakından izleyerek hizmetlerimizi ve verimliliğimizi artıracak yenilikçi uygulamaları geliştirmek için yoğun çaba harcıyoruz. Gerek bölgesel hub’larımızda gerekse operasyon ve hizmet merkezlerimizde otomasyonu artıracak, gönderi yükleme/boşaltma işlemlerine yardımcı olacak robot teknolojilerinden yararlanıyoruz. Ayrıca dağıtım sürecinde hem çevre hedeflerimizi destekleyecek hem de verimliliği artıracak rota optimizasyonu için Yapay Zeka (AI) ve makine öğrenmesi teknolojilerinin kullanımını artırmaya devam ediyoruz. İş süreçlerimizdeki diğer inovatif teknolojik kullanımlarını fatura düzenleme işlemlerinde tekrarlayıcı süreç otomasyonu uygulamaları, rezervasyonlar, sipariş takibi ve geliştirilmiş müşteri hizmetleri için sohbet robotları ve ses tanıma araçlarının yaygınlaştırılması olarak sıralayabilirim. DHL Express Türkiye’de önemli hedeflerimizden biri de tüm inovasyon merkezlerimizde geliştirilen en yeni teknoloji, ürün ve hizmetleri Türkiye’ye getirerek hizmet kalitemizi hep en üst seviyede tutmak. Kısa süre önce devreye aldığımız, 7/24 gönderilerinizi teslim alabileceğiniz akıllı dolap sistemi SwipBox da bunlardan biriydi. Önümüzdeki dönemde de hem kendi iç süreçlerimiz hem de müşterilerimize temas eden ürün ve hizmetlerde yenilikleri müşterilerimizle buluşturmaya devam edeceğiz” diye konuştu.