Toshiba mirası üzerine kurulan ‘Dynabook’, kısa bir süre önce Türkiye kurumsal PC pazarına giriş yaptı. Pazara 11. nesil Intel işlemcili iki ‘premium’ bilgisayar modeliyle giriş yapan şirket, özellikle mobilite ve dayanıklılık noktalarında sağladığı çözümlerle dikkatleri üzerine topladı. Biz de Dynabook Türkiye İş Birimi Yöneticisi Ronald Ravel ile bir araya geldik. Röportajımızda; Dynabook’un ‘J-3100 SS001’den bu yana yaşadığı dönüşümü, uzaktan çalışma pratiklerinin global ve yerel dizüstü bilgisayar satışlarına etkisini ve şirketin veri güvenliği konusunda sunduğu kurumsal çözümleri konuştuk.
Toshiba’nın bilgisayar pazarından çekildiğini açıklamasının ardından Toshiba mirası üzerine kurulan ‘Dynabook’, 2020 yılı sonlarında Türkiye kurumsal PC pazarına da giriş yaptı. Pazara 11. nesil Intel işlemcili iki ‘premium’ bilgisayar modeliyle giriş yapan şirket, özellikle mobilite ve dayanıklılık noktalarında sağladığı çözümlerle dikkatleri üzerine topladı. Biz de Dynabook Türkiye İş Birimi Yöneticisi Ronald Ravel ile bir araya geldik. Röportajımızda; Dynabook’un ‘J-3100 SS001’den bu yana yaşadığı dönüşümü, uzaktan çalışma pratiklerinin global ve yerel dizüstü bilgisayar satışlarına etkisini, dijital dönüşümün tüketici tercihlerinde yarattığı değişimi ve şirketin veri güvenliği konusunda sunduğu kurumsal çözümleri konuştuk.
Dynabook J-3100 SS001’den bu yana 36 yıl geçtiğini ve şirketin mobilite dönüşümünün merkezinde olmayı hedeflediğini ifade eden Ravel, Dynabook’un mobilite alanındaki rolünü “Gerçekten inanılmaz! Dynabook J-3100 SS001, dünyanın yaklaşık 3 kilogram ağırlığındaki ilk bilgisayarlarından biriydi. Ve şimdi de 1 kilogramdan daha az bir ağırlığa sahip olan dünyanın en hafif dönüştürülebilir dizüstü bilgisayarını üretiyoruz. İlk günden beri, bilişim teknolojileri alanında gerçek bir fark yaratmak için faaliyet gösteriyoruz. Günümüz ekonomisinin güncel akışı; dijitalleşmeyi, hareketliliği ve birbirine bağlılığı işletmeler için temel rekabet avantajları haline getiriyor. Bu da ‘İşletmeden İşletmeye (B2B)’ bilişim teknolojileri endüstrisi için yeni bir vizyon gerektiriyor. Biz de bu yeni vizyonu genişletmeye çalışıyoruz” ifadeleriyle açıklıyor.
“Pandemi nedeniyle de mobilite, iş dünyası için temel bir ihtiyaç haline geldi”
Ravel, konuya ilişkin açıklamasına şu ifadelerle devam ediyor: Pandemi nedeniyle de mobilite, iş dünyası için temel bir ihtiyaç haline geldi. Uzaktan çalışma trendinin devam eden yükselişi, kritik öneme sahip. Mobil çalışan kişi sayısının da 2022 yılına kadar 1.87 milyara ulaşması bekleniyor. Dynabook olarak geliştirdiğimiz çalışmalar ve teknolojilerle, mobilite dönüşümünün merkezinde olmayı hedefliyoruz. Konuyla ilgili sıkı çalışan ekiplerimiz, pazarın ihtiyaçlarını karşılamak için yenilikçi ve vizyoner ürünler yaratmak üzere ellerinden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorlar.”
Ravel; uzaktan çalışma pratiklerinin, global ve yerel dizüstü bilgisayar satışlarını nasıl etkilediğini sorduğumuzda ise “Uzaktan çalışmak durumunda olan kişilere bağlı olarak yaşanan hızlı geçiş süreci nedeniyle, son aylarda mobilite ürünlerimize yönelik güçlü talepten oldukça yüksek oranda yararlandık. GFK’nin araştırmasına göre; Türkiye’de, pandemi döneminde bilgisayar teknolojileri satışları yüzde 107.2 arttı. Bu, endüstrinin beklediği bir gelişmeydi. Buradaki kritik nokta, kullanıcıların ve işletmelerin mevcut mobilite ihtiyaçlarını gerçekten karşılayan cihazlar ve çözümler bulmak… Dünyada da bilişim teknolojileri pazarı, yüzde 19.4 büyüdü ve pazarın toplam cirosu, 51 milyar dolara ulaştı. Benzer şekilde; dizüstü bilgisayar satışları da dünyada 20 milyon adede, Türkiye’de 420 bin adede ulaştı” ifadelerini kullanıyor.
Pandemi sürecinde tüketici tercihlerinde de köklü değişimler yaşandığına işaret eden Ravel, daha sonra sözlerini şu ifadelerle sürdürüyor: “COVID-19’un doğası ve kullanıcıların çalışma şekilleri üzerindeki etkisi göz önüne alındığında tüketici tercihleri, son birkaç ay içerisinde önemli ölçüde değişti. Yapılan tercihlerde; hijyen, güvenilirlik, hız ve güvenlik önemli bir rol oynamaya başladı. Örneğin, biz de bu süreçte bu tercihlere yanıt verebilmek adına dünyanın en hafif 13.3 inç ekran boyutuna sahip cihazı olan ‘Portege X30L’ ile eğitim ve KOBİ pazarları için tasarlanan ve anti-bakteriyel bir malzeme ile kaplanan ‘Satellite Pro C50’yi piyasaya sürdük.”
“Siber güvenlik, bilişim teknolojileri alanında 2019 yılında olağanüstü bir büyüme yaşadı”
Diğer yandan, veri güvenliği de işletmeler için her zamankinden çok daha önemli bir hal alıyor. Fakat kullanıcıların bireysel olarak aldıkları ve şirketler tarafından alınan önlemler, her zaman yeterli gelmeyebiliyor. Ravel, cihazların siber güvenlik alanındaki rolüne ilişkin açıklamasında “Siber güvenlik, bilişim teknolojileri alanında 2019 yılında olağanüstü bir büyüme yaşadı ve mobil cihazlar, bulut cihazları ve ‘Nesnelerin İnterneti (IoT)’ cihazlarının popülaritesinin artmasıyla birlikte, siber suçluların herhangi bir kuruma siber saldırı düzenleme olasılığı da aynı oranda artış gösterdi. Bu nedenle, bu tip teknolojiler kullanıcılara birçok fayda sağlıyor olsa da şirketlerin, işletmelere güvenli çözümler sunması ve çalışanları olası saldırılardan koruması artık her zamankinden çok daha önemli.
Bu amaçla oldukça hassas şirket verilerini güvence altına almak için bir çözüm olarak bilişim teknolojileri alanındaki karar mercileri, müşterileri CIO’nun birçok birincil odak noktasından birine yönlendirir. Satıcılar da üçüncü parti bir kurumdan destek almak yerine, kendi BIOS’larını oluşturur. Bu da cihazların güvenlik risklerinden kaçınma işlevlerini azaltır” ifadelerine yer veriyor.
Dynabook Türkiye İş Birimi Yöneticisi, daha sonra sözlerine şu şekilde devam ediyor: “Diğer teknolojiler ise tüm güvenlik çözümlerini takip ederken hassas verilerin korunmasına yardımcı bir çözüm olan ‘Zero Client (Sıfır İstemci)’ gibi maksimum güvenliğe sahip olan teknolojileri de içerir. Bu teknoloji, iş ortaklarına yalnızca bu çözümü satma konusunda güven vermekle kalmaz; aynı zamanda, tekrarlanan gelir fırsatları ve ek yazılım lisansı satışları da sağlar.”
‘Sıfır İstemci (Zero Client)’lerin sağladığı en önemli avantajlardan biri tasarruf
Şirketin kurumsal düzeyde sunduğu ‘Solutions’, ‘Mobile Zero Clients (Mobil Sıfır İstemci)’ ve ‘dynaEdge DE-100’ün avantajları ile ilgili olarak ise Ravel, “Dynabook, mobil çalışma çağında daha geleneksel ‘Sıfır İstemci’lerin doğasının üstesinden gelmeye yardımcı olan ‘Mobil Sıfır İstemci’ çözümüne öncülük etti. Güvenlik ihlalleri ve siber saldırılarla baş edebilmek için ‘Sıfır İstemci’nin sağladığı gelişmiş güvenliği, nerede olunursa olunsun engelsiz bir biçimde çalışabilme becerisiyle bir araya getirdik. ‘Mobil Sıfır İstemci’ çözümü, işletmeler için her bir cihazın ‘HDD’ ve ‘SSD’ depolama alanında veri saklama ihtiyacını ortadan kaldırıyor. Çözüm, bunun yerine tüm fonksiyon ve verileri güvenli bir sanal masaüstü altyapısı (VDI) aracılığıyla buluta taşıyor. Böylece cihazda hiçbir veri yerel olarak depolanmadığı için şirket verileri, önemli ölçüde daha güvenli bir şekilde korunuyor ve cihazın kaybolması veya çalınması durumunda ortaya çıkan tehditler ortadan kalkıyor” ifadelerini kullanıyor.
‘Sıfır İstemci’lerin sağladığı bir diğer önemli avantajın da tasarruf olduğuna işaret eden şirket yetkilisi, “Söz konusu çözümde, güncellemeler bir kez ‘IT (Bilişim Teknolojileri)’ altyapısına entegre edildikten sonra otomatik olarak sunucu üzerinden kullanıma sunulur. İstemcide hiçbir veri tutulmadığı için de donanım daha hızlı, daha verimli ve daha dayanıklı hale gelir. Bu da yüksek maliyetli ve zaman gerektiren donanımı sürekli olarak yeni cihazlarla yenileme ihtiyacını ortadan kaldırır. Bu tür bir teknoloji; çalışanların evde, yolda veya ofiste tam kapasitede performans göstermesi için gerekli güç ve bağlantı araçlarını sunmak üzere son teknoloji mobil cihazlarla uyumlu bir şekilde çalışan esneklik, mobilite ve güvenliğin mükemmel bir karışımını sunar. İşletmeler de bu sırada cihazdan uzakta depolanan veriler sayesinde, cihazın kaybolması veya çalınması durumunda ortaya çıkacak olan güvenlik tehdidinin minimum düzeyde tutulması konusunda gönül rahatlığı yaşar” ifadeleriyle sözlerini sürdürüyor.
‘dynaEdge’, en zorlu durumlarda bile performans gösterecek kadar sağlam bir çözüm sunuyor
Ravel, daha sonra şu ifadelerle sözlerini noktalıyor: “dynaEdge DE-100 üzerinden ise mobilite sektöründeki ürün yelpazemizi genişleterek bu yılın ikinci yarısına yönelik ürün teklifimizi artırmak için çalışıyoruz. Ayrıca uzaktan tanılama kabiliyetlerine ihtiyaç duyan kuruluşlar arasında giderek daha popüler hale gelen ‘dynaEdge DE-100′ destekli akıllı gözlüklerimizi ve mobil bilgi işlem çözümümüzü içeren birkaç projeyi hayata geçiriyoruz. ‘dynaEdge DE-100′; belli bir işletmede çalışan kişilere kritik bilgileri ihtiyaç duydukları anda sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda kullanıcıların mevcut durumlarını kaydedip uzaktaki bir uzmana veya uygulamaya aktarabilmesini de mümkün kılıyor. Böylece gerçek zamanlı yardım, etkileşim ve tavsiye de mümkün hale geliyor. Ürün ayrıca, bataryası ve Wi-Fi/Bluetooth bağlantı desteği sayesinde her anlamda mobil olma niteliği taşıyor. ‘MIL 810-G’ askeri dayanıklılık standartlarına göre test edilen ‘dynaEdge’, en zorlu durumlarda bile performans gösterecek kadar sağlam bir çözüm sunuyor.”
Teknoloji haber bülteni DigiToll‘ü izlemek için tıklayınız.
İlginizi çekebilir:
Özel Röportaj: “Moneye Uygulaması Parayı Akılcı Kullanmak İçin Var”
Yurtdışına Ürün Satmanın Yeni Yolu: Mawlin
Dynabook Türkiye Kurumsal PC Pazarına Giriş Yaptığını Duyurdu
Dynabook, 11. Nesil Intel İşlemcili İki Bilgisayar Modelini Tanıttı