Akıllı telefonlarda yüksek şarj hızları bataryanın ömrünü azaltır mı? Ayrıntılar haberimizde
Özellikle akıllı telefonları hızlı şarj etmek ve o şarjı daha uzun süre muhafaza etmek için tüm şirketler en iyi teknolojileri geliştirmek için yarış içinde. Zamanla yarıştığımız günümüzde de telefonumuzu en hızlı şekilde şarj etmek istemek en doğal hakkımız. İşte bu nedenle dünyanın en büyük telefon üreticileri, her geçen gün daha yüksek hızlı şarj imkanı sunan adaptörleri piyasaya sunmaya devam ediyor. Apple, Huawei, Oppo gibi dünya devleri 240W’lara varan hızlı şarjları yarıştıradursun, kullanıcıların aklındaki en büyük soru şu oluyor: “Bu kadar yüksek hızda şarj, telefonumun aşırı ısınmasına sebep olup pile zarar vermez mi?”
2,5 saatlik şarjdan 17 dakikaya inen şarj süreleri
Konuya ilişkin bilgi veren Mcdodo Türkiye Genel Müdürü Mehmet Uçurum, özellikle son aylarda her gün yeni bir marka bir diğerinden hızlı şarj çıkarmaya başladığını ve hızlı şarj pazarı gittikçe büyüdüğünü belirterek, “Daha birkaç yıl önce iPhone kutularından çıkan 5W’lık adaptörler, hepimiz için gayet yeterliydi. 2.5 saatte tam şarj ediyordu. Sonra Pixel’in çıkardığı 18W şarj, hepimiz için süper hızlı şarj oldu. Ardından iPhone 20W şarja çıktı. Sonra birden birkaç yıl içinde hem Apple hem diğer markaların çıkardığı 30, 45, 65, 80W telefon şarjlarını deneyimledik. Bugün Xiaomi 12 Pro, 120W şarj adaptörüyle beraber geliyor ve 17 dakikada telefonu yüzde 100 şarj ediyor. Birkaç hafta önce de Oppo, 240W şarjın demosunu yaptı ve bu denemede sadece 9 dakikada yüzde 100 şarja ulaştı. Birkaç sene önce hayal bile edemeyeceğimiz hızları görüyoruz” dedi.
Kullanıcıların aklındaki soru: Yüksek hızlı şarj, telefonuma zarar verir mi?
Bu noktada tüm akıllı telefon kullanıcılarının aklına gelen ilk sorunun ise “Bu kadar hızlı yüksek şarj, bu kadar küçük pillere nasıl zarar vermeden şarj edebilir?” olduğunu söyleyen Uçurum, şöyle devam etti: “Haliyle kullanıcılar, bu kadar yüksek hızlarda şarjın bu kadar küçük telefonlara zarar vermeden şarj edemeyeceğine inanamıyor ve bu durumu sorguluyor. En çok akla gelen telefonda ciddi bir ısınma problemi yaratabileceği konusu. Evrensel olarak bataryaya zarar vermeden bu kadar hızlı şarj olacağına inanmıyorlar. Ama bu kaygılar doğruysa, bu kadar marka, bütün sektör neden her gün daha yüksek hızlı şarj üretmek için milyonlarca dolar yatırım yapıyor?”
Telefonların şarj süreci nasıl işliyor?
Bu noktada akıllı telefon pillerinin pil donanımının devreye girdiğini hatırlatan Uçurum, genel şarj prosesini şöyle anlattı: “Şu anda akıllı telefonların bataryaları lityum iyon ya da lityum polimer. Pilin pozitif ve negatif tarafı var. Telefonda şarj olduğunda akış, pilin negatif tarafından pozitif tarafına doğru oluyor. İyonlar orada toplanıyor. Şarj bitip şarja takıldığında ise iyonlar pozitif taraftan negatife doğru akışa geçiyor ve orada toplanıyor. Şarj bataryası bir çeşit sünger gibidir. Full şarj olmaya yaklaştıkça artık o kadar yüksek bir hızla akımı ememezler ve bazı kayıplar olmaya başlar. Bu akım kaybı da bataryanın ısınmasına sebep olur. Yani kısacası aslında şarj süreci, düz bir çizgi değil bir eğriden ibaret. Her gün arttığına şahit olduğumuz bu akım oranları da aslında sabit bir şarj oranı değil, şarjın pik yaptığı nokta.”
Akım gösteren dijital kablolar işe yarıyor mu?
Mcdodo’nun da ürettiği akım göstergeli dijital şarj kablolarıyla, telefonunuza giren akımın miktarını ve pilin doyma oranına göre nasıl bir değişiklik gösterdiğini artık takip edebildiğini sözlerine ekleyen Uçurum, “Zaman geçtikçe şarj protokolü sırasında gerçekleşen iyon transferi sayısız defa tekrarlandıkça, pil yavaş yavaş zarar yıpranmaya başlar ki, bu oldukça doğaldır. Fakat tüm bu döngüde pile zarar veren doğal yıpranma değil ısınmadır. Fakat pildeki iyonlar ısınmaya karşı oldukça hassas ve dirençsizdir.
Dolayısıyla pil söz konusu olduğunda amaç pilin normalden daha çabuk yıpranmasına engel olmak için, ısınmayı minimize etmek. Daha hızlı şarj daha hızlı ısınmayı beraberinde getirdiği için de gün geçtikçe hızlanan şarjların da telefonunuz zarar verdiğini düşünmek oldukça doğal bir çıkarım olur” dedi.
Paralel şarj: Isınmaya karşı geliştirilen teknolojilerden biri
“İşte son yıllarda teknoloji şirketlerinin üzerinde çalıştığı en önemli konulardan biri de mümkün olan en hızlı şarjı, mümkün olan en düşük pil ısınma derecesiyle sunabilmek oldu.Şu anda büyük telefon şirketlerinin ardı ardına çıkardığı yüksek hızlı şarj bataryalarının ısınmaya karşı koruma teknolojileri bu problemi büyük oranda ortadan kaldırıyor” diyen Uçurum, şunları anlattı: “Ayrıca son yıllarda ünlü markaların hızlı şarjda ısınmayı önlemek için kullandığı yöntemlerden biri de paralel şarj. Bu yöntemde bataryayı iki farklı hücreye ayırıp, gelen akımı da ikiye bölerek 2 farklı pil gibi şarj ediyorsunuz. Böylece pil akımın tamamını, 2’ye bölünmüş olarak alıyor. Dolayısıyla yüksek şarjı ısınmadan yapabiliyorsunuz. Şarj hızlarının yükselmesiyle beraber son yıllarda üretilen akıllı telefonların çoğu da şarj sırasında ısınmayı önleyen ‘soğutucu’ bir donanımla birlikte geliyor. Bunu birkaç senedir özellikle oyun amaçlı üretilen telefonlarda görüyoruz.”
Hedef: 800 şarjdan sonra yüzde 80 pil sağlığı
Peki, bütün bu yöntemler işe yarıyor mu? Bu sorunun çözümü bu kadar basit mi? Telefonu yeterince soğutursanız istediğiniz yüksek güçte hiç ısınmadan şarj edebilir misiniz? Bu soruların cevabını Uçurum şöyle veriyor: “Ne yaparsanız telefonunuzun piline zarar vermiş olursunuz. Telefon sektöründe bunun için bir standart var. Yüzde 80 pil sağlığı 800 şarjdan sonra. Bu yaklaşık 2 yıla denk geliyor. Yani sağlıklı bir pilde hedef 2 yıl sonra yüzde 80 pil sağlığı. Şu an yüksek hızlı şarjlarla ilgili yapılan laboratuvar testlerinde, 800 hatta bazı markalarda bin 600 hızlı şarj dolumundan sonra batarya sağlığının yüzde 80 oranında olduğu kanıtlanmış durumda. Bu kadar yüksek hızlı şarjlar hayatımıza yeni girmiş olsa da yapılan bilimsel testler, pile zarar vermediğini kanıtlıyor.”
Tekno Safari YouTube kanalına abone olmak için tıklayın!