Bilim insanları, MRI makinelerinden gelen verileri kullanarak insan düşüncelerini okuyabilen bir algoritma geliştirdi. İşte o keşfin detayları!
Manyetik rezonans görüntüleme ya da MRI cihazları, canlıların iç organlarını görüntülemek için sıklıkla kullanılıyor. Dışarıdan bakınca anlaşılamayan sorunların teşhisi için kullanılan bu cihaz, birçok hastalığın tanı ve tedavisinde büyük rol oynuyor.
bioRxiv üzerinden yayınlanan bir çalışma, bilim insanlarının MRI cihazı kullanarak düşünceleri okuyabilecek bir algoritma geliştirdiklerini ortaya koydu. ABD’de bulunan Texas Üniversitesi’ndeki araştırmacılar tarafından yapılan bu keşif, tıp ve bilim dünyasında büyük yankı uyandırdı.
Geliştirilen Algoritma, Beyin-Bilgisayar Arayüzlerinde Kullanılabilir
Araştırmacılar, MRI cihazı kullanılarak düşüncelerin okunabileceğine işaret etti ve bunu başarmak için ‘kod çözücü’ olarak da adlandırabileceğimiz bir algoritma geliştirdi. Bu algoritma, sıradan bir MRI cihazından elde edilen verilerle bir kişinin duyduğu ve düşündüğü kelimelerin okunmasını sağladı.
Çalışmanın yazarlarından Alexander Huth, araştırmalarıyla ilgili “Yirmi yıl önce dünyadaki herhangi bir sinir bilimciye bunun mümkün olup olmadığını sorsanız gülüp geçerdi” dedi. bir diğer araştırmacı Yukiyasu Kamitani de heyecan verici çalışmanın, beyin-bilgisayar arayüzü uygulamaları için bir zemin oluşturabileceğini belirtti.
Bu tür çalışmalarda MRI verilerini kullanmak bir hayli zor oluyor. Çünkü bu cihaz, nöronların milisaniyelerde gerçekleşen aktiviteleri yerine beynin kan akışındaki değişiklikleri ölçüyor. Bu tür değişiklikler saniyeler sürüyor. Araştırmacı Huth bu durumun, geliştirilen algoritmanın dili kelimesi kelimesine çözmek yerine bir cümlenin veya düşüncenin anlamını ayırt etmesiyle mümkün olduğunu belirtiyor.
Algoritma, Sessiz Film İzlerken Bile Anlam Çıkarmayı Başardı
Yapılan deneyde, deneklere 16 saat boyunca podcast ve bazı hikâyeler dinletildi. Bu sırada MRI cihazı ile beyin verileri toplandı. Uzmanlar bu verileri, algoritmayı eğitmek için kullandı ve sistemin, kan akışındaki değişiklileri deneklerin dinlediği şeylerle ilişkilendirebildiğini gözlemledi. Huth yaptığı açıklamada, yöntemin kan akışı değişiklikleriyle ‘oldukça iyi’ anlam çıkarabildiğini ve sonuçların umut verici olduğunu aktardı.
Algoritma, denekler sesiz bir film izlerken bile verilerden anlam çıkarmayı başardı. Araştırmacılar, yöntemin beynin farklı bölgelerinin dünyayı anlamlandırmada nasıl bir rol oynadığını daha iyi anlamamıza yardımcı olabileceğini ifade etti.
Ancak algoritmanın hala eksikleri var. Örneğin; podcast kayıtlarında kimin ne söylediğini tespit edemedi. Bu eksiklik, algoritmanın neler olduğunu açıkça anlayabildiğini, ancak kaynağın kim olduğunu anlamada zorluk çektiğini ortaya koydu. Uzmanlar, algoritmanın beyin-bilgisayar arayüzlerine zemin hazırlayarak konuşamayan insanlara yardımcı olabilecek teknolojilerin geliştirilmesinde kullanılabileceğini belirtti.
Tekno Safari YouTube kanalına abone olmak için tıklayın!