Apple Watch Düşme Algılama Özelliği İzmir Depreminde Hayat Kurtardı
Okuma Süresi
4 dakika

Teknolojik gelişmelerin en güzel yansımaları, gerçekten hayatımıza dokunduğu, katkı sağladığı, sanallıktan çıkıp gerçek olduğu anlar. Size onlardan bir tanesini anlatacağım bu yazımda. Oğuz Demirkapı, aktive ettiği Apple Watch düşme algılama özelliği ile İzmir depreminde enkaz altından kurturulan ve hayata tutunan biri. 

Daha önce Apple’ın SOS özelliği, kalp atış hızı ölçümü, düşme algılama özelliği sayesinde insanların içinde bulundukları zor durumdan kurtulduğunu görmüştük. Bu kez Türkiye’den bir örnek var karşımızda ve bu örnek, teknolojinin doğru kullanıldığında hayat kurtarabildiğini bir kez daha gözler önüne serdi. Gelin İzmir depreminden kurtulan Oğuz Demirkapı’nın hikayesine yakından bakalım.

Oğuz Demirkapı’nın hikayesi yakın zamanda bir otel odasında geçirdiği kaza ve sonrasında aldığı Apple Watch ile başlıyor. Otel odasında tek başınayken düşüyor ve kolunu kırıyor. Telefonunu açıp birini arayacak durumda değil. Yaşadığı bu çaresizlik sonrasında bu tip bir olay yaşadığında ona yardım ulaştırabilecek bir teknoloji var mı araştırıyor. Apple Watch’ın düşme algılama özelliğinin onun bu tip bir durumu yaşaması halinde işine yarayacağını düşünerek saati alıyor. İzmir depremi olduğunda çöken apartmanların birinde Oğuz da var. Deprem olduğu anda saatin düşme algılama özelliği devreye giriyor ve yakınlarına haber veriyor. Kuzeni hemen olay yerine geliyor ve arama itfaiye ekiplerine Oğuz’un bulunduğu konumu tarif ederek hızla enkaz altından çıkartılmasını sağlıyor. Kafasına düşen beton blok sebebiyle yaralı olan Oğuz, geç çıkartılmış olsa belki bugün aramızda olmayacaktı.

Sevgili arkadaşım Serhat Ayan’ın Radyo Sputnik (RS FM) de yaptığı programda bu olay üzerinden teknolojinin hayata nasıl fayda sağladığını konuştuk. Bu kaydı dinlemek isterseniz yazının son bölümüne eklediğim linke tıklayabilirsiniz.

Aslolan teknolojinin hayatımıza etkisi 

Ben her zaman teknolojinin hayatımıza kattıklarıyla ilgilendim. Kutu açmanın ötesinde yarattığı pozitif etki benim her zaman daha çok ilgimi çekti. Çünkü asıl mevzu kutu açıldıktan sonra başlıyor. Ürün açıklamasında belirtilen temel özelliklerin ne denli çalıştığı ve hayatımızda ne tür etkileri olduğu her zaman daha önemli.

Teknolojinin sağlığımızla ilgili alana girmiş olması bizi pek çok anlamda rahatlatan, önceden tedbir alarak belki başımıza bir felaket gelmeden bize yardımcı olabilen bir noktaya geldi. Yaşanan bu olay aslında çok önemli. Apple bu özelliği ilk duyurduğu zaman pek çoğumuzun aklına yaşlı aile üyelerimiz gelmişti. Özellikle tek başına yaşayan anne, baba, dede, anneanneler… “Başına bir iş gelirse haberimiz olur, ambulans yollar, koşa koşa yanına gideriz” diye düşündük. Bu elbette önemli ama Oğuz’un başına gelen iki olay hepimizi yakından ilgilendiriyor.

Öncelikle her tarafı faylar ile kaplı bir deprem ülkesinde yaşıyoruz. Elbet bir saat bizi depremden koruyamaz. Önceliğimiz sağlam yapılarda yaşamak ama böyle bir teknolojiye sahip olmamız büyük avantajlar da getirebilir. İkincisi de evlerde en çok yaşanan “görünmez kaza” dediğimiz olaylar.

Ülkemizde de dünyada da pek çok insan evde yaşadığı basit kazalar sonucu ya yaralanıyor ya hayatını kaybediyor. İşte bu saat bunun için bu özelliğe sahip. Yani yaşlı olmanın ötesinde tek başımızayken bizim başımıza gelecek bir kazayı, en basitinden kan şekerimiz ani düşse ve kendimizi kaybedip yere düşsek, banyoda ayağımız kaysa kafamızı bir yere vurup bayılsak yakınlarımıza, acil servise, bizim bir problemimiz olduğu bilgisini haber vermesi hayat kurtarabilir.

Apple düşme algılama özelliği nasıl çalışır?

Apple düşme algılama özelliği nasıl çalışır

Apple düşme algılama özelliği için saatin kurulumunda basit bazı ayarlar yapmak gerekiyor. Saatinizi kurarken kendinizle ilgili tıbbi bilgileri eksiksiz doldurmayı ihmal etmeyin. Bu bilgileri tamamladıktan sonra, telefonunuzdan Watch uygulamasına girerek apple düşme algılama özelliğini açık hale getirmeniz gerekiyor. Ardından acil bir durumda saatimizin bilgilendirme yapmasını istediğimiz aile bireyleri, arkadaşlarımız ya da özel bir numara tanımlanız gerekiyor. Acil servis, ambulans gibi bir numara eklemenize gerek yok, sistem onu zaten bilgilendiriyor.

Apple , Watch düşme algılama özelliği ile birlikte ilk kez bir saatin EKG çekme özelliğini de duyurmuştu. Üstelik Amerika FDA (Amerika Gıda ve İlaç Dairesi) ve Türkiye Sağlık Bakanlığı onayları ile ülkemizde de kullanıma açılmıştı. EKG çok önemli bir veri. Üstelik üşenmeyip bunun karşılaştırmasını da yapmıştım. Saatin çektiği EKG ile EKG cihazının çektiği EKG neredeyse aynı. Ancak şunu unutmamak lazım, tıbbi bir cihaz değil. Nihayetinde saatten bahsediyoruz. Zaten saat ekranında da EKG ile ilgili şu bilgileri veriyor. “Apple Watch hiçbir zaman kalp krizinizi saptamaya çalışmaz, kalp krizi belirtilerini saptayamaz. Acil tıbbi müdaheleye gereksiniminiz olduğunu düşünüyorsanız acil servisi arayın.” Ancak şüphelendiğiniz bir durum var. Şehir dışındasınız ve doktorunuza danışmak istiyorsunuz. Çektiğiniz EKG’yi PDF olarak doktorunuzla paylaşabiliyorsunuz.

Saat ile Ölçülen Kandaki Oksijen Oranı Covid-19 konusunda fikir verebilir

Saat ile Ölçülen Kandaki Oksijen Oranı Covid-19 konusunda fikir verebilir 

Pandemi en çok akciğerlerimizi etkiliyor. Bu sebeple kandaki oksijen oranımızın ölçülmesi önem kazanmış durumda. Nisan 2020’de Huawei saatler kandaki oksijeni ölçmeye başlamıştı. İlk çıktığı zaman o kadar önemsememiştik. Ancak günler geçtikçe hastalığın seyri, belirtileri netleşmeye başladı. Röportajlarda, haberlerde doktorlar kandaki oksijen oranının düşmesinin hastalığa yakalanmış olabileceğimizin bir göstergesi olduğunu söylemeye başladılar.  İşte o zaman anladık ki bu kandaki oksijen oranının ölçülmesi önemli bir şeymiş.

Huawei GT serisi saatler bunu yapabiliyor. Bende Huawei GT2 Pro modeli var. Gerçekten gün aşırı ve şüphelendiğim durumlarda kandaki oksijen oranımı ölçüyorum. Normal seviyede olduğunu gördükçe insan kendini iyi hissediyor. Tabi ki bu da tıbbi bir veri değil ancak fikir verebiliyor.

Apple Watch bu yıl Eylül ayında çıkarttığı 6 serisi saatler ile kandaki oksijen ölçümünü yapabilir hale geldi. Diğer şirketler de bir bir bu özelliği devreye sokuyor.

Son söz olarak, teknolojinin gelişmesi, son kullanıcıların hizmetine sunulması gerçekten çok güzel. Bu yazıda da gördüğünüz gibi artık hayatta kurtarmaya başladı. Her zaman söylediğim gibi “teknolojinin esiri değil efendisi olun.” Sağlıklı günler.

 

İlginizi Çekebilir:

iPhone’nun Acil SOS özelliği bir kadını saldırıdan kurtardı

Tekno Safari YouTube kanalına abone olmak için tıklayın.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz