E-İhracat Platformu Mawlin
Bu içeriği değerlendirin.
Okuma Süresi
4 dakika

Pandemi etkilerinin zirveye ulaşmasıyla e-ticarette rekorlar kırılıyor. Fiziksel olarak işini yapamayan birçok işletme varlığını e-ticaret vasıtasıyla sürdürebiliyor. Bunun bir üst aşaması ise e-ihracat… Fakat birçok küçük işletme ve e-ticaret girişimcisi, sahada karşı karşıya kalacağı ihracat bariyerleriyle ilgili çekinceler yaşıyor. Yeni nesil e-ihracat platformu Mawlin ise bu bariyerleri ortadan kaldırmayı hedefliyor.  Mawlin’in kurucusu Olcay Özkan ile e-ihracat’ın önündeki bariyerleri ve platformun sunduğu çözümleri konuştuk. 

Dünya geneline yayılan COVID-19 salgını sonrası; e-ticarette rekor üstüne rekor kırıldı. Mevcut olarak e-ticaret yapan işletmelere ek birçok küçük işletme iş modelini bu alana taşıdı. Birçok yeni işletme de dövize dayalı gelir elde etmek için e-ihracat modeline geçiş yaptı ve yapmayı düşünüyor. 

2019 yılında kurulan ve güncel olarak 10 ülkede 12 ofisi bulunan yeni nesil e-ihracat platformu Mawlin ise e-ihracat modeline geçmek isteyen işletmelere birçok çözüm ve fırsat sunuyor. Platform; üreticilerin ürünlerinin depolanması, paketlenmesi ve satılması istenen ülkenin dinamiklerine uygun satış politikalarını belirlenmesi gibi hizmetler de dahil olmak üzere; listeleme, fiyatlandırma ve dijital pazarlamaya yönelik tüm altyapılarını hazırlanması gibi hizmetleri sunuyor. 

Üreticinin dünyanın herhangi bir yerindeki müşterisine kolay, doğrudan, hızlı ve aracısız bir şekilde ulaşmasını sağlayan Mawlin, üreticinin ihracat bariyerini de ortadan kaldırıyor. Mawlin’in kurucusu Olcay Özkan, Mawlin’i kurmak için yola çıkarken Türkiye’nin pek çok sektörde ciddi bir üretim gücü olduğunu gördüklerini belirterek hem köklü markaların hem de KOBİ ve yeni girişimcilerin ürünlerini yurt dışına satma konusunda eksikliklerinin ve çekincelerinin olduğunu fark ettiklerinin de altını çiziyor.  

Mawlin ile üreticiler, yalnızca üretime odaklanabiliyor

mawlin kurucusu olcay özkan

Mawlin’in aslında basit ihtiyaç ve sorunlardan doğduğunu açıklayan Özkan “Ürün satışının yanı sıra yurt dışındaki bir tüketicinin ürünü iade etmek ya da değiştirmek istediğinde, uygun koşullar sağlanmıyorsa, tüketici ürünü almaktan da vazgeçiyor. Tüm bu eksiklik ve ihtiyaçları görerek Mawlin’le depo, paket, kargo, fiyat belirleme, dijital pazarlama ve satış öncesi, sonrası servis gibi tüm zahmetli süreçlerden üreticileri kurtararak zaman ve maliyet avantajı sağlamayı hedefledik. Bir ürünün yurt dışına satılması sürecinde ihtiyaç duyulan detaylı planlama ve istihdam süreçlerini organize etmenin yarattığı riskleri şirketler, KOBİ’ler ve girişimciler için ortadan kaldırdık. Türk üreticilerin yanı sıra Avrupa ve Amerika’daki üreticilerin ürünlerini de herhangi bir şirket kurmadan, vergi ve hukuk konularına takılmadan, reklamlarının da yönetildiği bir yazılım sayesinde ihraç etmelerini sağlıyoruz. Ürünler, 80 ülkede doğrudan tüketiciyle buluşurken, üreticiler ise sadece üretimine odaklanıyor” ifadelerine yer veriyor. 

Mawlinpaylaşımlı ekonomiden güç alan ve merkezinde yazılım olan bir sistemle çalışıyor 

Küresel bir e-ticaret sistemi olan Mawlin’in iş modeli de paylaşımlı ekonomiden güç alan ve merkezinde yazılım olan bir sisteme dayanıyor. Şirketin, güncel olarak 10 ülkede 12 adet ofisi bulunuyor. Üreticilerden ithal edilen ürünler; Amazon, eBayWalmartWish, Facebook/Instagram Shopping ve Google Shopping siteleri gibi birçok pazar yerinde satışa sunuluyor. Özkan, platformun temelini oluşturan sisteme ilişkin olarak Mawlin’le yarattığımız sistemde; yurt dışında doğacak vergileri satıcı adına ödüyor, depo hizmetleri, ürünü ulaştırma ve müşteri hizmetlerini sağlıyoruz. Aynı zamanda, sigortalı depolarla çalışarak hırsızlık ve sel gibi nedenlerle ürünlerin zarar görmesi halinde üreticinin zararının karşılanması sürecini yakından takip ediyoruz. Kısacası Mawlin, bir ürünün fabrika kapısından alıcı ile buluşana kadarki tüm süreci yönetirken üreticiye vergi ve hukuksal anlamda riski ortadan kaldırılmış yeni, esnek ve hızlı bir satış kanalı sağlıyor” ifadelerini kullanıyor. 

“Bunun yanı sıra ürünün yurt dışına satışında o ülkenin yerel dinamiklerine uygunluğunun önemini görerek, üretici firmaların ihracat yapmak istediği ülkenin yerel dinamiklerine uygun bir hizmet sunuyoruz” diyen Özkan, daha sonra sözlerine şu ifadelerle devam ediyor: “Doğrudan tüketiciye (D2C) ekonomisinde oyun kurucu görevi üstlenirken sistemimizin merkezinde yer alan yazılımımız sayesinde ‘omnichannel’ stok yönetiminden, reklam yaratmak, satış raporu almak ve sürekli hafızası kuvvetlenen gibi akıllı gelecek optimizasyonu yapabiliyoruz. Kurduğumuz yazılımla üreticinin reklama yapması gereken yatırım, stok, iade oranları ve yatırım planı gibi pek çok konuda analizler yaparak çalışmaları üreticiyle paylaşıyoruz.” 

Mawlin, 2021 yılı sonuna kadar çalıştığı üretici sayısını 300’e çıkarmayı hedefliyor 

Mawlin

Mawlin kurucusu, 2019 yılında kurulduklarını ve henüz çok genç bir girişim olduklarının da altını çiziyor. Platformun, bu zamana kadar kendi öz kaynakları ile hızlı bir büyüme yakaladığına işaret ediliyor. Özkan, şirketin gelecek hedefleri ve yatırımlarını sorduğumuzda ise şu ifadelerle yanıt veriyor: “Şu anda yolun çok başında olduğumuz için bir yatırım hedefimiz yok ancak önümüzdeki dönemlerde daha hızlı ve doğru büyümek için yatırım almamız gerekebilir. Bunun yanı sıra profesyonel yatırımcılar ile görüşmelerimiz sürüyor. Kurulduğumuz günden bu yana birlikte çalıştığımız üretici sayısı 35’in üzerinde. Hedefimiz 2021 yılı sonuna kadar bu sayıyı 300’e çıkarmak.

10 ülkede bulunan 12 ofisimiz ve 80 ülkedeki 52 depomuz ile üreticilerimizin ürünlerini, ülkelerin yerel dinamiklerine uygun olarak satışa sunmaya devam edeceğiz. 2022 yılına kadar e-ihracat rakamları ana hedefimiz olmayacak ancak bugün bakıldığında son 1 yılda e-ihracat rakamının 2 milyon euronun üzerinde olabileceğini söyleyebiliriz. Bu süreçte ise sisteme ayak uyduramayan, ürünü için yatırım yapmayan ve gelecek vaat etmeyen üreticiler yerine gerçekten ürününü dünyanın her noktasına satmayı hedefleyen üreticilerden oluşan bir portföy oluşturmayı arzu ediyoruz. Bir diğer hedefimiz ise Türkiye’nin e-ihracatına katkı sunmak.” 

E-ihracat platformu Mawlin, ürünü al-sat yapan firmalarla çalışmayı tercih etmiyor

Diğer yandan; bir üreticinin Mawlin’le çalışabilmesi için yüzde 100 üretici olma şartı koyuluyor. Platform, ürünü al-sat yapan firmalarla çalışmayı tercih etmiyor. Özkan, bu firmaların ellerinde kalan stok ürünleri elden çıkarma stresiyle ürünlerini geliştirmediğine işaret ediyor. Platform kurucusu, daha sonra şu ifadelerle sözlerini noktalıyor: “Biz e-ihracat yapmak isteyen ve tüketiciyi odak noktasına alan, ‘Globalleşmek için lokal olmak’ fikrine inanarak yola çıkan herkese çalışma imkânı sunuyoruz. İç çamaşırından bikiniye, otomotiv yedek parçasından ev aksesuarına kadar çok çeşitli ürünlerin e-ihracatını yapıyoruz. Aynı zamanda e-ihracattaki bariyerleri kaldırarak dış pazarlarda da yerelleşmenin önünü açmayı hedefliyoruz. Pandeminin yarattığı değişimlerin de etkisiyle, Türk girişimcilerin ürünlerinin hangi pazarlarda talep göreceğini araştırıyor ve yeni pazarların yerel dinamiklerine uygun bir strateji ile ürünlerin tüketicisine ulaşmasını sağlıyoruz.” 

Teknoloji haber bülteni DigiToll’ü izlemek için tıklayınız.

İlginizi çekebilir:

Özel Röportaj: “Moneye Uygulaması Parayı Akılcı Kullanmak İçin Var”

Twitter’dan Kötüye Kullanıma Sıfır Tolerans – Özel Röportaj

Apple Watch Düşme Algılama Özelliği İzmir Depreminde Hayat Kurtardı

Türkiye’de 2020 Yılında E-Ticaret Rekoru Kırıldı! 

E-ticaret Sektörü Yüzde 100 Büyüdü

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz