Microsoft, tüm dünyada düzenlenen Uluslararası İnternet Günü özelinde 25 ülkede gerçekleştirdiği Dijital Nezaket Araştırması’nın sonuçlarını açıkladı. Araştırma sonuçlarına göre, Türkiye’deki Y kuşağının yüzde 75’i online tehdite ve siber zorbalığa maruz kalıyor.
Çalışmaya göre Türkiye, Dijital Nezaket Endeksi’nde 16. sırada ve dünya ortalamasının gerisinde yer alıyor. Online tehdide maruz kalma oranı globalde %70’iken Türkiye’de bu oran %75 olarak dikkat çekiyor.
Ülkemizde en çok Y Kuşağı online tehdide maruz kalırken en büyük tehditler, istenmeyen iletişim, nefret söylemi, trolleme ve cinsel içerikli mesajlar olarak sıralandı.
Gençler ve yetişkinler arasında teknolojinin güvenle ve sorumlulukla kullanılmasını teşvik etmek için organize edilen Güvenli İnternet Günü’nü desteklemek amacıyla Microsoft, çeşitli faaliyetler sürdürüyor. Microsoft bu kapsamda 4 yıldır, online davranışlar ve etkileşimler hakkında internet kullanıcılarının tutum ve algılarını inceleyen “Dijital Nezaket Araştırması” (Digital Civility Index/DCI) yürütüyor. Aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 25 ülkenin dâhil olduğu araştırma, İnternet kullanımı konusunda kullanıcıların yaşadığı riskler, tehditler, etkileşimler ve saldırgan davranışlar konularında önemli bilgiler sunuyor. Her ülkeden 500 kişinin katıldığı araştırmada kullanıcıların karşılaştıkları risklerin çeşidine ve sıklığına göre puanlama yapılıyor. Yüksek skor nezaketin azalması anlamına geliyor. Buna göre, geçen yıla göre online nezaketsizlikte 2 puan yükselen Türkiye, %75 ile 25 ülke arasında 16. sırada yer aldı. Dünya ortalama skoru ise %70 olarak belirlendi. İnternet kullanımında en nazik ülkeler İngiltere, Hollanda ve Almanya olurken, son üç ülke Kolombiya, Peru ve Güney Afrika olarak sıralandı.
Türkiye’de tehditler en çok tanıdık çevreden geliyor
Araştırma sonuçlarına göre, Türkiye’de Y kuşağındaki internet kullanıcılarının yüzde 75’i online tehditlere maruz kalıyor. Online risklerin hedefi olan kişilerin açıklamalarına göre, bu tehditler sıklıkla tanıdıklar tarafından gerçekleşiyor. En çok sosyal medya sitelerinde yaşanan bu tehditlerin ülkemizdeki oranları %39 politik söylem, %34 cinsel kimlik, %34 cinsel yönelim, %32 dini söylem, %29 dış görünüş konularından kendini gösteriyor. Bu konular istenmeyen erişim, nefret söylemleri, trolleme, istenmeyen cinsel mesajlaşma yöntemleriyle kullanıcılarda tehdit oluşturuyor.
En yaygın tehdit kişisel itibar kaybı
Online tehditler arasında en rahatsız edici olanı, geçen yıla göre 23 puan artışla %82 oranında “kişisel itibarın zedelenmesi” geliyor. Bunu, %82 ile mesleki itibarı kaybı, yine %80 ile kadın-erkek ayrımcılığı, %74 ile siber zorbalık ve %68 ile ayrımcılık söylemi takip ediyor. Yetişkinler arasında %85 ile en çok tehdide maruz kalan Y Kuşağı’nı %79 ile X Kuşağı, %69 ile Z Kuşağı ve %60 ile Boomers (1946-64 doğumlular) izliyor. Rapora göre gençler, riskler karşısında yardım bulma konusunda yetişkinlerden daha etkili yollar izliyor. Genç kızlar kendilerini genç erkeklere göre tehditlere daha açık hissederken genel olarak gençlerin %54’ü ailelerinin onlar hakkında sosyal medyada paylaşım yapmasından rahatsızlık duyuyor. Gençler, en iyi rol modellerinin aileleri ve öğretmenleri olduğunu söylüyor.
Güvenli internet için 4 altın kural
Microsoft Türkiye Pazarlama ve Operasyonlardan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Münir Kundakçı konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “İnsan odaklı bir teknoloji şirketi olarak günlük yaşamdaki nezaket kurallarının dijital dünyada kendine daha fazla yer bulmasını istiyoruz. Bu amaçla, Güvenli İnternet Günü’nde, dünyanın dört bir yanındaki insanları dijital nezaketi benimsemeye ve online ortamda birbirlerine saygılı davranmaya davet ediyoruz. Her yıl bu yönde uluslararası bir anket yürütüyoruz. Bu yılın Microsoft Dijital Nezaket Araştırmasına göre, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de dijital nezakette bir azalma gördük ve 25 ülke arasında 16’ıncı sırada yer aldık. Bu konuda kendimizi geliştirebiliriz. Microsoft olarak güvenli internet kullanımı için 4 altın kural öneriyoruz. Empati kurmak, farklılıkları kabullenmek, fikir ayrılığında düşünerek hareket etmek ve tehdit durumunda yardım istemek. Kullanıcı bilincini artırmanın yanında ürün ve hizmetlerimizle de güvenli internet kullanımına katkı sağlıyoruz. Örneğin, Microsoft 365’te bulunan iletişim uyumluluğu özelliği ile kullanıcıların uygunsuz ve hassas mesajları algılamasına ve düzeltmesine yardımcı oluyoruz. Böyleye iletişim riskleri en aza iniyor. Windows 10’da ise güvenli internet kullanımını artırmak için aile koruması seçeneği sunuyoruz. Bu özelliğin içinde ebeveyn izni sormak ve çocuk hesapları yönetmek gibi imkânlar bulunuyor. Sunduğumuz birçok uygulama ve hizmetle dijital dünyanın daha güvenli bir yer hale gelmesi için çalışmaya devam ediyoruz.”
Microsoft, Office uygulamalarını tek bir uygulamada birleştirdi