\”Az önce Matrix\’te bir kayma oldu. OpenAI, inanılmaz bir \’şey\’ gösterdi ve artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Bu lansmanı günlerdir bekliyorduk ve insanın ötesinde bir şeyle karşılaştık. OpenAI\’ın yeni harikası GPT-4o\’ın karşısında şaşkınlık içindeyiz. Siri gibi uygulamalardan sesli yanıta alışık olduğumuzu sanıyorduk, ancak bağlamdan kopmadan ton değiştirebilmesi, diller arası eşzamanlı geçişi, hızı, insanımsılığı ve espri yeteneği ile tamamen yeni bir seviyeye tanık olduk. Sadece konuşmuyor, görüyor da: çizimleri, denklemleri, fotoğrafları ve hatta VİDEOLARI! Uygulama alanlarının sonsuzluğunu sizin takdirinize bırakmak isterdik, ama biliyoruz ki siz de böyle bir şey ile henüz karşılaşmadınız. Videonuzdan mimiklerinizi analiz edip ruh halinizi anlayabiliyor.

Ve bir adım ötesi, bilgisayarınızdaki ekranı onunla paylaşabiliyorsunuz. Bu, Word\’de yazdığınız metni, Excel çizelgelerinizi, yazdığınız kodları, e-postalarınızı – kısacası her şeyinizi – onunla paylaşıp yardım alabileceğiniz anlamına geliyor. Sevgili Timur Akkurt ile \’YAPAY ZEKADA BU HAFTA\’nın son bölümünde eğer bunları yapabiliyorsa resmen işe adam almış oluruz\’ diye konuşmuştuk. O adam ya da kadın az önce tanıtıldı. İlginç olan, bu üstün modelin ücretsiz olacak olması. İnsan, paralı abonelikler için ne sunulacağını merak ediyor. Acaba AGI mı geliyor?

Bu yeni modelin API\’si de hazır ve kullanıma sunulacak. Müşteri ilişkileri, şikayet yönetimi, resepsiyonlar, danışma deskleri ve daha birçok alanda hızla yerini alacak. 50 dilde konuşabiliyor ve diller arasında kesintisiz geçiş yapabiliyor. Kullandığı dil modelinin bir süredir viral şekilde denenen GPT-2 olduğunu düşünüyorum. LLM\’de başka bir boyut ve rakipleriyle açık fark yaratacak.

Elbette detaylar netleştikçe bu model üzerine tekrar tekrar yazacak ve konuşacağız ama bu konudaki ilk yazıyı, az önce Twitter\’da paylaşılan Sam Altman\’ın yazısının çevirisiyle bitireyim: \’Bugünkü duyurumuzda vurgulamak istediğim iki şey var. Birincisi, misyonumuzun önemli bir parçası, çok yetenekli yapay zeka araçlarını insanların ellerine ücretsiz olarak (veya çok uygun bir fiyata) sunmaktır. ChatGPT\’de reklam ya da benzeri bir şey olmadan ücretsiz olarak sunulan dünyanın en iyi modeline sahip olduğumuz için çok gururluyum. OpenAI\’yi başlattığımızda ilk düşüncemiz, yapay zeka yaratacağımız ve bunu dünya için her türlü faydayı yaratmak için kullanacağımızdı. Bunun yerine, şimdi biz yapay zeka yaratacağız ve sonra diğer insanlar bunu hepimizin yararlanacağı her türlü harika şeyi yaratmak için kullanacak gibi görünüyor. Biz bir işletmeyiz ve ücretlendirecek pek çok şey bulacağız ve bu da (umarım) milyarlarca insana ücretsiz, olağanüstü YZ hizmeti sunmamıza yardımcı olacak. İkincisi, yeni ses (ve video) modu şimdiye kadar kullandığım en iyi bilgi işlem arayüzü. Filmlerdeki yapay zeka gibi hissettiriyor; ve gerçek olması benim için hala biraz şaşırtıcı. İnsan seviyesinde tepki sürelerine ve ifade gücüne ulaşmak büyük bir değişim olarak ortaya çıkıyor. Orijinal ChatGPT, dil arayüzlerinde nelerin mümkün olabileceğine dair bir ipucu veriyordu; bu yeni şey içgüdüsel olarak farklı hissettiriyor. Hızlı, akıllı, eğlenceli, doğal ve yardımcı. Bir bilgisayarla konuşmak bana hiç bu kadar doğal gelmemişti; şimdi geliyor. (İsteğe bağlı) kişiselleştirme, bilgilerinize erişim, sizin adınıza işlem yapabilme ve daha fazlasını eklediğimizde, bilgisayarları daha önce hiç olmadığı kadar çok şey yapmak için kullanabileceğimiz heyecan verici bir gelecek görebiliyorum. Son olarak, büyük teşekkürler\’

Dijital çağın derinliklerine indiğimizde, iki büyük teknolojinin geleceğimizi şekillendirdiğini görmek hiç de zor değil: Yapay Zeka (YZ) ve Kuantum Bilgisayarlar. İkisi de kendi başına oldukça devrim niteliğindeyken, bir araya geldiklerinde insanlığın bugüne kadar görmediği yepyeni bir potansiyel açığa çıkabilir. Peki, kuantum bilgisayarlar ve yapay zeka işbirliği ne anlama geliyor ve bize neler vadediyor?

Kuantum Bilgisayar Nedir?

Kuantum bilgisayarlar, klasik bilgisayarların aksine verileri \”bit\” yerine \”kübit\” olarak işler. Bu fark, kuantum mekaniği ilkelerine dayanan süperpozisyon ve dolanıklık gibi kavramlardan kaynaklanır. Klasik bir bit, ya 0 ya da 1 değerini alırken, bir kübit aynı anda hem 0 hem de 1 olabilir. Bu özellikler, kuantum bilgisayarların karmaşık hesaplamaları klasik bilgisayarlara göre çok daha hızlı ve etkili bir şekilde yapabilmesine olanak tanır.

Yapay Zeka ve Kuantum Bilgisayarların Kesişimi

1. Makine Öğrenimi ve Kuantum Bilgisayarlar:

– Makine öğrenimi (MÖ), büyük veri setlerinde örüntüleri tanımlayarak sonuçlar çıkarabilen bir yapay zeka dalıdır. Kuantum bilgisayarlar, karmaşık optimizasyon problemlerini çözmek için MÖ algoritmalarını hızlandırabilir.

– Örneğin, Google\’ın kuantum üstünlüğüne ulaştığını ilan etmesinden sonra kuantum bilgisayarlarla \”kuantum destekli makine öğrenimi\” kavramı daha fazla ilgi çekmeye başladı. Bu, özellikle çok büyük veri kümelerinin işlenmesi için kritik öneme sahip olabilir.

1. Veri Analizi ve Kuantum Algoritmaları:

– Yapay zeka için veri, yakıt gibidir. Kuantum bilgisayarlar ise Grover ve Shor algoritmaları gibi araçlarla veri analitiği alanında büyük bir fark yaratabilir. Özellikle Grover algoritması, arama problemlerinde klasik bilgisayarlara göre büyük bir hız avantajı sunar.

1. Doğal Dil İşleme (NLP) ve Kuantum Hesaplama:

– Kuantum bilgisayarlar, metin analizi ve doğal dil işleme gibi alanlarda büyük bir sıçrama yapabilir. Geleneksel algoritmalarla başa çıkmakta zorlanan karmaşık dilsel örüntüler, kuantum mekaniğinin sağladığı paralel işleme gücüyle daha etkili bir şekilde çözülebilir.

1. Kuantum Yapay Zeka Algoritmaları:

– Kuantum bilgisayarlar için özel olarak geliştirilen yapay zeka algoritmaları, klasik yöntemlerin ötesinde çözümler sunabilir. Örneğin, Kuantum SVM (Destek Vektör Makineleri) ve Kuantum Evrişimli Sinir Ağları gibi yaklaşımlar, optimizasyon ve sınıflandırma problemlerinde umut vaat ediyor.

Karşılaşılan Zorluklar

1. Hatalar ve Gürültü:

– Kuantum bilgisayarlar henüz çok yeni bir teknoloji olduğundan, hesaplamalar sırasında oluşan hatalar ciddi bir sorun. Hataları azaltmaya yönelik geliştirilen hata düzeltme algoritmaları, kuantum bilgisayarlarının daha verimli kullanılabilmesi için önemli.

1. Algoritma Geliştirme:

– Kuantum algoritmalarının karmaşıklığı ve belirsizliği, yapay zeka araştırmacıları için yeni bir öğrenme eğrisi anlamına geliyor. Klasik bilgisayarlar için geliştirilen pek çok yapay zeka algoritması, kuantum dünyasına uyarlanmak zorunda.

1. Ölçeklendirme Sorunları:

– Kuantum bilgisayarların ölçeklendirilmesi, yani daha fazla kübit ile daha güçlü bilgisayarlar üretebilmek, halen çözülmesi gereken büyük bir mühendislik problemi olarak duruyor.

Geleceğin Manzarası

Kuantum bilgisayarlar ve yapay zeka işbirliği, karmaşık bilimsel problemlerden gerçek zamanlı optimizasyonlara kadar pek çok alanda devrim yaratma potansiyeline sahip. Özellikle ilaç keşfi, finansal modelleme, lojistik optimizasyonu ve siber güvenlik gibi alanlarda büyük dönüşümler bekleniyor.

Gelişmelerin hızla ilerlemesi ve bilim insanlarının karşılaştıkları zorlukları aşabilmesiyle, kuantum yapay zekanın gerçek potansiyelini göreceğimiz günler çok da uzak değil. Bugün laboratuvar ortamında yeşeren bu işbirliği, yarının dünyasını şekillendiren en önemli güçlerden biri olacak gibi görünüyor.

GPT2, yapay zeka dünyasında ortaya çıkan ve kaynağı henüz net olmayan bir dil modeli. Bu model, performansıyla mevcut yapay zeka sistemlerine kıyasla dikkate değer bir ilerleme olarak görülüyor. GPT2\’nin, dil işleme yetenekleri açısından GPT-4 ile karşılaştırıldığında eşdeğer veya hatta üstün olduğu iddia ediliyor. İnternet üzerindeki bazı platformlarda yapılan testlerde, GPT2\’nin karmaşık akıl yürütme görevlerinde ve dil anlama konusunda etkileyici sonuçlar sergilediği belirtiliyor. Örneğin, Uluslararası Matematik Olimpiyatı\’ndan bir soruyu çözmesi veya biyoloji ile ilgili sorulara açıklayıcı yanıtlar vermesi gibi başarıları dikkat çekiyor.

GPT2\’nin ortaya çıkışı, yapay zeka araştırmacıları ve teknoloji meraklıları arasında büyük bir merak uyandırmış durumda. Modelin kökeni ve geliştirilme süreci hakkında spekülasyonlar yapılıyor. Bazıları, bu gelişmiş yapay zekanın OpenAI gibi önde gelen bir laboratuvar tarafından geliştirilmiş olabileceğini düşünüyor. Ancak, GPT2\’nin resmi bir tanıtım yapılmadan sessizce bir test platformunda ortaya çıkması, bu modelin arkasındaki gizemi daha da artırıyor. Öte yandan Sam Altman’ın “GPT2’ye karşı zaafım var” diye tweet atması, akıllara GPT-4,5 test mi ediliyor sorusunu getiriyor.

GPT2\’nin potansiyeli, yapay zeka alanında yeni bir dönemin başlangıcı olabilir. Bu modelin, doğal dil işleme, metin üretimi, özetleme ve analiz etme gibi alanlarda önemli gelişmeler sunması bekleniyor. Yapay zekanın kişisel yazı tarzını ayarlayabilme ve gerçek kaynakları kullanabilme gibi yetenekleri, onu mevcut sistemlerden ayıran özellikler arasında yer alıyor.

Yapay zeka topluluğu, GPT2\’nin gelişimini ve etkilerini yakından takip etmekte ve bu modelin gelecekteki uygulamaları konusunda heyecan duymakta. GPT2\’nin, eğitimden sağlık hizmetlerine, müşteri hizmetlerinden içerik üretimine kadar birçok alanda kullanılması ve insanların günlük yaşamlarını kolaylaştırması umuluyor. GPT2\’nin, yapay zeka destekli sohbet robotlarından sanat eseri yaratmaya, veri analizinden programlama yardımına kadar geniş bir yelpazede katkı sağlayabileceği öngörülüyor.

Sonuç olarak, GPT2\’nin yapay zeka alanında yarattığı heyecan ve merak, bu teknolojinin sınırlarını zorlamaya ve insan hayatına daha fazla entegre olmaya devam edeceğinin bir göstergesi olarak değerlendirilebilir. GPT2\’nin gelecekteki gelişmeleri, yapay zekanın insanlık için neler yapabileceğinin sadece bir örneği olabilir.