Ana Sayfa Blog Sayfa 19

Restream Nedir? Restream ile Multistreaming Nasıl Yapılır?

0

Birden fazla platformda eş zamanlı olarak canlı yayın yapmak için ücretsiz bir şekilde kullanabileceğiniz restream.io ile Twitch, YouTube, Instagram, TikTok, X (Twitter) ve Facebook gibi birçok popüler sosyal medya platformunda multistreaming yani çoklu yayın yapabilmeniz mümkün. Hatta bu platformlara son dönemde popüler olan ve Twitch\’in rakibi olarak konumlanan Kick platformunu da dahil edebiliriz.

Restream ile ücretsiz bir şekilde 3 farklı platformda eş zamanlı olarak canlı yayın yapabildiğinizi belirtelim, 4 veya daha çok platformda eş zamanlı yayın yapmak isterseniz belli bir ücret ödemeniz gerekiyor.

Neden Restream Kullanmalısınız?

Yayın yapmak bilgisayarımıza yük bindiren ve aynı zamanda yüksek hızlı bir upload\’a sahip internet gerektiren bir durum. Restream sayesinde OBS üzerinden tek bir yayın çıkışı vererek 2 hatta 3 ayrı platformda ücretsiz şekilde yayın yapabiliyoruz ve böylece bilgisayarımıza fazla yük bindirmemiş oluyoruz. Yani çok güçlü bir bilgisayarınız olmasa bile tek bir yayını kaldıracak güçte bilgisayarınız varsa 3 platformdan da aynı anda bilgisayarınızı yormadan yayın yapabilmeniz mümkün. Ayrıca internetiniz kötü ise yani upload hızınız 2 veya 3 ayrı yayını kaldıramayacak kadar düşük seviyede ise tek bir canlı yayını kaldıracak upload hızına sahip olmak koşuluyla 2 veya 3 ayrı platformda aynı anda yayın yapabilirsiniz.

Restream Nasıl Kullanılır?

Ücretsiz bir şekilde multistreaming yani çoklu yayın yapabilmek için öncelikle restream.io sitesine giriyoruz.

\"\"

Karşımıza gelen ekranda \”Continue with Google\” veya \”Continue with Facebook\” butonlarını kullanarak hızlı bir şekilde Google veya Facebook hesabımız ile Restream hesabımızı oluşturabilir ve Restream\’e giriş yapabiliriz veya Google ve Facebook ile üye olmamızı sağlayan butonların hemen altında bulunan kutucuklara e-postamızı ve şifremizi yazdıktan sonra \”Sign Up for Free\” botununa basarak e-posta adresimiz ile yeni bir Restream üyeliği de oluşturabiliriz. Eğer bu adımda e-posta adresiniz ile üyelik oluşturursanız, üyeliği oluşturduğunuz e-posta adresinize gelen onay mailindeki linke tıklayıp üyeliğinizi aktif etmelisiniz.

\"\"

Ardından restream.io/login adresinden e-posta ve şifreniz ile giriş yapabilirsiniz. Eğer bu adımda e-posta yerine Google veya Facebook hesabı ile giriş yapmayı tercih ettiyseniz ilgili butona tıklayıp giriş yaptıktan sonra doğrudan aşağıdaki ekran sizleri karşılayacak. Bu ekranın sol tarafında bulunan \”Connect to OBS\” yazan butona tıklıyoruz.

\"\"

Burada ise açılan ekranın sağ üst tarafında bulunan \”Add Channel\” butonuna tıklıyoruz.

\"\"

\”Add Channel\” butonuna tıkladığımızda karşımıza Restream platformuna bağlayıp yayın yapabileceğimiz sosyal medya ve canlı yayın platformları listelenecek. Bu listeden aynı anda canlı yayın yapmak istediğimiz platformların isimlerine tıklayıp gerekli bağlantıları gerçekleştiriyoruz.

\"\"

Her platformun Restream ile bağlantı şeklinin farklı olabileceğini unutmayın. Örneğin Twitch\’i bağlamak istediğimizde eğer Restream sitesine giriş yaptığımız tarayıcıda Twitch hesabımıza da giriş yaptıysak, Twitch\’e tıkladığımız zaman aşağıdaki görselde bulunan pencere gelecek ve alt tarafta bulunan \”Yetkilendir\” butonuna tıklayıp Twitch hesabımızı bağlamış olacağız.

\"\"

Dilediğimiz platformları Restream\’e bağladıktan sonra sol tarafta bulunan yayın bilgilerini OBS programına girmemiz gerekiyor. Restream\’i ücretsiz şekilde kullanmak için sadece 3 farklı platformu bağlayabileceğinizi unutmayın, daha fazla sayıda platform bağlamak isterseniz ücret talep edecektir.

\"\"

Öncelikle \”RTMP URL\” linkinin yanındaki \”Copy\” butonuna tıklayıp kopyaladıktan sonra OBS\’i açıyoruz. OBS\’i açtıktan sonra sağ alt tarafta bulunan \”Ayarlar\” menüsüne tıklıyoruz.

\"\"

Ardından ise açılan pencerenin sol tarafında bulunan menüden \”Yayın\” seçeneğine tıklıyoruz.

\"\"

Eğer burada daha önce OBS\’e bir hesap bağladıysanız ve kutuların hemen altında \”Hesap Bağlantısını Kes\” butonu çıkıyorsa öncelikle bu butona basarak önceki bağlantıyı kesmeniz gerekiyor. Eğer böyle bir buton görünmüyorsa yani yukarıdaki gibi bir görüntü ile karşılaştıysanız en üstte bulunan \”Hizmet\” kutucuğuna tıklayıp \”Özel\” seçeneğini seçmelisiniz.

\"\"

\”Sunucu\” yazan kutucuğa, birkaç adım önce Restream panelimizden kopyalamış olduğumuz \”RTMP URL\” linkini yapıştırıyoruz ve Restream panelimize geri dönüyoruz.

\"\"

Bu sefer ise alt tarafta bulunan \”Stream key\” yazan kutunun yanındaki \”Copy\” butonuna tıklayıp yayın anahtarımızı kopyalıyoruz ve tekrar OBS\’e dönüyoruz.

\"\"

\”Yayın Anahtarı\” yazan kutucuğa, Restream panelimizden kopyalamış olduğumuz \”Stream key\” bilgisini yapıştırıyoruz ve önce alt tarafta bulunan \”Uygula\” butonuna, ardından ise \”Tamam\” butonuna tıklayıp ayarları kaydediyoruz. Böylece OBS üzerinden gerekli diğer yayın ayarlarını yaptıktan sonra \”Yayını Başlat\” butonuna tıklayıp canlı yayına geçebilirsiniz.

Dilerseniz sizler için hazırlamış olduğumuz aşağıdaki videoya göz atarak, yayın bilgilerini girmeye gerek kalmadan kolay bir şekilde OBS\’e Restream hesabınızı bağlayabilir ve tüm platformlardaki chat\’i tek bir yerden görüntüleyebilirsiniz.

Apple\’ın 17 Yıllık Gizemi: Karma Gerçeklik Gözlüğü

0

Apple, geçtiğimiz günlerde uzun zamandır beklenen karma gerçeklik gözlüğü Vision Pro\’yu tanıttı. Teknoloji dünyası bu yeni ürüne hayranlıkla bakarken, ortaya çıkan bir patent, Apple\’ın bu gözlüğü 17 yıl önce tasarladığını gösteriyor.

2007 yılında, Steve Jobs ilk iPhone\’u tanıtmadan önce Vision Pro\’nun patentini almış. Elbette o zamanki patent, günümüzde gördüğümüz gözlüğün tüm özelliklerini kapsamıyor. Fakat patentte, gözlüğün kullanıcılara sinema salonunda oturuyormuş hissi vereceği belirtiliyor.

Bu durum, Apple\’ın karma gerçeklik teknolojisine olan ilgisinin uzun yıllara dayandığını ve bu alanda sessiz sedasız çalışmalar yürüttüğünü gösteriyor. Vision Pro\’nun 17 yıl önce tasarlanmış olması, Apple\’ın bu alandaki liderlik konumunu da pekiştiriyor.

Peki, Apple bu kadar uzun süre neden bekledi? Bunun birkaç sebebi olabilir:

Teknolojinin olgunlaşması: 2007 yılında karma gerçeklik teknolojisi henüz emekleme aşamasındaydı. Apple, bu teknolojinin tam potansiyelini ortaya çıkarabilecek kadar gelişmesini beklemek istemiş olabilir.

Pazarın oluşması: Karma gerçeklik gözlüğü pazarı hala yeni ve gelişmekte olan bir pazar. Apple, bu pazarın yeterince büyümesini ve potansiyel müşterilerin bu teknolojiye hazır olmasını beklemiş olabilir.

Rekabetin değerlendirilmesi: Apple, karma gerçeklik gözlüğü pazarına girmeden önce rakiplerinin hamlelerini izlemek ve kendi ürününü buna göre konumlandırmak istemiş olabilir.

Apple\’ın Patenti: 2007 yılında Apple tarafından alınan patentte, gözlüğün ekranlarının kullanıcının görüş alanını tamamen kaplayacağı ve kullanıcılara sinema salonunda oturuyormuş gibi bir deneyim sunacağı belirtiliyor. Patente ayrıca, gözlüğün sanal nesneleri gerçek dünyayla etkileşime sokacak şekilde kullanılabileceği de yer alıyor.

Vision Pro\’nun Özellikleri: Apple Vision Pro, yüksek çözünürlüklü ekranlara, güçlü işlemcilere ve gelişmiş sensörlere sahip. Gözlük, sanal ve gerçek dünyaları bir araya getiren bir deneyim sunuyor. Kullanıcılar, Vision Pro ile oyun oynayabilir, film izleyebilir, sanal nesneleri gerçek dünyayla etkileşime sokabilir ve daha fazlasını yapabilir.

Rakip Ürünler: Apple Vision Pro\’nun en büyük rakibi, Meta\’nın Project Cambria gözlüğü olarak görülüyor. Project Cambria\’nın da Vision Pro\’ya benzer özelliklere sahip olması bekleniyor.

Karma Gerçeklik Teknolojisinin Geleceği: Karma gerçeklik teknolojisinin, gelecekte birçok alanda kullanılması bekleniyor. Bu teknoloji, eğitim, sağlık, oyun, alışveriş ve daha birçok alanda devrim yaratabilir.

Sonuç olarak, Apple\’ın Vision Pro\’yu 17 yıl önce tasarlamış olması, bu alandaki vizyonunu ve uzun vadeli planlarını gösteriyor. Apple\’ın bu yeni ürünü ile karma gerçeklik pazarında büyük bir başarı elde etmesi ve bu alandaki liderlik konumunu sağlamlaştırması bekleniyor.

Rüyalarınıza Hakim Olun: Morpheus-1 ile Rüyalarınızda Sınırları Zorlayın!

0

Son dakika haberi:** Morpheus-1 adında yeni bir yapay zeka modeli, lucid dream görmeyi tetiklemeyi vaat ediyor. Evet, doğru duydunuz, artık rüyalarınızda ne olduğunu kontrol edebilirsiniz! Bu, rüyada olduğunuzu fark etmenizi ve rüya dünyasını istediğiniz gibi şekillendirmenizi sağlayan bir rüya türü.

Peki bu Morpheus-1 ne işe yarıyor?

Morpheus-1, 103 milyon parametreli, 8 GPU ile 2 gün boyunca eğitilmiş bir multi-modal generative ultrasonic transformer modeli. Karmaşık bir dil modeli gibi kelimeler üretmek yerine, beyninizi berrak bir duruma getirmek için ultrasonik hologramlar kullanıyor. Bu hologramlar, beyninizin rüya görme yeteneğini aktive ederek bilinçli rüyalar görmenizi kolaylaştırıyor.

Peki bu gerçekten işe yarıyor mu?

Prophetic isimli nöroteknoloji şirketi, Morpheus-1\’in işe yaradığını iddia ediyor. Şirket, modelin şu ana kadar 100 kişi üzerinde test edildiğini ve deneklerin %70\’inin lucid dream görmeyi başardığını söylüyor.

Morpheus-1\’in gerçekten işe yaradığını kanıtlamak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç var. 100 kişilik bir örneklem, bu tür bir teknolojinin etkinliğini değerlendirmek için yeterli değil.

Ultrasonik hologramların beynin rüya görme yeteneğini nasıl aktive ettiği tam olarak bilinmiyor. Bu konuda daha fazla araştırmaya ihtiyaç var.

Morpheus-1\’in fiyatı şu anda 10.000 dolar. Bu, çoğu insan için oldukça pahalı bir rüya kontrol aracı.

Morpheus-1\’i kullanmaya başlamadan önce, rüyalarınızda neyle karşılaşacağınıza dikkat edin. Karşılaşabileceğiniz bazı rüyalar şunlar olabilir:

* Sınavda olduğunuzu ve hiçbir şey bilmediğinizi fark edersiniz.

* Uçabiliyorsunuz ama kontrol edemiyorsunuz ve sürekli bir yere çarpıyorsunuz.

* Eski sevgilinizle karşılaşıyorsunuz ve ne diyeceğinizi bilemiyorsunuz.

Sonuç:

Morpheus-1, rüya kontrolünde devrim yaratma potansiyeline sahip bir teknoloji. Ancak, bu teknolojinin ne kadar etkili ve güvenli olduğu hala bilinmiyor. Morpheus-1\’i denemek istiyorsanız, önce araştırmanızı yapmanızı ve riskleri göz önünde bulundurmanızı tavsiye ederiz.

Morpheus-1\’i kullanmaya karar verirseniz, rüyalarınızda bize de selam göndermeyi unutmayın!

 

Haberler

0
0

Ana Sayfa

0

Huawei FreeBuds Pro 4 İncelemesi

Huawei’nin yeni amiral gemisi FreeBuds Pro 4, ilk bakışta tasarımı ve konforuyla beni etliledi. Kutu içeriğini bakarken “Bu kulaklık gerçekten bu kadar hafif miymiş?”...

Samsung’dan Parmak Ucunda Zindelik!

Samsung’dan Parmak Ucunda Zindelik! Samsung, Galaxy Ring adlı akıllı yüzüğünü Türkiye’de tanıttı. Gelişmiş sensörler, uyku ve fitness takibi ve şık tasarımıyla dikkat çeken bu yenilikçi...

Samsung’dan Parmak Ucunda Zindelik!

Samsung’dan Parmak Ucunda Zindelik! Samsung, Galaxy Ring adlı akıllı yüzüğünü Türkiye’de tanıttı. Gelişmiş sensörler, uyku ve fitness takibi ve şık tasarımıyla dikkat çeken bu yenilikçi cihaz, lansmana özel kampanyalarla satışa sunuldu. Öne Çıkan Özellikler Zindelik ve Uyku Takibi: Galaxy AI destekli uyku skoru, horlama analizi ve kişiselleştirilmiş öneriler. Sensör Teknolojisi: Kalp atış hızı, cilt sıcaklığı […] The post Samsung’dan Parmak Ucunda Zindelik! appeared first on Tekno Safari.

Dijital Dönüşümde Yeni Marka: All-in Cloud

Kafein Teknoloji, Dijital Dönüşümde Yeni Marka: All-in Cloud ☁️ Kafein Teknoloji, Google Cloud ile yaptığı stratejik iş birliğiyle dijital dönüşüm ve bulut bilişimde yeni markası...

Dijital Dönüşümde Yeni Marka: All-in Cloud

Kafein Teknoloji, Dijital Dönüşümde Yeni Marka: All-in Cloud ☁️ Kafein Teknoloji, Google Cloud ile yaptığı stratejik iş birliğiyle dijital dönüşüm ve bulut bilişimde yeni markası All-in Cloud’u duyurdu. Bu yenilikçi marka, işletmelere uçtan uca dijital dönüşüm çözümleri sunmayı hedefliyor. All-in Cloud’un Getirdikleri: Gelişmiş Teknolojiler: Veri analitiği, yapay zeka ve makine öğrenimi ile donatılmış çözümler. Esneklik […] The post Dijital Dönüşümde Yeni Marka: All-in Cloud appeared first on Tekno Safari.

Huawei FreeBuds Pro 4 İncelemesi

Huawei’nin yeni amiral gemisi FreeBuds Pro 4, ilk bakışta tasarımı ve konforuyla beni etliledi. Kutu içeriğini bakarken “Bu kulaklık gerçekten bu kadar hafif miymiş?”...

Samsung’dan Parmak Ucunda Zindelik!

Samsung’dan Parmak Ucunda Zindelik! Samsung, Galaxy Ring adlı akıllı yüzüğünü Türkiye’de tanıttı. Gelişmiş sensörler, uyku ve fitness takibi ve şık tasarımıyla dikkat çeken bu yenilikçi...

Samsung’dan Parmak Ucunda Zindelik!

Samsung’dan Parmak Ucunda Zindelik! Samsung, Galaxy Ring adlı akıllı yüzüğünü Türkiye’de tanıttı. Gelişmiş sensörler, uyku ve fitness takibi ve şık tasarımıyla dikkat çeken bu yenilikçi cihaz, lansmana özel kampanyalarla satışa sunuldu. Öne Çıkan Özellikler Zindelik ve Uyku Takibi: Galaxy AI destekli uyku skoru, horlama analizi ve kişiselleştirilmiş öneriler. Sensör Teknolojisi: Kalp atış hızı, cilt sıcaklığı […] The post Samsung’dan Parmak Ucunda Zindelik! appeared first on Tekno Safari.

Dijital Dönüşümde Yeni Marka: All-in Cloud

Kafein Teknoloji, Dijital Dönüşümde Yeni Marka: All-in Cloud ☁️ Kafein Teknoloji, Google Cloud ile yaptığı stratejik iş birliğiyle dijital dönüşüm ve bulut bilişimde yeni markası...

Dijital Dönüşümde Yeni Marka: All-in Cloud

Kafein Teknoloji, Dijital Dönüşümde Yeni Marka: All-in Cloud ☁️ Kafein Teknoloji, Google Cloud ile yaptığı stratejik iş birliğiyle dijital dönüşüm ve bulut bilişimde yeni markası All-in Cloud’u duyurdu. Bu yenilikçi marka, işletmelere uçtan uca dijital dönüşüm çözümleri sunmayı hedefliyor. All-in Cloud’un Getirdikleri: Gelişmiş Teknolojiler: Veri analitiği, yapay zeka ve makine öğrenimi ile donatılmış çözümler. Esneklik […] The post Dijital Dönüşümde Yeni Marka: All-in Cloud appeared first on Tekno Safari.

Belki de ışık bu uygulamanın ucundadır

0

Görsel medya, günümüzde iletişim ve bilgi paylaşımının önemli bir parçası haline geldi. Ancak, bu görsel dünyaya tam olarak erişemeyen milyonlarca insan var. Görme engelli ya da az gören kişiler, çevrelerindeki nesneleri, belgeleri veya fotoğrafları tanımlamakta zorlanabilirler. Bu da onların sosyal, eğitim ve iş hayatlarında dezavantajlı olmalarına neden olabilir. İşte yapay zeka bir kez daha hayatımızı değiştirmeye ve kolaylaştırmaya yardımcı oluyor.

Google, bu sorunu çözmek için Lookout adlı bir uygulama geliştirdi. Lookout, kör ve düşük görüşlü kullanıcıların çevrelerini anlamalarına yardımcı olmak için yapay zeka kullanan bir görsel tanıma uygulamasıdır. Kullanıcılar, akıllı telefonlarının kamerasını bir nesneye, belgeye veya fotoğrafa tutarak ne olduğunu sesli olarak duyabilirler. Ayrıca, bir görsel hakkında daha fazla bilgi almak için takip soruları da sorabilirler.

Lookout\’un en yeni özelliği olan Görsel Soru-Cevap, kullanıcıların herhangi bir resim yazısı veya alt metin olmasa bile bir görüntü yükleyebilir ve neyin tasvir edildiği hakkında daha kesin bilgiler alabilir. Alt metin, bir görseli tanımlayan ve görme engelli kişiler için bir ekran okuyucu tarafından yüksek sesle okunabilen bir metindir. Ancak, birçok görselin alt metni yoktur veya yetersizdir. Bu durumda, Lookout\’un Görsel Soru-Cevap özelliği devreye girer.

Kullanıcılar, sorularını yazarak veya seslerini kullanarak sorabilirler. Örneğin, \”Bu fotoğrafta kaç kişi var?\”, \”Bu resimdeki köpeğin rengi nedir?\” veya \”Bu belgedeki başlık ne?\” gibi sorular sorabilirler. Lookout, yapay zeka sayesinde bu sorulara cevap verebilir ve kullanıcılara daha fazla ayrıntı sağlayabilir.

Google, Lookout\’un Görsel Soru-Cevap özelliğinin sosyal medya fotoğraflarında, grup sohbetlerindeki resimlerde veya birinin film rulosundaki görüntülerde kullanılabileceğini söylüyor. Böylece, görme engelli ya da az gören kişiler, görsel medyaya daha iyi erişebilir ve daha fazla katılım sağlayabilirler.

Lookout Ürün Müdürü Scott Adams CNET\’e verdiği demeçte, \”Her yere yayılmış çok fazla görsel medya var ve bunlara çoğu zaman erişilemiyor. Bunu daha kapsayıcı hale getirmeye ve insanlara bu görsel dünyayla etkileşim kurmaları için başka bir araç, başka bir seçenek sunmaya çalışıyoruz.\” dedi.

Lookout uygulaması şu anda Android işletim sistemine sahip akıllı telefonlarda kullanılabiliyor. Uygulama 10\’dan fazla dilde desteklenmekte. Google, uygulamayı sürekli olarak geliştirmeye ve yeni özellikler eklemeye devam edeceğini belirtiyor.

Lookout uygulamasını denemek isterseniz, Google Play Store\’dan indirebilirsiniz. Uygulama hakkındaki görüş ve önerilerinizi Google\’a iletmek için de feedback@lookout.com adresine e-posta gönderebilirsiniz. Bu uygulama sayesinde belki de kendinizin ya da bir yakınınızın hayat kalitesini bir anda çok yukarılara taşıyabilirsiniz.

Epic Games\’te Yeni Ay Yılı İndirimleri Başladı!

0

TL desteği ile oyuncuların son kalesi olarak değerlendirilen Epic Games\’te yeni ay yılı indirimleri başladı. Epic Games yeni ay yılı indirimleri 12 Şubat 2024\’te Türkiye saati ile 19:00\’da sona erecek.

Epic Games\’in yeni ay yılı indirimlerinde birçok AAA oyunda büyük indirimler bulunuyor. Ayrıca Epic Ödülleri ile satın alımlarda %10 iade fırsatı da oyuncuları bekliyor. Oyunların büyük oranda zamlandığı bu dönemde oyuncular için çok güzel bir fırsat sunulmuş durumda.

İşte Epic Games yeni ay yılı indirimlerindeki bazı oyunlar:

Epic Games yeni ay yılı indirimlerindeki oyunların tamamı için buraya tıklayabilirsiniz.

https://teknosafari.net/iki-yigit-cikti-meydane-ikisi-de-birbirinden-merdane/

0

[{\”term_slug\”:\”eaa5f39bb95a2f53931b3de5bd83c11f\”,\”data\”:{\”node_name\”:\”script\”,\”parent_name\”:\”head\”,\”code\”:\”DISALLOWED_TAG\”,\”type\”:\”js_error\”,\”node_attributes\”:{\”type\”:\”text\\/javascript\”,\”src\”:\”https:\\/\\/teknosafari.net\\/wp-includes\\/js\\/jquery\\/jquery.min.js?ver=__normalized__\”,\”id\”:\”jquery-core-js\”},\”node_type\”:1,\”sources\”:[{\”type\”:\”theme\”,\”name\”:\”Newspaper\”,\”file\”:\”includes\\/wp-booster\\/tagdiv-wp-booster-functions.php\”,\”line\”:162,\”function\”:\”tagdiv_theme_js\”,\”hook\”:\”wp_enqueue_scripts\”,\”priority\”:10,\”dependency_type\”:\”script\”,\”handle\”:\”tagdiv-theme-js\”,\”dependency_handle\”:\”jquery-core\”},{\”type\”:\”core\”,\”name\”:\”wp-includes\”,\”file\”:\”script-loader.php\”,\”line\”:2256,\”function\”:\”wp_enqueue_scripts\”,\”hook\”:\”wp_head\”,\”priority\”:1,\”dependency_type\”:\”script\”,\”handle\”:\”tagdiv-theme-js\”,\”dependency_handle\”:\”jquery-core\”},{\”type\”:\”plugin\”,\”name\”:\”gspeech\”,\”file\”:\”includes\\/scripts.php\”,\”line\”:10,\”function\”:\”wpgs_load_scripts\”,\”hook\”:\”wp_enqueue_scripts\”,\”priority\”:10,\”dependency_type\”:\”script\”,\”handle\”:\”wpgs-script777\”,\”dependency_handle\”:\”jquery-core\”},{\”type\”:\”core\”,\”name\”:\”wp-includes\”,\”file\”:\”script-loader.php\”,\”line\”:2256,\”function\”:\”wp_enqueue_scripts\”,\”hook\”:\”wp_head\”,\”priority\”:1,\”dependency_type\”:\”script\”,\”handle\”:\”wpgs-script777\”,\”dependency_handle\”:\”jquery-core\”},{\”type\”:\”plugin\”,\”name\”:\”cookie-bar\”,\”file\”:\”cookie-bar.php\”,\”line\”:229,\”function\”:\”cookie_bar_dependencies\”,\”hook\”:\”wp_enqueue_scripts\”,\”priority\”:10,\”dependency_type\”:\”script\”,\”handle\”:\”cookie-bar-js\”,\”dependency_handle\”:\”jquery-core\”},{\”type\”:\”core\”,\”name\”:\”wp-includes\”,\”file\”:\”script-loader.php\”,\”line\”:2256,\”function\”:\”wp_enqueue_scripts\”,\”hook\”:\”wp_head\”,\”priority\”:1,\”dependency_type\”:\”script\”,\”handle\”:\”cookie-bar-js\”,\”dependency_handle\”:\”jquery-core\”},{\”type\”:\”plugin\”,\”name\”:\”article-read-time-lite\”,\”file\”:\”article-read-time-lite.php\”,\”line\”:126,\”function\”:\”Article_Read_Time_Lite::artl_frontend_assets\”,\”hook\”:\”wp_enqueue_scripts\”,\”priority\”:10,\”dependency_type\”:\”script\”,\”handle\”:\”artl-frontend-script\”,\”dependency_handle\”:\”jquery-core\”},{\”type\”:\”core\”,\”name\”:\”wp-includes\”,\”file\”:\”script-loader.php\”,\”line\”:2256,\”function\”:\”wp_enqueue_scripts\”,\”hook\”:\”wp_head\”,\”priority\”:1,\”dependency_type\”:\”script\”,\”handle\”:\”artl-frontend-script\”,\”dependency_handle\”:\”jquery-core\”},{\”type\”:\”plugin\”,\”name\”:\”dmd-infinite-scroll\”,\”file\”:\”dmd-infinite-scroll.php\”,\”line\”:1034,\”function\”:\”DMD_infinite_scroll::init\”,\”hook\”:\”init\”,\”priority\”:10,\”dependency_type\”:\”script\”,\”handle\”:\”dmd_is-script\”,\”dependency_handle\”:\”jquery-core\”},{\”type\”:\”core\”,\”name\”:\”wp-includes\”,\”file\”:\”script-loader.php\”,\”line\”:724,\”function\”:\”wp_default_scripts\”,\”hook\”:\”wp_default_scripts\”,\”priority\”:10,\”dependency_type\”:\”script\”,\”handle\”:\”jquery\”,\”dependency_handle\”:\”jquery-core\”},{\”type\”:\”plugin\”,\”name\”:\”wp-rss-aggregator\”,\”file\”:\”includes\\/scripts.php\”,\”line\”:10,\”function\”:\”{closure}\”,\”hook\”:\”init\”,\”priority\”:9,\”dependency_type\”:\”script\”,\”handle\”:\”jquery\”,\”dependency_handle\”:\”jquery-core\”},{\”type\”:\”plugin\”,\”name\”:\”gspeech\”,\”file\”:\”includes\\/scripts.php\”,\”line\”:10,\”function\”:\”wpgs_load_scripts\”,\”hook\”:\”wp_enqueue_scripts\”,\”priority\”:10,\”dependency_type\”:\”script\”,\”handle\”:\”jquery\”,\”dependency_handle\”:\”jquery-core\”},{\”type\”:\”core\”,\”name\”:\”wp-includes\”,\”file\”:\”script-loader.php\”,\”line\”:2256,\”function\”:\”wp_enqueue_scripts\”,\”hook\”:\”wp_head\”,\”priority\”:1,\”dependency_type\”:\”script\”,\”handle\”:\”jquery\”,\”dependency_handle\”:\”jquery-core\”},{\”type\”:\”core\”,\”name\”:\”wp-includes\”,\”file\”:\”script-loader.php\”,\”line\”:724,\”function\”:\”wp_default_scripts\”,\”hook\”:\”wp_default_scripts\”,\”priority\”:10,\”dependency_type\”:\”script\”,\”handle\”:\”jquery-core\”},{\”type\”:\”plugin\”,\”name\”:\”wp-rss-aggregator\”,\”file\”:\”includes\\/scripts.php\”,\”line\”:10,\”function\”:\”{closure}\”,\”hook\”:\”init\”,\”priority\”:9,\”dependency_type\”:\”script\”,\”handle\”:\”jquery-core\”},{\”type\”:\”plugin\”,\”name\”:\”gspeech\”,\”file\”:\”includes\\/scripts.php\”,\”line\”:10,\”function\”:\”wpgs_load_scripts\”,\”hook\”:\”wp_enqueue_scripts\”,\”priority\”:10,\”dependency_type\”:\”script\”,\”handle\”:\”jquery-core\”},{\”type\”:\”core\”,\”name\”:\”wp-includes\”,\”file\”:\”script-loader.php\”,\”line\”:2256,\”function\”:\”wp_enqueue_scripts\”,\”hook\”:\”wp_head\”,\”priority\”:1,\”dependency_type\”:\”script\”,\”handle\”:\”jquery-core\”},{\”type\”:\”core\”,\”name\”:\”wp-includes\”,\”file\”:\”script-loader.php\”,\”line\”:2209,\”function\”:\”wp_print_head_scripts\”,\”hook\”:\”wp_head\”,\”priority\”:9}]}},{\”term_slug\”:\”703e1e3b8d28cc8638c607d65833dc03\”,\”data\”:{\”node_name\”:\”script\”,\”parent_name\”:\”head\”,\”code\”:\”DISALLOWED_TAG\”,\”type\”:\”js_error\”,\”node_attributes\”:{\”type\”:\”text\\/javascript\”,\”src\”:\”https:\\/\\/teknosafari.net\\/wp-includes\\/js\\/jquery\\/jquery-migrate.min.js?ver=__normalized__\”,\”id\”:\”jquery-migrate-js\”},\”node_type\”:1,\”sources\”:[{\”type\”:\”theme\”,\”name\”:\”Newspaper\”,\”file\”:\”includes\\/wp-booster\\/tagdiv-wp-booster-functions.php\”,\”line\”:162,\”function\”:\”tagdiv_theme_js\”,\”hook\”:\”wp_enqueue_scripts\”,\”priority\”:10,\”dependency_type\”:\”script\”,\”handle\”:\”tagdiv-theme-js\”,\”dependency_handle\”:\”jquery-migrate\”},{\”type\”:\”core\”,\”name\”:\”wp-includes\”,\”file\”:\”script-loader.php\”,\”line\”:2256,\”function\”:\”wp_enqueue_scripts\”,\”hook\”:\”wp_head\”,\”priority\”:1,\”dependency_type\”:\”script\”,\”handle\”:\”tagdiv-theme-js\”,\”dependency_handle\”:\”jquery-migrate\”},{\”type\”:\”plugin\”,\”name\”:\”gspeech\”,\”file\”:\”includes\\/scripts.php\”,\”line\”:10,\”function\”:\”wpgs_load_scripts\”,\”hook\”:\”wp_enqueue_scripts\”,\”priority\”:10,\”dependency_type\”:\”script\”,\”handle\”:\”wpgs-script777\”,\”dependency_handle\”:\”jquery-migrate\”},{\”type\”:\”core\”,\”name\”:\”wp-includes\”,\”file\”:\”script-loader.php\”,\”line\”:2256,\”function\”:\”wp_enqueue_scripts\”,\”hook\”:\”wp_head\”,\”priority\”:1,\”dependency_type\”:\”script\”,\”handle\”:\”wpgs-script777\”,\”dependency_handle\”:\”jquery-migrate\”},{\”type\”:\”plugin\”,\”name\”:\”cookie-bar\”,\”file\”:\”cookie-bar.php\”,\”line\”:229,\”function\”:\”cookie_bar_dependencies\”,\”hook\”:\”wp_enqueue_scripts\”,\”priority\”:10,\”dependency_type\”:\”script\”,\”handle\”:\”cookie-bar-js\”,\”dependency_handle\”:\”jquery-migrate\”},{\”type\”:\”core\”,\”name\”:\”wp-includes\”,\”file\”:\”script-loader.php\”,\”line\”:2256,\”function\”:\”wp_enqueue_scripts\”,\”hook\”:\”wp_head\”,\”priority\”:1,\”dependency_type\”:\”script\”,\”handle\”:\”cookie-bar-js\”,\”dependency_handle\”:\”jquery-migrate\”},{\”type\”:\”plugin\”,\”name\”:\”article-read-time-lite\”,\”file\”:\”article-read-time-lite.php\”,\”line\”:126,\”function\”:\”Article_Read_Time_Lite::artl_frontend_assets\”,\”hook\”:\”wp_enqueue_scripts\”,\”priority\”:10,\”dependency_type\”:\”script\”,\”handle\”:\”artl-frontend-script\”,\”dependency_handle\”:\”jquery-migrate\”},{\”type\”:\”core\”,\”name\”:\”wp-includes\”,\”file\”:\”script-loader.php\”,\”line\”:2256,\”function\”:\”wp_enqueue_scripts\”,\”hook\”:\”wp_head\”,\”priority\”:1,\”dependency_type\”:\”script\”,\”handle\”:\”artl-frontend-script\”,\”dependency_handle\”:\”jquery-migrate\”},{\”type\”:\”plugin\”,\”name\”:\”dmd-infinite-scroll\”,\”file\”:\”dmd-infinite-scroll.php\”,\”line\”:1034,\”function\”:\”DMD_infinite_scroll::init\”,\”hook\”:\”init\”,\”priority\”:10,\”dependency_type\”:\”script\”,\”handle\”:\”dmd_is-script\”,\”dependency_handle\”:\”jquery-migrate\”},{\”type\”:\”core\”,\”name\”:\”wp-includes\”,\”file\”:\”script-loader.php\”,\”line\”:724,\”function\”:\”wp_default_scripts\”,\”hook\”:\”wp_default_scripts\”,\”priority\”:10,\”dependency_type\”:\”script\”,\”handle\”:\”jquery\”,\”dependency_handle\”:\”jquery-migrate\”},{\”type\”:\”plugin\”,\”name\”:\”wp-rss-aggregator\”,\”file\”:\”includes\\/scripts.php\”,\”line\”:10,\”function\”:\”{closure}\”,\”hook\”:\”init\”,\”priority\”:9,\”dependency_type\”:\”script\”,\”handle\”:\”jquery\”,\”dependency_handle\”:\”jquery-migrate\”},{\”type\”:\”plugin\”,\”name\”:\”gspeech\”,\”file\”:\”includes\\/scripts.php\”,\”line\”:10,\”function\”:\”wpgs_load_scripts\”,\”hook\”:\”wp_enqueue_scripts\”,\”priority\”:10,\”dependency_type\”:\”script\”,\”handle\”:\”jquery\”,\”dependency_handle\”:\”jquery-migrate\”},{\”type\”:\”core\”,\”name\”:\”wp-includes\”,\”file\”:\”script-loader.php\”,\”line\”:2256,\”function\”:\”wp_enqueue_scripts\”,\”hook\”:\”wp_head\”,\”priority\”:1,\”dependency_type\”:\”script\”,\”handle\”:\”jquery\”,\”dependency_handle\”:\”jquery-migrate\”},{\”type\”:\”core\”,\”name\”:\”wp-includes\”,\”file\”:\”script-loader.php\”,\”line\”:724,\”function\”:\”wp_default_scripts\”,\”hook\”:\”wp_default_scripts\”,\”priority\”:10,\”dependency_type\”:\”script\”,\”handle\”:\”jquery-migrate\”},{\”type\”:\”plugin\”,\”name\”:\”wp-rss-aggregator\”,\”file\”:\”includes\\/scripts.php\”,\”line\”:10,\”function\”:\”{closure}\”,\”hook\”:\”init\”,\”priority\”:9,\”dependency_type\”:\”script\”,\”handle\”:\”jquery-migrate\”},{\”type\”:\”plugin\”,\”name\”:\”gspeech\”,\”file\”:\”includes\\/scripts.php\”,\”line\”:10,\”function\”:\”wpgs_load_scripts\”,\”hook\”:\”wp_enqueue_scripts\”,\”priority\”:10,\”dependency_type\”:\”script\”,\”handle\”:\”jquery-migrate\”},{\”type\”:\”core\”,\”name\”:\”wp-includes\”,\”file\”:\”script-loader.php\”,\”line\”:2256,\”function\”:\”wp_enqueue_scripts\”,\”hook\”:\”wp_head\”,\”priority\”:1,\”dependency_type\”:\”script\”,\”handle\”:\”jquery-migrate\”},{\”type\”:\”core\”,\”name\”:\”wp-includes\”,\”file\”:\”script-loader.php\”,\”line\”:2209,\”function\”:\”wp_print_head_scripts\”,\”hook\”:\”wp_head\”,\”priority\”:9}]}},{\”term_slug\”:\”00ee67f3e2d0986d6e4d9ab51cfd6399\”,\”data\”:{\”node_name\”:\”script\”,\”parent_name\”:\”head\”,\”code\”:\”DISALLOWED_TAG\”,\”type\”:\”js_error\”,\”node_attributes\”:{\”type\”:\”text\\/javascript\”,\”id\”:\”dmd_is-script-js-extra\”},\”text\”:\”\\n\\/*

İki yiğit çıktı meydane, ikisi de birbirinden merdane!

0

Yapay zeka alanında son yıllarda büyük gelişmeler yaşanıyor. Özellikle doğal dil işleme (NLP) konusunda, metin üretme, anlama, çeviri, özetleme gibi pek çok görevde insan seviyesine yaklaşan veya geçen sistemler ortaya çıktı. Bu sistemlerin en önemli temsilcilerinden ikisi, OpenAI\’nin GPT-4 ve Google\’ın Gemini modelleri. Bu yazıda, bu iki modelin özelliklerini, avantajlarını ve dezavantajlarını karşılaştıracağız.

GPT-4, 2021 yılında duyurulan ve 2022 yılında hizmete sunulan bir dil modeli. GPT-4, önceki versiyonu GPT-3\’ten yaklaşık 10 kat daha büyük bir model, 1 trilyon parametreye sahip. GPT-4, çok büyük bir metin veri seti olan Common Crawl\’dan eğitildi ve 96 dilde metin üretebiliyor. GPT-4, metin üretmenin yanı sıra, soru-cevap, diyaloğ, sınıflandırma, makale özetleme gibi pek çok NLP görevinde de başarılı sonuçlar veriyor. GPT-4\’ün en önemli özelliği ise, metin üretirken istenen biçim, uzunluk, ton ve amaç gibi parametreleri ayarlayabilmek. Örneğin, bir blog yazısı, bir şiir, bir haber makalesi veya bir reklam metni üretmek için farklı parametreler kullanılabiliyor.

Gemini ise Google\’ın 2023 yılında tanıttığı ve 2024 yılında kullanıma açtığı bir dil modeli. Gemini, GPT-4\’ten daha küçük bir model, 500 milyar parametreye sahip. Gemini, Google\’ın kendi veri setleri olan Google Books, Google News ve Google Web üzerinden eğitildi ve 50 dilde metin üretebiliyor. Gemini de GPT-4 gibi metin üretmenin dışında pek çok NLP görevinde iyi performans gösteriyor. Gemini\’nin en önemli özelliği ise, metin üretirken kaynakça oluşturabilmesi. Yani üretilen metnin hangi kaynaklardan esinlendiğini veya alıntı yaptığını belirtebiliyor.

GPT-4 ve Gemini arasında bir kıyaslama yapmak gerekirse, şu noktalar öne çıkabilir:

– GPT-4 daha büyük ve daha geniş kapsamlı bir model. Daha fazla dilde ve daha çeşitli konularda metin üretebiliyor.

– Gemini daha küçük ve daha odaklı bir model. Daha az dilde ama daha güvenilir ve doğrulanabilir metinler üretebiliyor.

– GPT-4 metin üretirken daha fazla esneklik ve kontrol sunuyor. İstenen parametreleri ayarlayarak farklı türlerde ve tonlarda metinler elde edilebiliyor.

– Gemini metin üretirken daha fazla şeffaflık ve etik sunuyor. Üretilen metnin kaynaklarını göstererek akademik veya hukuki sorumlulukları azaltabiliyor.

Ancak Gemini henüz görsel üretimi için Türkçe desteklemiyor. Ancak ürettiği görseller hiç fena değil. Akış tutarlılığında sıkıntıları var. İki ay ücretsiz denemenin ardından aylık 720 TL isteyeceğini belirtiyor.

Google\’ın yeni gpt-4 turbo tabanlı metin üreticisi GPT-4’ün rakibi olarak görülüyor. Ancak, Google\’ın henüz 1.0 sürümünde olan bu aracı, GPT-4’ün kullandığı altyapıdan daha geride kalıyor. Fakat Google\’ın elinde android, google adsense, google.com, youtube, gmail ve cloud gibi dev hizmetlerden oluşan büyük bir veri kaynağı var. Bu sayede, Google, metin üretiminde OpenAI ile arasındaki farkı kapatmak için avantajlı bir konumda.

Son tahlilde: Henüz Gemini’ye geçmek için erken. Üstelik OpenAI bu hamleye sağlam bir karşılık verecektir. Gelişmeleri anlık olarak bildirmeye devam edeceğiz.