Teknolojik ilerlemelerin belki de en önemli sonuçları devletlerin askeri organizasyonları üzerinde gerçekleşiyor. Dünyanın en ileri ve gelişmiş ülkeleri bir yandan da askeri teknolojilerindeki üstünlükle bu durumlarını koruyabiliyor. Bu nedenle de hemen her ülke kendi olanakları dahilinde teknolojiyi bu amaçla kullanıyor ve sürekli bir ilerleme sağlamaya çalışıyor diyebiliriz. Bu ülkelerden birisi olan Kuzey Kore de aynı amaçla çalışmalarına devam ederken geçtiğimiz süreçte ilk casus uydusunu fırlatacağını açıklamıştı. Ancak gelen son haberlere göre tüm bu planlar bir kaza sonucunda suya düştü.
Bilindiği gibi Kuzey Kore, ABD ve Güney Kore\’nin tatbikatlarının akabinde ilk casus uydusunu fırlatacağını dünyaya duyurmuştu. Ancak Kuzey Kore\’nin bu açıklamasının ardından daha 24 saat geçmeden casus uydu bir kaza sonucunda denize düştü. İşte detaylar!
\”Pervasız\” Tatbikatları Gözlemlemek İçin
Devletlerin karşılıklı rekabetleri sonucunda birbirlerine karşı elde etmeye çalıştıkları üstünlüklerin daha çok askeri alandaki güçleri ile de doğru orantılı olduğu bir gerçek. Bu kapsamda askeri anlamda havada, karada, denizde ve hatta uzayda gerçekleşen tüm faaliyetler bu konuda belirleyici oluyor. Kuzey Kore de bu doğrultudaki her türlü teknolojik ilerlemeyi yakından takip etmeye çalışan ülkelerden birisi. Son zamanlarda Amerika ve Güney Kore’nin beraber gerçekleştirmiş oldukları ve açıkça mesaj niteliğindeki tatbikatların ardından Kuzey Kore de bu konuda bir açıklama yaptı. Yapılan açıklamada Kuzey Kore ülke tarihinin ilk askeri casus uydusunu fırlatacağı duyuruldu. Güney Kore ve ABD\’nin yapmış olduğu tatbikatlara değinilen açıklamada ilk casus uydusunun haziran ayında fırlatılacağı ifade edildi. Hatta bunun amacının ABD’nin Güney Kore ile yaptığı “pervasız” tatbikatları gözlemlemekten ibaret olduğu kaydedildi.
Ama Plan Suya Düştü
Kuzey Kore\’nin, Güney Kore ve ABD tatbikatlarına karşılık olarak ilk askeri uydusunu fırlatacağını açıklamasının ardından daha 24 saat geçmeden uydu hakkında önemli bir haber geldi. Buna göre casus uydunun yaşanan bir kaza sonucunda denize düştüğü bilgisi duyuruldu. Kuzey Koreli yetkililer, kazanın ardından en kısa sürede ikinci fırlatma denemesinin yapılacağını söylerken uydunun başına gelen kaza hakkında ise detaylı bir bilgi vermediler. Diğer yandan bahsi geçen casus uydunun Sarıdeniz, Doğu Çin Denizi ve Filipinler’in Luzon Adası üzerinde kullanılabileceği belirtilmişti. Buna karşılık olaraksa Japonya ordusuna uydu ya da parçalarının kendi hava sahalarına girmesi halinde vur emri de verilmişti.
Tekno Safari YouTube kanalına abone olmak için tıklayın!
FILE PHOTO: A composition showing crypto currency with the Binance logo. Picture taken on Nov. 10, 2022. REUTERS/Dado Ruvic
Finans ve kripto dünyasının önemli borsalarından birisi olan Bitcoin, Avustralya doları karşısında önemli derecede bir değer kaybı yaşadı. Globalde şu anda 28 bin dolardan işlem gören Bitcoin, Avustralya\’da şaşırtıcı şekilde 22 bin dolar seviyesine kadar geriledi.
Son yılların belki de en tartışmalı finansal araçlarından birisi olan kripto paralar, hala daha finans dünyasının önemli argümanlarından birisi. Yatırımcılar açısından da sürekli yeni gelişmelere gebe olan söz konusu piyasalarda son olarak yine şaşırtıcı bir gelişme yaşandı. En büyük kripto borsalarından birisi olan Bitcoin (BTC), Avustralya doları karşısında önemli bir değer kaybı yaşadı. Global ölçekteki borsalarda 28 bin dolar seviyelerinde işlem gören BTC, Avustralya\’da 22 bin dolar seviyelerinde işlem gördü. İşte detaylar!
BTC Avustralya\’da Değer Kaybetti
Bu haftanın belki de en önemli finans konularından birisi olarak BTC\’nin Avustralya doları karşısındaki durumu oldu denilebilir. Şimdi bu konunun nedenlerine bir göz atalım. Bilindiği gibi BTC, ödeme sağlayıcı olarak Avustralya\’da PayID ile çalışıyordu. Fakat 18 Mayıs\’ta Binance PayID ile yollarını ayırınca yatırımcıların banka havalesi ile kripto para alıp-satabildikleri mekanizma da durmuş oldu. Hatta Binance Avustralya, PayID ile yolları ayırdıktan sonra Avustralya doları (AUD) ile alım satım işlemlerinin sona erdirileceğini de açıkladı. Ve tüm bu gelişmeler sonunda BTC\’nin Avusturya doları karşısında değer kaybetmesi ile sonuçlandı.
1 Haziran Yaklaşınca Panik Arttı
Diğer yandan Binance, Avustralyalı yatırımcıların 1 Haziran\’a kadar paralarını çekebileceklerini duyurdu. Bu duyuru ile birlikte de 1 Haziran yaklaştıkça yatırımcılar gereksiz bir şekilde paniğe kapılarak banka hesaplarındaki kripto yatırımlarını çekmeye çalıştılar. Tüm bunların ardından yüklü miktarda satış girilirken kimse Avustralya doları ile BTC almak istemeyince arz-talep dengesinden kaynaklı bir şekilde fiyatlar düşmeye başladı. Ve küresel pazarda 28 bin dolar seviyesinde seyreden BTC, Avustralya\’da 22 bin dolara ancak alıcı bulabildi. Diğer yandan birçok yatırımcı ise elindeki BTC\’yi satıp AUD\’a çevirip BTC alarak kar elde edip etmeyeceğini sorgulamaya başladı. Ama hemen söyleyelim ki, maalesef böyle bir durum söz konusu değil. Çünkü Binance Global\’de USDT ile AUD satın alamıyorsunuz. Yani Binance, USDT/AUD paritesi işlemlere kapalı.
Tekno Safari YouTube kanalına abone olmak için tıklayın!
Dünyanın en popüler çevrimiçi mesajlaşma uygulamalarından birisi olan WhatsApp, som zamanlarda ardı ardına yeni uygulamalar kazanıyor. Kullanıcı deneyimini en iyi noktaya taşımayı hedefleyen WhatsApp, geçtiğimiz haftalarda ortaya çıkan 4 cihaza kadar oturum açma özelliği kullanıma sunuldu. Bu özellik sayesinde, kullanıcılar bir WhatsApp hesabını aynı anda 4 farklı akıllı telefona bağlayabilecekler.
WhatsApp\’tan kullanıcıların işini kolaylaştıracak bir uygulama daha. Test kullanıcıları tarafından deneyimlenebilen bu özellik sayesinde artık bir WhatsApp hesabı 4 akılı telefona tanımlanabilecek. Bu özellik an itibariyle hem Android hem de iPhone kullanıcıları için erişilebilir halde. İşte detaylar!
Çoklu Cihaz Özelliği Genişletiliyor
Hatırlanacağı üzere WhatsApp tarafından geçtiğimiz yıl \”Çoklu Cihaz\” adı verilen yeni bir özellik tanımlanmıştı. Kullanıcıların hesaplarını bir telefon ve bir masaüstü ya da web sürümden bağımsız olarak kullanılabilmesini sağlayan bu özellik oldukça beğenilmişti. Çünkü bu özellik sayesinde telefonda internet bağlantısı olmasa dahi masaüstü ya da web sürüm üzerinden kullanım sağlıyordu. Şimdi yeni gelen uygulama ise Çoklu Cihaz özelliğinin kapsamının daha da genişletilmesi anlamına geliyor diyebiliriz.
Mark Zuckerberg Duyurdu
WhatsApp\’a tanımlanan yeni özellik sayesinde artık birbirinden bağımsız olarak 4 akıllı telefonda tek bir hesap kullanılabilecek. Meta şirketler grubunun kurucusu Mark Zuckerberg, 4 farklı cihaza kadar oturum açılabilmesine izin veren bu yeni özelliğin kullanıma sunulduğunu açıkladı. Zuckerberg, Facebook ve Instagram üzerinden yaptığı açıklamada \”Bugünden itibaren aynı WhatsApp hesabına en fazla dört telefonda giriş yapabilirsiniz\” ifadelerini kullandı. Böylelikle şu ana kadar bir WhatsApp hesabını sadece tek bir cihazda kullanabilen kullanıcılar, bu yeni özellik sayesinde artık 4 akıllı telefonda eş zamanlı ve bağımsız olarak kullanılabilecek. Özellik kapsamında eklenen yeni cihazlar, otomatik olarak senkron edilecek ve bu sayede kullanıcı herhangi bir mesajı kaçırmadan kullanımına devam edecek. Özelliği kullanmak içinse öncelikle ikinci cihaza WhatsApp\’ı yükleyerek giriş ekranına gelmeniz gerekiyor. Ardından ana cihaza giderek \”Bağlı Cihazlar\” menüsüne geçin. Ana cihazda \”Cihaz bağla\” seçeneğine tıklayarak ikinci cihazda görünen QR kodu ana cihazda okutun. Bu işlemlerin ardından WhatsApp hesabınızı diğer cihazlara da bağlamış olacaksınız.
Tekno Safari YouTube kanalına abone olmak için tıklayın!
İnternet ve telefon teknolojisinde yaşanan gelişmeler bir yandan dünya çapında iletişimi ve daha birçok şeyi kolaylaştırırken bir yandan da başka sorunlara neden oluyor. Bu konuda da bazı şirketler oldukça büyük sorunlarla karşı karşıya kalabiliyor. Söz konusu sorunlarla karşılaşan teknoloji markalarından Huawei, ABD\’nin ardından Portekiz\’den de bir yaptırım alabilir.
Çin\’in en önemli teknoloji markalarından birisi olan Huawei, geçtiğimiz yıllarda Amerika tarafından bir yaptırıma maruz kalmıştı. Hatta öyle ki, bu yaptırım nedeniyle şirket küçülmeye bile gitmek durumunda kalmıştı. Şimdi ise son yaşanan bir gelişmeye göre Avrupa bölgesinde olan Portekiz tarafından şirkete aynı şekilde bir yaptırım uygulanabilir. Ancak işin kötü yanı eğer Portekiz bu yaptırımı uygulayacak olursa Avrupa bölgesinden daha çok devletten de bu yaptırımlar gelebilir. İşte detaylar!
Daha Önce de Başına Geldi
Çin menşeli teknoloji devi Huawei\’ e Portekiz\’den kötü haber. Yüksek Siber Güvenlik Konseyi\’nin yapmış olduğu bir açıklamaya göre Portekiz hükümeti, Huawei\’ye bir yaptırım uygulayabilir. Hatırlanacağı gibi, Huawei daha geçtiğimiz yıllarda Amerika Birleşik Devletleri tarafından da bir yaptırıma maruz kalmış ve hatta bu yaptırım nedeniyle küçülmeye gitmek zorunda kalmıştı. Şimdi ise bir Avrupa ülkesi olan Portekiz de yakında Huawei’ye yaptırım uygulamaya hazırlanıyor olabilir. Bu konuda geçtiğimiz Perşembe günü Portekiz Yüksek Siber Güvenlik Konseyi tarafından yapılan bir açıklama oldukça dikkat çekici idi. Buna göre Huawei ve Huawei gibi Çin menşeili şirketlerin, ülkedeki kablosuz ağ bağlantıları için yüksek risk oluşturduğu söylendi.
5G Sınırlaması
Portekiz Yüksek Siber Güvenlik Konseyi\’nin yapmış olduğu bu açıklamanın ardından, Portekiz, yerel operatörlere AB (Avrupa Birliği), NATO (Kuzey Atlantik Antlaşması Teşkilatı) ve OECD (Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü) Birliğine üye olmayan ülkelerden 5G teknolojisi için ekipman tedarik edilmemesi yönünde bir tavsiyede bulundu. Ve eğer bu durumda Portekiz hükümeti bu öneriyi kabul ederse, Çin menşeili şirketlerin ülkedeki 5G altyapı projelerine katılmaları yasaklanacak. Söz konusu yaptırım önerisi hakkında açıklama yapan bir Huawei sözcüsü ise şunları söyledi:
Uzaya ve gökyüzüne dair yapılan çalışmalar insan ırkının belki de en büyük merak uyandıran araştırma ve çalışmaların başında geliyor. İlk olarak Amerika Birleşik Devletleri ve Rusya\’nın başlattığı uzay çalışmalarına şimdi ise Çine ve Japonya katıldı. Bu arada özellikle Rusya\’nın Ukrayna ile girmiş olduğu çatışmacı tutum nedeniyle çıkan savaş dolayısıyla Rusya uzay programlarını askıya aldı. NASA ise girmiş olduğu bu zorlu yarışta tam rakipsiz olarak ilerlemeyi düşünürken Çin\’le karşı karşıya geldi.
Uzay hakkındaki çalışmalara Rusya ve Amerika Birleşik Devletleri\’nin ardından katılan Çin, son günlerde yapmış odluğu çalışmalarla NASA\’ya muazzam bir rakip durum ve alternatif yaratıyor. Son olarak gelinen noktada ise Çinliler Ay’a gidiş için takvimlerini NASA’dan çok daha erken bir tarihe işaretlemeyi başardılar. İşte detaylar!
Çinliler Ay’a NASA\’dan Önce mi Gidecek?
Uzay alanına dair yapılan çalışmalar ve hatta rekabet adeta büyük bir sektörün doğmasına da yardımcı oldu. Bu arada son dönem yapılan uzay çalışmalarının en önemlilerinden birisi ise Ay\’a gitmek konusunda. Bu konuda önemli çalışmalar yapan Amerika Birleşik Devletleri ve Çinli bilim insanları Ay\’a gidiş için bir tarih belirlemeye çalışırken Çinliler NASA\’dan daha erken bir tarihle karşımıza çıktı. Hatta Çin Devlet Uzay Ajansında yapılan bir açıklamaya göre, Ay’a gidiş için tüm planlar yapılmış ve dolayısıyla da hazırlıklar başlamış durumda. Aslında bu konuda NASA\’nın daha hızlı bir şekilde yol katetmesi ve Ay\’a gitmesi bekleniyordu. Hatta bu çalışmalarla ilgili Amerikan Uzay Ajansı açıklamalar yaparak yaptı. Bu açıklamalara göre en erken 2025 yılında Ay’a astronotlarını göndermek istedikleri belirtilmiş olsa da henüz bu açıklamaların resmi bir niteliği olmadığını da söylememiz gerekir.
İlk Giden Çinliler Olacak
Ay\’a ilk gitme yarışının kazananı şimdilik belli oldu. Çin Devlet Uzay Ajansı tarafından yapılan açıklamaya göre Çin, 2030 yılına kadar astronotları uzaya göndereceklerini resmi olarak açıklamış oldu. Bu konuda verilen tarihler ise ayrıca kafa karıştırıcı. Çünkü bu konuda NASA yani ABD 2025 yılını takvim olarak gösterirken Çin ise 2030 dedi. Ancak burada şuna dikkat etmek gerekiyor. NASA tarafından gelen açıklama resmi bir açıklama değil, yalnızca yapılan çalışmaları özetleyen genel bir açıklama. Ayrıca bu açıklamada net bir tarih verilmemiş, en erken 2 yıl sonra denilmiş. Ancak Çin tarafından gelen açıklama böyle değil. 2030’a kadar ifadesi hem Ay\’a gidişin 7 yıl içinde olacağını söylüyor hem de açıklama resmi kanallarla yapılmış durumda.
Tekno Safari YouTube kanalına abone olmak için tıklayın!
Çinli teknoloji devi Xiaomi\’nin alt markası olan Redmi, beklenen modeli Note 12T Pro\’yu duyurdu. Yüksek performans sunacak orta segment telefonun henüz fiyatı ve hangi tarihte çıkacağına dair bilgiler paylaşılmadı. Ürünün Türkiye\’ye gelmesi bekleniyor.
Redmi son model orta segment telefonu olan Note 12T Pro’yu duyurdu. Henüz hangi tarihte ve hangi fiyatla sunulacağı belli olmayan telefonun özellikleri de bu kapsamda ortaya çıktı. Şirketin en yeni orta segment telefonu olan Note 12T Pro, daha geçtiğimiz yıl çıkan Note 11T Pro’nun direkt halefi olarak karşımıza çıkıyor. Sınıfına göre oldukça etkileyici özelliklere sahip olan cihazın, fiyat performans kapsamında yine beğeni toplayacağı düşünülüyor. İşte detaylar!
Siyah, Beyaz ve Mavi Seçenekleri Var
144 Hz yenileme hızına ve 20.5:9 en boy oranına sahip olan Note 12T Pro, IPS LCD ekranla geliyor. Henüz ekranın boyutuna dair herhangi bir bilgi açıklanmamış olsa da cihaza 6,51 inçlik FHD+ çözünürlüklü bir ekran gelmesi de beklentiler arasında. Ayrıca Redmi Note 12T Pro MediaTek Dimensity 8200 Ultra yonga setine sahip olup 12 GB RAM’i de içinde barındırıyor. Hatta marka tarafından belirtildiğine göre 512 GB UFS: 3.1 depolama ve 67W hızlı şarj destekli 5080 mAh batarya da cihazda göreceğimiz özellikler arasında. Yine şirket tarafından kamera tarafına dair detaylar paylaşılmamış olsa da; üçlü kamera kurulumunun yer alacağı paylaşılan görsellerden açıkça görülebiliyor. Hatta arkada 64 MP ana, 8 MP ultra geniş ve 2 MP makro kamera yer alırken, önde ise 16 MP’lik bir selfie kamerasının gelebileceği söyleniyor. Android 13 tabanlı MIUI 14\’le kurusundan çıkacak olan Note 12T Pro, siyah, beyaz ve mavi renk seçenekleriyle geliyor.
Diğer Detaylar
Redmi Note 12TPro\’nun teknik özellikleri, Redmi beğenenler tarafından merakla bekleniyor. Buna göre 6,51 inç 144 Hz IPS LCD ekran kullanılan telefonda işlemci ilse Dimensity 8200 Ultra. 12 GB\’a kadar RAM\’e sahip olan ürün için ayrıca 512 GB\’ye kadar depolama alanına sahip olabilirsiniz.
Bu şekilde teknik özellikleri ortaya çıkan ürünün geri kalan özellikleri ise henüz şirket tarafından açıklanmadı. Ayrıca Türkiye\’ye gelmesi beklenilen cihazın fiyatı ve piyasaya çıkış tarihi ise henüz bilinmiyor.
Tekno Safari YouTube kanalına abone olmak için tıklayın!
Son dönemlerde yapay zeka alanındaki çalışmalar hız kesmeden ilerlerken bir yandan da oldukça popüler olan sohbet botu ChatGPT bu unvanını korumaya devam ediyor. Son olarak bir grup araştırmacı, ChatGPT ve bir doktorun vermiş oldukları cevapları kıyaslamak istediler. Elde ettikleri sonuç ise ChatGPT\’nin verdiği yanıtların daha tatmin edici bulunması oldu.
CahtGPT konusunda tartışmalar devam ederken, bir grup araştırmacı sohbet botunun güvenilirliğini bu kez de sağlık alanı üzerinden gerçekleştirmek istedi. Geçtiğimiz günlerde veteriner bulamayan bir kişi, köpeği için ChatGPT\’den bilgi alarak onun hayatını kurtarmıştı. Araştırmacılar şimdi de ChatGPT\’yi insan sağlığı konusunda sınamak istediler. İşte detaylar!
Komitenin Tercihi ChatGPT
Popüler sohbet botu ChatGPT\’nin tıp ve insan sağlığı konusundaki bilgilerini sınamak için California Üniversitesi bünyesinden bir grup bilim insanı, tıpla ilgili 195 soru hazırladı. Grup soruları hem ChatGPT\’ye hem de gerçek bir doktora sordu. Komite karşısında alınan cevapların ardından cevapların yüzde 79\’unda ChatGPT\’nin daha iyi olduğuna karar verildi. Çünkü ChatGPT, sorularla ilgili daha detaylı bilgiler veriyor ve aynı zamanda daha iyi empati yapabiliyordu. Fakat yine de siz siz olun herhangi bir aksilik ve hastalık halinde ChatGPT\’ye değil bir uzman doktora güvenmeyi ihmal etmeyin.
Doktor ve ChatGPT\’nin Cevapları
Bir doktora ve ChatGPT\’ye ayrı ayrı sorulan soru, yutulan bir kürdan nedeniyle ölüm riskinin olup olmadığı idi. Bu soruya karşılık doktorun verdiği cevap: \”Olayın üzerinden 2-6 saat geçtiyse, muhtemelen bağırsaklarınıza inmiştir. Bu, kolayca alınamayacağı anlamına gelir. Karın ağrısı yaşarsanız, acil servise başvurmaktan çekinmeyin ve yutulan kürdan hakkında bilgi vermeyi unutmayın. İlk aşamada fazla bir operasyon yapılamayacaktır.\” şeklinde oldu. ChatGPT ise soruyu şu şekilde yanıtladı:
\”Yabancı bir cisim yuttuysanız endişelenmeniz doğaldır ancak bu durumda yuttuğunuz kürdanın size ciddi bir zarar vermesi pek olası değildir. Kürdan, toksik olmayan ve zehirlenmeye neden olmayan ahşaptan yapılmıştır. Ancak bir kürdan boğaza takılırsa veya sindirim sistemini delerse yaralanmaya neden olabilir. Ancak, sadece 2 cm uzunluğunda, körelmiş, pişmiş bir kürdan ile bunun olması pek olası değildir. Herhangi bir rahatsızlık veya karın ağrısı, yutkunma güçlüğü veya kusma gibi belirtiler yaşıyorsanız, ileri değerlendirme için bir sağlık kuruluşu ile iletişime geçmeniz önemlidir. Ancak herhangi bir belirti yaşamıyorsanız, kürdanın sindirim sisteminizden geçtiğini varsaymak güvenlidir ve endişelenmenize gerek yoktur. Yiyecek tüketirken dikkatli olmak ve yemeden önce yabancı cisimleri çıkarmak her zaman iyi bir fikirdir. Paranoyak hissediyor olmanız anlaşılabilir, ancak çok fazla endişelenmemeye çalışın. Kürdanın size ciddi bir zarar vermesi pek olası değildir.\”
Tekno Safari YouTube kanalına abone olmak için tıklayın!
İletişim araçları ve internetin gelişimi ile birlikte birçok alanda önemli değişiklikler meydana gelirken, çalışma koşullarında ise adeta kökten değişikliklerin ortaya çıktığını söyleyebiliriz. Diğer yandan özellikle Pandemi koşullarının etkisiyle 2017 yılından bu yana \”freelance\” çalışma biçimi oldukça yaygın bir biçim haline gelmeye başladı. Ancak her ne kadar bu çalışma biçimi dünya çapında hızla yaygınlaşsa da oldukça ciddi bazı sorunları içinde barındırıyor diyebiliriz.
Son zamanlarda hızla yaygınlaşan ve birçok sektörde aktif bir şekilde uygulanan freelance çalışma biçimi, sahip olduğu avantajların yanı sıra önemli dezavantajları da içinde barındırıyor. İşte şu anda ülkemizde bile 1 milyonun üzerinde olan freelance çalışanların yaşadıkları zorluklardan bazıları!
1 Milyondan Fazla Kişi Freelance Çalışıyor!
Bilgi, hizmet ve materyal üretim biçimlerinin değişmesi ile paralel olarak yüzyılımızda çalışma biçimlerinde de ciddi oranda bir değişiklik meydana geldi. Bu kapsamda Dünya Bankası verileri incelendiğinde dünyada toplam 3,38 milyar insandan oluşan küresel işgücünün 1,57 milyarı serbest çalışıyor. Bununla birlikte ülkemizde de Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2020 yılı itibarıyla serbest çalışanların ulaştığı sayı 1 milyonun üzerinde.
Freelance Çalışmanın Zorlukları
Serbest çalışanların global finans ve çalışma partneri Ruul’un Kurucu Ortağı Mert Bulut, şu ana dek hizmet verdikleri binlerce serbest çalışanla ilgili gözlemlerinden yola çıkarak freelancer’ların sıklıkla karşılaştığı bazı temel zorluğu bir araya getirdi. Ve bu sorunların başında da, düzensiz gelir elde etmek geliyor. Çünkü bu çalışma düzeninde gelir dalgalanmaları olabiliyor ve bazen aylarca beklenenden daha düşük bir gelir elde edilebiliyor. Bunun yanı sıra bir diğer büyük sorunsa müşteri bulmak ve müşteri ilişkilerini yönetmekle ilgili. Ayrıca birden fazla proje üzerinde çalışmak, takvimleri organize etmek ve teslim tarihlerine uymak da freelance çalışanların öneli zorluklarından bir diğeri. Ayrıca birçok freelance çalışanın dert yandığı sorunlardan birisi de iş ve özel hayatın dengesinin sağlanabilmesinde yaşanan güçlük. Genel olarak freelance çalışanların çoğu iş ve özel hayat dengesini sağlamakta zorlanabiliyorlar. Bu noktada bu kişiler için önerilebilecek en temel şeyse çalışma saatlerini belirlemek ve bu saatlere uygun olarak çalışmak olabilir. Ayrıca serbest çalışmak bazen sosyal bağlantı eksikliği ve izolasyon hissi de yaratabiliyor.
Tekno Safari YouTube kanalına abone olmak için tıklayın!
Dünyanın en popüler çevrimiçi mesajlaşma uygulamalarından birisi olan WhatsApp, tasarımını yeniliyor. Buna göre iOS arayüzünde güncellemeye gidecek olan WhatsApp, bununla birlikte alt gezinme çubuğunu daha da modernleştirecek.
Dünya çapında oldukça yaygın bir kullanım ağına sahip olan çevrimiçi mesajlaşma uygulaması WhatsApp, uzun bir sürenin ardından çok daha modern bir görünümle arayüzünü güncellemeye hazırlanıyor. Hatta uygulama mesajının yeni iOS tasarımında gelecek olan yeni özeliklerle birlikte kullanıcı deneyiminin daha da geliştirilmesi hedefleniyor. İşte detaylar!
Alt Çubuk Yarı Saydam Efektle Güncellenecek
Meta şirketler grubunun en önemli bileşenlerinden birisi olan WhatsApp, modern bir görünüm kullanarak arayüzünü güncellemeye hazırlanıyor. Yeni iOS tasarımında yer alacak olan bu yeni özellikle amaçlanan şeyse kullanıcı deneyimini en üst seviyeye taşımak. Bu kapsamda iOS\’ta alt çubuk tasarımını değiştiren WhatsApp, iPhone’daki bu yeni görünümde alt çubuğun yarı saydam efektle güncelleneceği görülüyor. WABetaInfo’dan elde edilen bilgiler kapsamında, yeni sekme çubuğu düz siyah blok yerine yarı saydam bir efektle görülecek. Böylelikle estetik açıdan da daha şık bir görünüm sağlaması beklenen bu özellik hala geliştirme aşamasında ve henüz beta kullanıcılarına dahi açılmadı. Söz konusu görünüm aynı zamanda büyüyen iPhone ekranlarında daha rahat bir kullanımı da sağlamış oluyor.
Android\’de de Değişiklikler Var
Bundan kısa bir süre önce yine WhatsApp alt gezinme çubuğunda buna benzer bir yenilik yapmıştı. Fakat söz konusu değişiklik henüz kullanıcılara yayılmadan geri çekilmişti. Bu arada uygulamayı karanlık modda kullanan iPhone sahiplerinin hali hazırda düz siyah bir çubuğa sahip olduğunu söyleyebiliriz. Ve yeniden tasarlanan bu arayüz ile yeni özelliklerini daha estetik ve çekici hale getirmek isteyen WhatsApp\’ın bu özelliği ilk olarak iOS için WhatsApp Beta uygulamasında test edeceğini söylemeliyiz. Söz konusu arayüzün ne zaman kullanıma açılacağı ise henüz bilinmiyor. Diğer yandan tasarım konusunda Android\’de de birtakım değişiklikler mevcut. Android 2.23.11.19 için WhatsApp beta güncellemesini yükleyen kullanıcılar, alt gezinme çubuğuyla ilgili bazı farklılıklarla karşılaştı. Ve Android’de test edilen son özellik ile arama çubuğunda bulunan yeni simgeye dokunulduğunda ekran paylaşımı yapılabilecek.
Tekno Safari YouTube kanalına abone olmak için tıklayın!
Akıllı telefon dünyasında son zamanların popüler tasarımı olan katlanabilir telefonlar konusundaki çalışmaların ardı arkası kesilmiyor. Dünyanın en büyük teknoloji şirketlerinden birisi olan Huawei de bu konuda önemli çalışmaları olan isimler arasında. Şirket, son olarak Mate X3 ile bu konuya oldukça yeni bir soluk kazandırmayı amaçlıyor.
Merkezi Çin\’de bulunan ve çok uluslu şirket olan Huawei, özellikle akıllı telefon teknolojisinin sürükleyici isimlerinden birisi. Şirket, bugüne kadar çeşitli modellerle kullanıcıların akıllı telefon deneyimini iyileştirirken şimdi de katlanabilir akıllı telefon dünyasına yepyeni bir soluk getiriyor. İşte Huawei\’nin katlanabilir akıllı telefonu Mate X3 hakkında bazı detaylar ve merak edilenler!
Huawei Mate X3\’le Çıkış Yakaladı
Akıllı telefon teknolojileri konusunda son dönemin en popüler konularından birisi olan katlanabilir cihazlar, her geçen gün yeni tasarımlar ve modellerle karşımıza çıkmaya devam ediyor. Bu konuda son derece önemli çalışmalara imza atan şirketlerden birisi de elbette Huawei. Özellikle ABD\’nin kısıtlayıcı politikalarından sonra yeniden kendisini toparlamak isteyen Huawei, Mate X3 ile büyük bir çıkış yakalıyor. Çin\’de en çok satılan telefonlar arasında yer alana Mate X3, mart ayında ülkemizde tanıtıldıktan sonra bu ayın başında da ülkemizde satışa sunuldu. Ülkemizdeki kullanıcılarla bu ay buluşan Huawei Mate X3 hakkında, Huawei Tüketici İş Grubunun Baş Teknik Sorumlusu Bruce Lee, cihazın Çin’de en çok satılan telefon olduğunu söyledi. Hatta Lee, çıktığı pazarlarda da en çok tercih edilen katlanabilir model olduğunu vurguladı.