Okuma Süresi
5 dakika

Elektronik güvenlik firması Pronet kısa süre önce yeni servisi Mobil Panik Butonu’nu duyurdu. Şirketten yeni servisle ilgili bilgi aldık

Kısa süre önce kullanıma sunduğunuz Mobil Panik butonu hangi alanda tüketicinin ihtiyacını karşılıyor ve yarattığı temel fark nedir?

 Pronet olarak bizi tercih eden kullanıcılarımızın güvenlik ihtiyacının bütününe yanıt verebilmek en büyük önceliğimiz. Bunu yaparken de tüm teknolojik altyapımızı kullanıyoruz. Yaşadığımız olağanüstü pandemi şartları, bireylerin ihtiyaç duyabileceği farklı güvenlik sıkıntılarının da ortaya çıkmasına sebep oldu. Uzun süren sokağa çıkma yasakları ve kısıtlamalar, bizi hem sevdiklerimizden hem de aile büyüklerimizden zorunlu olarak ayrı bıraktı. İş yerlerimiz uzun süre kapalı kaldı. Bu sebeple değişen şehir yaşamı ile daha önce düşünmediğimiz pek çok durumda desteğe ihtiyaç duyduk. Ayrıca daha önceleri de olduğu gibi özellikle çalışan anne-babaların servisle veya yalnız okula giden çocuklarının, ileri yaşlardaki aile büyüklerinin, özel ilgi gerektiren durumları olanların ve yalnız yaşayan kadınların ihtiyaçları da değişti.

Bununla birlikte akıllı telefonlar uzun zamandır hayatımızın odak noktası. Pandemi ile artan gereksinimlerle birlikte artık hepimiz neredeyse tüm hizmetleri akıllı telefonlardaki uygulamalar aracılığıyla alıyoruz. Dolayısıyla güvenlik hizmetinin de bu teknolojik ve yaşam değişikliğinin dışında kalması mümkün olamazdı. Pronet Mobil Panik Butonu da tüm bu ihtiyaçlar doğrultusunda ortaya çıktı.

Mobil Panik Butonu’na yapılan tek bir dokunuşla acil yardım ihtiyacı, hemen Alarm Haber Alma Merkezimize iletiliyor. Bu sırada kullanıcımızın yakınlarına da bilgi gitmiş oluyor. Alarm Haber Alma Merkezimiz ihtiyaca göre itfaiye, ambulans veya polisi kullanıcımıza yönlendiriyor. Canlı konum takibi sayesinde hem kullanıcımızın yakınları hem de Alarm Haber Alma Merkezi, gerekli yardım ihtiyaç sahibine ulaşana kadar konumu takip ediyor. Yani risk ortadan kalkana kadar takibi bırakmıyor.

Pronet olarak hem kullanıcılarımızı hem de kullanıcılarımızın değer verdiği kişileri, bir güven çemberi içinde tutmayı sağlıyoruz. Düzenli olarak travma eğitimi alan ve acil durumda ne yapması gerektiğini bilen uzman çalışanlarımız, 7 gün 24 saat tehlike durumunda kullanıcılarımıza soğukkanlılıkla yardım ederek destek oluyorlar. Herhangi bir acil durumda ortalama 10 saniye içerisinde kullanıcılarımızı en hızlı şekilde arayarak yardımcı oluyorlar. En temel farkımız bu diyebiliriz.

Panik butonu kimin için gerekli? Kim, neden almalı?

 Bir acil durum uygulaması olan Pronet Mobil Panik Butonu’nu, sadece evlerde ya da iş yerlerinde değil, nerede olursa olsun güvende hissetmek isteyen herkes kullanabilir. Kullanıcılarımızın sevdikleri, yalnız yaşayan aile büyükleri, yanlarında olamadığı zamanlarda güvenliğinden endişe ettikleri çocuklarının da evde ya da sokakta tek bir tuşa basarak yardıma ulaşmalarını sağlıyor.

Kullanıcılarımız, nerede olursa olsun evden okula gidiş ve okuldan eve dönüşte, çocuklarının bulunduğu yeri kontrol edebiliyor ve güvende olduğundan emin olabiliyor. Ayrıca deprem ve sel gibi doğal afetler, darp, hırsızlık, gasp, yangın, trafik ya da ev kazaları ile sağlık sorunları gibi tehlike anlarında da Mobil Panik Butonu hem kullanıcılarımızı hem de kullanıcılarımızın yakınlarını güvenliklerinden ya da sağlık durumlarının iyi olduğundan emin olana kadar sürekli takip ediyor.

Mobil Panik Butonu’nun arkasındaki teknoloji ve  yazılım süreçleri nelerdir?

 Mobil Panik Butonu, iOS ve Android telefonlarda çalışıyor. Bir tehlike anında butona basılmasıyla birlikte mobil uygulamadan gelen sinyaller, yazılım entegrasyon altyapımız sayesinde anında Pronet Alarm Haber Alma Merkezimize konum bilgisiyle birlikte ulaşıyor. Pronet Alarm Haber Alma Merkezi, bu sinyali lokasyon bilgisiyle birlikte değerlendirerek önce kullanıcıyı arıyor. Tehlike durumunun öğrenilmesiyle birlikte olay yerine polis, itfaiye ya da ambulans yönlendirmesi yapıyor ve bu ekipler gelene kadar da kullanıcıyı takip etmeye devam ediyor.

Pronet’in kısa süre önce tanıttığı Mobil Panik Butonu’nun ekran görüntülerine örnekler

Deprem anında da kullanılabilir mi? Arkasındaki iletişim teknolojisi çökmeden kullanılabilecek yapıda mı?

Ülkemiz bir doğal afet bölgesi olduğundan üzücü de olsa zaman zaman deprem haberleri alıyoruz. Bu nedenle de bir deprem olması durumunda hazır olmak için deprem çantaları hazırlıyor, yatağımızın yanında el feneri bulunduruyoruz. Ama cep telefonlarımız sürekli yanımızda. Biz de Pronet olarak, o an yaşanan panikle hazırlanan deprem çantaları, el feneri hemen akla gelmeyebilir ya da ulaşmak zor olabilir diye düşünerek Mobil Panik Butonu’na kullanıcı konumunun tespiti için düdük sesi ve el feneri gibi yeni özellikler ekledik. Böylece herhangi bir tehlike anında olduğu gibi yaşanabilecek bir doğal afet durumunda da kullanıcılarımız hem Alarm Haber Alma Merkezimizden hem de yakınlarından anında yardım isteyebiliyor.

Şu anda piyasada bulunan hiçbir uygulama, internetsiz ortamda çalışamıyor. Ancak biz Pronet olarak, kendimizi sürekli geliştiriyor ve kullanıcılarımıza en faydalı şekilde hizmet vermeyi hedefliyoruz. Bu nedenle Mobil Panik Butonu’na bu özelliği en kısa zamanda ekleyebilmek için hazırlıklarımıza tüm hızımızla devam ediyoruz. Önümüzdeki aylarda, Mobil Panik Butonu üzerinden internet olmasa bile SMS altyapısını kullanarak kullanıcılarımızın acil durum bilgilerini hem en yakınlarına hem de Alarm Haber Alma Merkezi’ne konum bilgisi ile paylaşarak destek olmaya devam edeceğiz.

Bilindiği üzere deprem gibi doğal afet anlarında telefon hatları kilitlenerek yakınlarımıza ve sevdiklerimize ulaşmayı zorlaştırıyor. Mobil Panik Butonu internet altyapısına sahip olduğundan bu gibi durumlarda dahi, kullanıcılarımızın internetinin aktif olduğu tüm zamanlarda uygulama üzerinden konum bilgisini ve acil yardım ihtiyacını yakınlarına ve Alarm Haber Alma Merkezine iletiliyor.

2022’de üreteceğiniz/pazara sunacağınız güvenlik çözümlerinde teknoloji işin neresinde olacak?

Dijitalleşme artık hayatımızın olmazsa olmazı. Pandemi koşulları ve dijitalleşmenin de etkisiyle elektronik güvenlik sektörünün sunduğu çözümler de tabii ki değişti. Teknolojik gelişmeleri yakından takip ediyoruz ve Pronet olarak, bu bizim en büyük önceliklerimizden biri. Ürün ve hizmetlerimizi sürekli güncelliyoruz ve kullanıcılarımızın hizmetine sunduğumuz tüm ürünlerimizin en son teknolojiye sahip olmasını sağlıyoruz. Bu da bizi, Türkiye’nin en teknolojik güvenlik ürünlerine sahip marka yapıyor.

Değişen ihtiyaçlar ile sektörde yeni trendler ortaya çıkıyor ve kullanıcılarımız artık standart sistemlerin dışında, özel güvenlik ihtiyaçlarına göre kişiselleştirebilecekleri sistemleri tercih ediyorlar. Biz de Pronet olarak, teknoloji ağırlıklı yatırımlar yapıyoruz. Her kesimin güvenlik ihtiyaçlarının birbirinden farklı olduğunu biliyoruz ve bu nedenle özellikle kişiselleştirilebilen, cep telefonlarıyla entegre çalışan ve uzaktan kontrol sağlayan sistemlerin alanını genişletmeyi sürdürüyoruz. Kullanıcılarımız; alarm sistemlerini uzaktan kurup-kapatabiliyor, akıllı video ile evlerini izleyebiliyor, kapılarının kilidinden prizlerine kadar her şeyi kendileri kontrol edebiliyor. 2022 yılında, Akıllı Güvenlik Otomasyon Sistemi ile kullanıcılarımız için güvenlik merkezli zengin bir ekosistem yaratmayı hedefliyoruz.

Güvenlik çözümlerinin geleceğinde ne gibi yenilikler/trendler öngörülüyor?

Türkiye’de 1 milyar dolar büyüklüğe yaklaştığı tahmin edilen elektronik güvenlik sistemleri pazarı büyümeye devam ediyor. Elektronik güvenlik sistemleri sektöründe pazar penetrasyonu ABD’de yüzde 20-25 bandındayken, bu oran Avrupa’da yüzde 10 seviyelerinde. Ülkemizde ise alarm haber alma merkezine bağlı elektronik güvenlik sistemi kullanan ev ve iş yerlerinin penetrasyonu yüzde 1,5. Bu verilere bakıldığında Türkiye’nin şu an için gelişmiş ülkelerin gerisinde olduğunu görüyoruz. Fakat farkındalık da giderek artıyor. Artan kentselleşme, toplumsal yapıdaki dönüşümler ve gelişen teknoloji, çözüm sunduğumuz kitlenin giderek büyümesini sağlıyor. Tüm bu gelişmelere ek olarak pandemi süreciyle birlikte ihtiyaç duyulan acil sağlık destekleri, karantina döneminde kapalı olan ya da tam kadroyla çalışamayan iş yerlerinin güvenliğinin sağlanması pazarın dinamiğini değiştirmeye başladı. Artan güvenlik ihtiyacı, toplumsal yapıdaki değişimler ve gelişen teknoloji farkındalığı gibi unsurların da etkisiyle önümüzdeki dönemde pazarın genişlemeye devam edeceğini öngörüyoruz.

Tekno Safari YouTube kanalına abone olmak için tıklayın!

 

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz