Kral Abdullah Bilim ve Teknoloji Üniversitesi araştırmacıları, kanser hücrelerini öldürmek için üç aşamalı yeni bir yöntem geliştirdi. Geliştirilen yöntem, tümörü öldürmek için yararlanılan birkaç tekniğin kombinasyonunu kullanıyor ve bunu yaparken yan etkileri minimuma indiriyor.
Suudi Arabistan’da 2009 yılında kurulan Kral Abdullah Bilim ve Teknoloji Üniversitesi araştırmacıları, ortak bir çalışma gerçekleştirerek kanser hücrelerini öldürmek için üç aşamalı yeni bir yöntem geliştirdi. Paylaşılan detaylara göre, uzmanlar bunun için belli bir kanser bölgesine yönlendirilebilen, ilaçla kaplı demir nano-teller tasarladı ve bunu harici bir manyetik alan kullanarak yaptı. Manyetik alan kullanımı ise üç aşamalı kanser tedavisi tekniğini etkinleştirmeyi mümkün kıldı.
Çalışmadan ortaya çıkan sonuç, kanser hücreleriyle ilgili oldukça etkili ve güvenli bir tedavi sağlayabildi. Aktarılan detaylara göre; birkaç yöntem birden kullanılarak ortaya çıkarılan teknik, kanser hücresi ölümünü maksimuma çıkarırken ilacı doğrudan kanser hücrelerine taşıyabilmesinin yarattığı hedef odaklı yapısı dolayısıyla olası yan etkileri de minimuma indirebiliyor.
Konuyla ilgili açıklama yapan araştırmacılar demiri, nano-telleri tasarlamak için güvenli olması sebebiyle seçtiklerini ifade etti. Üniversitedeki araştırma grubunun yöneticisi olan Saidürgen Kosel, demirin moleküler formda vücutta oksijen taşınması için gerekli olan doğal bir malzeme olduğuna işaret etti. Yöntemde kullanılan demir temelli materyallerin hastalığın tedavisinde önemli rol oynayan bazı manyetik özelliklere sahip olduğunu söyleyen Kosel, ekibin zararsız manyetik alanları kullanarak bu materyalleri taşıyabildiğini, istenilen bölgeye yönlendirebildiğini ve hatta manyetik rezonans görüntüleme yoluyla tespit edebildiğini ifade etti.
Teknik, kanser karşıtı ilacı en çok ihtiyaç duyulan noktaya taşıyabiliyor
Uzmanlar, düşük güçteki manyetik alanları kullanarak nano-telleri hedef hücrelerin zarını açmaya ve hücreleri öldürmeye yönlendirebildi. Ekip ayrıca, kanser karşıtı bir ilacı pH duyarlı bağlayıcılar aracılığıyla nano-tellere bağlamayı başardı. Sonrasında, bir tümörün çevresi sağlıklı bir hücrenin çevresine göre daha asidik olduğu için bağlayıcılar kanser hücresinin içinde ve çevresinde ayrışmaya başladı. Böylece, kanser karşıtı ilaç en çok ihtiyaç duyulan noktaya aktarılmış oldu.
Ekip üyelerinden birisi olan Aldo Martinez-Banderas, böylesi bir kombinasyonun tek başına bireysel tedavi yöntemlerinden veya kanser karşıtı ilaçlardan çok daha etkili olduğunu ifade etti. Yöntemin şimdilik oldukça fütürist bir yaklaşım gibi göründüğünün farkında olduğunu belirten Banderas, gelişmelerin yaklaşıyor olduğunu da sözlerine ekledi.