Stanford Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma; ormansızlaşma ve doğal yaşamın giderek şehir yaşamına yaklaşmasının, hayvanlardan insanlara bulaşan hastalıkların yayılması için zemin hazırladığını ortaya koydu. “Landscape Ecology” dergisinde yayınlanan çalışma, ekolojik faktörlerle birlikte bireysel düzeydeki davranışsal faktörlerin de insan sağlığını nasıl etkilediğini inceleyen ilk araştırma oldu.
Çin’in Wuhan şehrinden tüm dünyaya yayılan koronavirüs salgını, etkisini hızla artırdı. Bu sırada virüslerin, doğal yaşama yapılan insan müdahalesi dolayısıyla ortaya çıktığı ve vahşi hayvan kaynaklı olduğu iddiaları da hız kazandı. Diğer yandan ormanların giderek azalıyor ve küçülüyor olmasının, hayvanlardan insanlara bulaşan hastalıkların yayılmasında etkili olup olmadığı da merak konusu oldu. Stanford Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma, ormansızlaşma ve doğal yaşamın şehirlere yaklaşmasının bu tip hastalıkların yayılması için zemin hazırladığını gösterdi. Araştırma, Uganda’daki tropikal ormanların azaltılmasının ve doğal yaşam alanlarının insan eliyle tarım alanlarına dönüştürülmesinin insan sağlığını nasıl etkilediğini inceledi. “Landscape Ecology” dergisinde yayınlanan çalışma; ormanlara yapılan insan müdahalesinin, insanların hayvan kaynaklı virüslere yakalanma riskini de önemli ölçüde artırdığını ortaya koydu.
Araştırma bulguları, hayvan kaynaklı bulaşıcı hastalıkların ortaya çıkması ve yayılmasının dünyada yükselen ormansızlaştırma oranlarına bağlı olduğuna işaret etti. Çalışma, ekolojik faktörlerle birlikte insan sağlığını etkileyen bireysel düzeydeki davranışsal faktörleri de inceleyen ilk araştırma oldu. Araştırmanın baş yazarı olan Laura Bloomfield, konuyla ilgili yaptığı açıklamada COVID-19‘un daha önce eşi benzeri görülmemiş bir düzeyde ekonomik ve sosyal yıkıma sebep olduğu böylesi bir dönemde insan davranışlarının, hastalık yayabilecek hayvanlarla etkileşimimizi nasıl artırdığını düşünmenin önemli olduğunu belirtti. Bloomfield; ormansızlaşma ve yoksulluk gibi büyük çevresel değişimlerin birleşiminin, küresel bir salgının ateşini körükleyebileceğini de sözlerine ekledi.
Ormansızlaşma, insanları doğal yaşama yaklaştırıyor
Çalışmayı gerçekleştiren araştırmacılar, giderek daha da fazla orman yok edilirken insanların da aynı oranda doğal yaşama yaklaştığının ve hayvanların da yiyecek bulabilmek adına o alanlardan uzaklaşmak zorunda kaldığının altını çizdi. Bu durumun, doğal yaşamı ve şehir yaşamını birbirine yaklaştırdığı ve hayvanlardan insanlara bulaşan zoonotik virüslerin yayılma riskini artırdığı belirtildi. Bununla birlikte ormansızlaştırılmış alanları tarım alanlarına dönüştürmenin, çiftçi ve işçilerin doğal yaşam alanlarında daha fazla vakit geçirmesine sebep olduğu da vurgulandı.
Stanford araştırmacıları, bu etkiyi minimuma indirebilmek için hayvan-insan etkileşimi olasılığını azaltabilecek küçük tampon bölgeler oluşturulması gerektiğini ifade etti. Çalışma yazarlarından Tyler Mclntosh, günün sonunda arazileri korumanın ve ormansızlaşmanın azaltılmasının insan-hayvan etkileşimini azaltmak için elimizdeki en iyi seçenek olduğuna işaret etti.
Teknoloji haber bülteni için tıklayınız.