Gelişen teknoloji ve nesnelerin internetiyle artık birbiriyle konuşan, iletişim kurabilen cihazlar, hayatımızın her yerinde. Cep telefonu ve bilgisayar dışında internet bağlantısı olan cihazlar günden güne artıyor. Fakat bu durum riskleri de artırıyor. Hayatımız dijitalleştikçe saldırılar artıyor ve veri güvenliği ön plana çıkıyor. Zararlı yazılımlar, siber saldırılar ve hackerlar verilerimizin güvenliğini tehdit ediyor.
Antivirüs markası Eset, dijitalleşmeyle artan siber saldırı ve zararlı yazılım saldırı yağmuruna cevap verecek 2020 sürüm güvenlik yazılımlarını ‘senin olan sende kalsın’ sloganıyla tanıttı.
Düzenlenen etkinlikte konuşan Eset Türkiye CEO’su Alain Soria, her saniye 4 yeni zararlı yazılımın üretildiğini ve bu rakamın yılda yaklaşık 130 milyon yeni zararlı yazılıma denk geldiğine değindi. Zararlı yazılımların hayatımıza etkilerinin altını çizen Soria, bu rakamın 2020’de saniyede 5 kötü yazılıma denk geleceğini ve tehditlerin artacağını, bunun da kurumlar ve bireyler için veri güvenliğini daha da önemli bir konu haline getireceğine değindi.
Bireysel kullanıcılara yönelik ürünler hakkında konuşan Eset Türkiye Ürün ve Pazarlama Müdürü Can Enginkurban, bireylerin her ne kadar deneyimli olursa olsun sürekli tehditlere açık olduğuna ve bunun önüne geçmek için güvenlik önlemleri alması gerektiğine değindi. Enginkurban, “Deneyimli kullanıcılar açık alanlarda wifi kullanmayarak, kredi kartı bilgilerini her siteye eklemeyerek, ilgisiz ve tehdit içeren mailleri açmayarak kendi önlemlerini alıyor ama bu yeterli değil. Çünkü teknoloji ve nesnelerin internetiyle tehdit her geçen gün artıyor. Evimizde internete bağlı cihazların sayısı her geçen gün artıyor ve bu da bizi açık bir hedef haline getiriyor. Çünkü hackerlar her alandan saldırıyor. Bu sebeple, kişisel önlemlerden çok daha fazlasına ihtiyacımız var.” dedi.
Dünyadaki Zararlı Yazılım Sayısı 2019 sonunda 1 milyarı aşacak
Gelişen teknoloji hayatımızı kolaylaştırdıkça aynı zamanda kişisel ve profesyonel verilerimizin güvenliğini de tehdit ediyor. Gerekli önlemler alınmadığında saldırılar oldukça pahalıya mal oluyor. 2015 yılında dünyadaki zararlı yazılım sayısı 400 milyonken, bu rakamın 2019 sonunda 1 milyarı aşması bekleniyor. Siber saldırganlar, hackerlar ve zararlı yazılımlara karşı kullanıcıların; internet güvenliği, parola güvenliği ve veri güvenliği konusunda daha dikkatli olması gerekiyor. Eset’in açıkladığı verilere göre veri sızıntılarının %25’i insan hatası kaynaklıyken, %27’si başarısız operasyon sebebiyle gerçekleşiyor. Veri sızıntılarındaki en önemli pay ise %48 oranında zararlı yazılımlardan kaynaklanıyor.
Zararlı yazılımlar ve siber saldırılara yönelik en yaygın hatalardan birisi “kim bana neden saldırsın?” kanısı. Birçok kullanıcısı saldırıya maruz kalabilecek bir verisinin veya durumunun olmadığını düşünüyor. Oysa durum bundan çok farklı. Her bireyin şifreleri, bağlı hesapları, banka ve kredi kartı bilgileri; özel kalması ve korunması gereken kişisel veriler. Kişisel veri güvenliği için bu verileri koruma altına almak gerekiyor.
macOS ve Linux da en az Windows kadar risk altında
Kullanıcıların bir diğer yaygın yanlış kanısı ise macOS, Linux gibi işletim sistemlerinin daha güvenli olduğu ve tehditlerin sadece Windos için geçerli olduğu. Oysa macOS ve Linux da en az Windows kadar tehdit altında. Windows’u burada diğerlerine göre öne çıkaran, sahip olduğu pazar payı. Can Enginkurban konuşmasında bunu şu şekilde ifade ediyor: “Yeni bir zararlı yazılım üretildiğinde en yüksek erişim oranı Android, macOS ve Linux sistemlerde oluyor. Çünkü insanlar bu sistemlerin güvenli olduğuna inandıkları için korunmuyor.”
Cirosunun %80’i kurumsal satışlara ait olan Eset Türkiye’nin Satış Müdürü Asım Akbal, şirketlere yönelik güvenlik tehditlerinin %55’inin kazara ya da yanlış planlama sonucu meydana geldiğini, veri sızıntısına maruz kalan şirketlerin %49’unun bunu ancak aylar sonra fark edebildiğini ve işletmelerin %87’sinin hassas kurumsal verilerinin çalışanların kişisel cihazlarına kopyalandığını belirtti.
Toplantıda, bireysel kullanıcılara yönelik ESET NOD32 Antivirus’ün yanı sıra ESET Internet Security ve ESET Smart Security Premium programlarının 2020 yılı sürümleri de tanıtıldı. Yeni sürümler, en güncel virüs, truva atı, solucan, rootkit ve botnetlerin yanı sıra oltalama teknikleri, fidye yazılımları, casus programları ve kripto madenci yazılımları gibi kötü amaçlı kodlarla mücadele etmek üzere tasarlandı.
Karmaşıklaşan saldırılar karşısında artık tek korunma teknolojisi yeterli değil. Koruma anlayışını çok katmanlı koruma üzerine kurgulayan ESET, yazılımlarında antivirüs tarama motoruyla birlikte 13 ana koruma katmanı kullanıyor: UEFI Tarayıcı, Ağ Saldırısı Koruması, İtibar ve Ara Bellek Denetimi, Makine Öğrenimi, Sandbox Uygulaması, Davranış Temelli DNA Analizi, Gelişmiş Bellek Tarayıcı, İstismar Engelleyici, HIPS Script Tabanlı Saldırı Önleme, Fidye Yazılımı Koruması, ESET Tehdit İstihbaratı, ESET Live Grid ve Botnet Koruması.