Dyson, ‘İstanbul Üniversitesi İstatistik Uygulama ve Araştırma Merkezi’ iş birliğinde yürüttüğü ‘Ev Tozu Araştırması’ ile evlerimizde karşı karşıya olduğumuz riskler hakkındaki çarpıcı detayları paylaştı. Araştırma sonuçları; bireylerin yüzde 75’inin, evlerinde bulunan toz tiplerinin farkında olmadığına işaret etti.
Teknoloji devi Dyson, ‘İstanbul Üniversitesi İstatistik Uygulama ve Araştırma Merkezi’ iş birliğinde yürüttüğü ‘Ev Tozu Araştırması’ ile evlerimizde maruz kaldığımız kirleticiler ve sağlığımız üzerindeki olumsuz etkilerine dair detayları paylaştı. Şirket; Türkiye’deki evlerde bulunan kirleticiler, sağlık üzerindeki etkileri ve temizlik alışkanlıklarıyla ilgili bilgi edinebilmek amacıyla akademiyle bir araya geldi. İstanbul’da yürütülen klinik araştırmayla, dikkat çekici sonuçlar elde edildi.
Aktarılan detaylara göre; çalışma kapsamında, İstanbul’da evlerin salon ve yatak odalarından olmak üzere toplam 60 farklı noktadan ‘Dyson V11’ kablosuz elektrikli süpürgeleri kullanılarak alınan toz örneklerine 108 farklı analiz yapıldı. Araştırmanın detaylandırılması için bu evlerde yaşayan bireylerle demografik yapıları, temizlik alışkanlıkları, sahip oldukları alerjik rahatsızlıklar ve solunum yolu problemleri hakkında anket çalışması yapılarak evlerde bulunan alerjenlerle hastalık ilişkilendirmesi üzerine analizler gerçekleştirildi. Sonuçları etkileyeceği düşünülen; evlerin bulunduğu konumlar, oturulan binaların kat sayısı, evlerde yaşayan birey ve çocuk sayısı, çocukların yaşları, evcil hayvan besleme durumu gibi kriterler gözetilerek örneklemler kategorilendirildi.
Araştırma sonuçları; bireylerin yüzde 75’inin, evlerinde bulunan toz tiplerinin farkında olmadığını ortaya koydu. Bununla birlikte; bireylerin her gün birçok farklı bakteri, metal ve mantar türüyle birlikte yaşadığına işaret edildi. Araştırma yürütülen evlerde; en çok ağır metallerin (yüzde 93’ünde 14 farklı ağır metal), daha sonra bakterilerin (yüzde 43,3’ünde 7 farklı bakteri) ve son olaraksa mantarların (yüzde 26,7’sinde tek tür mantar) bulunduğu görüldü.
Dyson ‘Ev Tozu Araştırması’ sonuçlarına göre; evlerde bulunan ağır metal sayısı, bakteri sayısından yüzde 150 faha fazla
10 evden 9’unda metal ve ağır metale rastlanırken, evlerde görülen ortalama metal sayısının ise bakteri sayısından yüzde 150 daha fazla olduğu tespit edildi. Çalışma yürütülen evlerin yüzde 10’nunda; bireyler üzerindeki tehlikeli etkilerinden doğurganlık engelleyici özelliğiyle dikkat çeken, büyük iş ve üretim makinelerinden, kumaş boyası, mıknatıs özellikli aletler ve elektronik cihazlardan ortaya çıkan “Molibden” ağır metaline yüksek miktarda rastlandı.
Bakteride ise özellikle evcil hayvanlar, sinekler ve temas yoluyla yayılan “Coccus” türüne evlerin yüzde 93,3’ünde rastlanırken, evlerin çoğunda (yüzde 57) 7 bakteriden (Coccus, Bacillus, Staphylococcus, Streptococcus, Diplococcus, Coccobasilli ve Basillus) ortalama 4’ünün bulunduğu tespit edildi. Bireylerin uyuduğu yerdeki oksijen dengesinin bozulmasına, kaliteli bir uyku uyuyamamasına, burun tıkanıklığına, ağız ve boğaz gibi nefes yollarının kurumasına ve tahribata sebep olan “Hyphae” mantarına; evlerin yüzde 26,7’sinde rastlanması ve bulunan noktaların ağırlıklı olarak yatak odası olması da çalışmada dikkat çeken bir başka nokta oldu.
Dyson ‘Ev Tozu Araştırması’ kapsamında, Türkiye’yi temsil niteliği bulunan 30 haneden faydalanıldığı ifade edildi. Görüşülen hanelerdeki bireylerin yüzde 58’i, hanelerinin temizliğinin iyi olduğunu belirtti. Geri kalan yüzde 42 ise hanelerinin çok temiz olduğuna inandıklarına işaret etti. Hastalıklara rastlanılan evlerin hepsi; sıklıkla çamaşır yıkayan, duş alan ve günde yaklaşık 10 kez el yıkayan bireylerin yaşadığı evlerden oluşuyordu. Toz örneklerinin toplandığı hanelerde yaşayan bireylerin yüzde 41’i erkek, yüzde 59’u ise kadındı.
Evlerde alerjenlerle yaşayanlar, birçok sağlık sorunuyla karşı karşıya kalıyor
Konuyla ilgili değerlendirme yapan İstanbul Üniversitesi İstatistik Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Haluk Zülfikar, açıklamasında “Araştırmalara göre evlerimizde bulunan bakteriler özellikle sepsis gibi vücudun bağışıklık sisteminde ciddi hasarlara, beyin ve sinir siteminde ciddi sorunların ortaya çıkmasına sebep olabilecek encephalitis (sinir sistemi rahatsızlıkları) hastalıklara, kalp zarı ve kalp kapakçık problemlerine, ürolojik sorunları olan bireylerde sorunların tetiklenmesine, ağız-yutak hastalıklarına, alerji, astım ve solunum yolu rahatsızlıklarına neden oluyor” ifadelerine kullandı.
Zülfikar, daha sonra sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Elde edilen sonuçlara göre; evlerde söz konusu alerjenlerle yaşayanlar, yüzde 22 oranında solunum bozuklukları, zatürre, burun, göz vb tahrişler, yüzde 22 oranında beyin işlevlerinde bozulma, kemik yapısının zayıflık, doğurganlıkta azalma, yüzde 22,5 oranında böbrek, karaciğer sorunları ve yüzde 11,3 oranında kırmızı kan hücrelerinde azalma ve kromozon bozuklukları-mutasyonlara uygun hale gelme problemleriyle karşı karşıya. Araştırma; evinde yoğun miktarda bakteri bulunan bireylerin yüzde 56,7’sinde alerjik hastalıkların, bakteri ve metal yoğunluğu yüksek evlerdeki bireylerin yüzde 7,69’undaysa alerji ve astım problemlerinin aynı anda olduğunu gösterdi.”
Hastalıklara rastlanan evlerin yüzde 100’ü, sıklıkla elektrikli süpürgeyle temizlik yapıyor
Diğer yandan; hastalıklara rastlanan evlerin yüzde 100’ünün seyrek ya da orta sıklıkta değil, aksine sıklıkla elektrikli süpürgeyle temizlik yaptığı görüldü. Çok detaylı olmasa da genellikle haftada ortalama 3 kez elektrikli süpürge kullanıldığını ortaya koyan araştırma sonuçlarına göre; çoğunlukla astım hastalığına sahip ve evini haftada yaklaşık 3 defa temizlediğini belirten bireylerin (yüzde 99,78) yaşadıkları ortamda hastalığa sebep olan partiküllere rastlanması, doğru şekilde temizliğin önemini bir kez daha gözler önüne serdi.
Doğru bir şekilde temizlik yapmanın önemini vurgulayan ve daha sağlıklı bir yaşam alanı için çözüm sunmak isteyen Dyson mühendisleri; tüm makinelerini, son teknolojiye sahip laboratuvarlarda ve dünyanın pek çok yerinde bulunan gerçek evlerde titiz testlerden geçirerek tasarlıyor. En zorlu koşullarda ve optimum sürede test edilen makinelerle, dünyanın her yerinden gelen toz örnekleri kullanılarak yüzlerce zemin üzerinde denemeler yapılıyor.
‘Dyson V11’ kablosuz elektrikli süpürge, gözle görülemeyen parçacıkları da yakalıyor
Şirketin en akıllı ve en güçlü elektrikli süpürgesi olarak kabul edilen ‘Dyson V11’ kablosuz elektrikli süpürge, özel dijital motorundan aldığı güçle çalışıyor. Tamamen kapalı “HEPA” filtre sistemiyle polen, bakteri, küf, toz akarı döküntüleri ve evcil hayvan kepeği gibi ince toz parçacıklarını yakalamada oldukça etkili olan ürün, 0.3 mikron kadar küçük partikülleri yüzde 99,99 oranında hapsediyor.
Aktarılan detaylara göre; halı, zemin, döşeme, yumuşak mobilyalar ve yataklardaki tozu temizlemek, iç mekandaki toz parçacıklarının miktarını azalttığından evdeki toz seviyesini de dolaylı olarak iyileştirebiliyor. ‘Dyson V11’ kablosuz elektrikli süpürge; ince parçacıkları bile haznesine ve filtresine hapsedip temiz hava yayarak temizlik rutinini en hızlı, verimli ve sorunsuz şekilde gerçekleştirmeye imkan tanıyor. Ürün; gelişmiş filtre ve conta sistemiyle, yalnızca görülebilen tozu değil görülemeyen parçacıkları da yakalıyor. Cihaz ayrıca; farklı zeminler için geliştirilen birçok farklı başlığı ve aparatıyla, her zeminde ve en ince çatlaklarda bile derinlemesine temizlik sunmayı hedefliyor.
Teknoloji haber bülteni DigiToll‘ü izlemek için tıklayınız.
İlginizi çekebilir:
James Dyson, Tarım ve Teknoloji Arasındaki İlişkinin Geleceği ile İlgili Konuştu
Dyson, Temizleyen ve Nemlendiren İlk Üçü Bir Arada Hava Temizleme Fanını Tanıttı
Dyson, koronavirüs hastaları için 10 günde ventilatör geliştirdi
Dyson, Türkiye’deki ilk servis merkezini İstanbul’da açtı
Telefon ekranı temizliği için kullanılmaması gereken ürünler!
Samsung, Ultraviyole ışık ile telefon temizliği yapmaya başladı