Ana Sayfa Blog Sayfa 1217

Oppo, Reno 3 ve Reno 3 Pro ailesini Çin’de düzenlenen bir etkinlikte tanıttı

0

Tanıtılmadan önce hakkında birçok sızıntının çıktığı Oppo Reno ailesinin son serisi 5G desteğiyle birlikte gelecek. Şirket, Reno 3 ailesinin ortaya çıkan bazı bilgilerini doğrulamış oldu. Oppo Reno 3 ve Oppo Reno 3 Pro’nun yakın zamanda Hindistan’da satışa sunulması bekleniyor.

Oppo Reno 3 Pro 5G

Oppo Reno 3 Pro’nun 5G ile geleceği ve Qualcomm Snapdragon 765G işlemcisi tarafından destekleneceği onaylandı. Cihaz ayrıca 8 GB ve 12 GB RAM alternatiflerine ek olarak 128 GB ve 256 GB dahili kullanım alanına sahip olacak.

Super AMOLED Full HD + paneline sahip olacağı onaylanan cihazın ekranında kavisli kenarlar ve selfie kamerası için delikli çentik bulunacak. Reno 3 Pro 5G\’nin 6,5 inç uzunluğunda bir ekrana ve 32 MP ön kameraya sahip olacağı düşünülüyor.

Reno 3 Pro 5G’nin 64 MP ana kamerası, 13 MP telefoto lensi, 8 MP ultra geniş açı lensi ve 2 MP veya 5 MP derinlik sensörüyle desteklenecek. Cihazın ayrıca 4.025 mAh bataryayla geleceği doğrulanmış oldu. Reno 3 Pro 5G\’nin 50W veya 65W SuperVOOC 2.0 hızlı şarj özelliğine sahip olması bekleniyor.

Reno 3 Pro 5G’nin renk seçenekleri arasında, Moonlight Black, Sunrise, Night Sky Blue ve Misty White bulunacak.

Oppo Reno 3 5G

Oppo Reno 3’ün ise 6.4 inçlik AMOLED ekranıyla 1080 x 2400 piksel çözünürlük sunacak ve ekranı çentikli bir yapıya sahip olacak. Cihazın arka kamerasında ise dörtlü kamera sistemi bulunuyor.

411 ppi ekran yoğunluğuna sahip telefonun önü Gorilla Glass 6 ile, arkası ise Gorilla Glass 5 ile korunuyor. Bu arada ekran kasa oranı da yüzde 84.2.

Cihazın teknik detaylarına gelince ise, gücünü MediaTek Dimensity 1000L 5G işlemciden aldığı görülüyor. 8 GB ve 12 GB RAM alternatiflerine 128 GB dahili depolama alanı eklenmiş durumda.

Telefonun arkasında 64 MP çözünürlüğünde ana kamera konumlanıyor. 4.025 mAh bataryadan beslenen telefon hızlı şarj özelliğine sahip.

Oppo Reno 3 ailesi 31 Aralık’ta piyasaya sunulacak.

Huawei P40’ın ön panelinin fotoğrafı sızdırıldı

0

Huawei’nin 2020’nin Mart ayında kullanıcılarla buluşacağı söylenilen akıllı telefonları Huawei P40 ve P40 Pro hakkında ilgi çekici bilgiler ortaya çıktı. Şirketin amiral gemisi akıllı telefonlarında daha önce görülmemiş ince çerçeveler kullanılacağı düşünülüyor.

Tasarım ve ekranının fotoğrafı sızdırılan cihaz hakkında önemli ayrıntılar ortaya çıktı.
Şirket, akıllı telefonlarında ekranın çerçevesini inceltmek için çalışmalarını hızlandırmış durumda. Huawei P40 Pro’nun tasarımı olduğu söylenilen fotoğrafta cihazın tasarımının iyileştirildiği ve daha önce görülmemiş bir incelikte çerçevelere sahip olduğu görülüyor.

\"\"

Edinilen diğer bilgilere göre ise, Huawei P40, OLED matris ekranla birlikte gelecek ve cihaz Kirin 990 işlemcisinden güç alacak. Telefonun, arka tarafında dikdörtgen şekilde konumlandırılmış çok modüllü bir kamera sistemine sahip olacağı ve en az 4000 mAh bataryayla kullanıcı karşısına çıkması bekleniyor. Ayrıca cihazın Android 10 işletim sistemiyle çalışacağı belirtiliyor.

Huawei P40 daha önce ortaya çıkan görüntülere göre, 6.1 inç veya 6.2 inçlik ekran kullanacak. Kamera modülünde en fazla dört sensör bulunacak ve USB Type-C girişine sahip olacak.

Temel versiyonun yanı sıra şirketin, 120 Hz kare frekansına sahip kavisli OLED panel, daha gelişmiş bir ana kamera, daha güçlü bir hızlı şarj özelliği ve daha yüksek kapasiteli pil ile Huawei P40 Pro’yu da tanıtması bekleniyor.

Katlanabilir ekranlı Huawei Mate X2’nin bazı bilgileri sızdırıldı

0

Çinli teknoloji devi Huawei, yeni katlanabilir akıllı telefon modeli üzerindeki çalışmalarını hızlandırdı. Sızdırılan bilgilere göre, katlanabilir akıllı telefonun bazı teknik bilgileri ortaya çıktı.

Huawei, akıllı telefon sektöründeki çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. Şirketin merakla beklenen telefonu Huawei Mate X2’nin Samsung’un Galaxy Fold katlanabilir akıllı telefonuna benzeyeceği söyleniyor. Ancak henüz şirket tarafından resmi bir açıklama yok.

Rodent950 kullanıcı adlı Twitter hesabı Huawei Mate X2\’nin ne zaman tanıtılacağını sızdırdı. Kirin 1000 yonga setinden güç alması beklenen Huawei Mate X2\’nin Samsung Galaxy Fold\’a benzeyeceği söyleniyor. Huawei Mate X2\’nin 5 inç ile 6,9 ​​inç arasında bir ekrana sahip olacağı konuşuyor.

Huawei’nin katlanabilir ekranlı Mate X modelinde 8 GM RAM ve 512 GB dahili depolama hafızasının bulunduğu göz önüne alındığında Mate X2’nin kaç GB RAM’e ve depolama hafızasına sahip olacağı şimdiden merak konusu oldu.

2020 yılının üçüncü çeyreğinde kullanıcılarla buluşacağı söylenilen Huawei Mate X2’nin IFA 2020’de tanıtılması bekleniyor. Cihaz hakkındaki detayların ilerleyen günlerde daha da netleşeceği düşünülüyor.

WhatsApp karanlık mod kısa süre sonra kullanılabilecek

0

Uzun zamandır merakla beklenen WhatsApp karanlık modun kısa süre sonra kullanıcılara sunulması bekleniyor. Hali hazırda test edildiği bilinen özelliğin önce Android ekosisteminde yer alması bekleniyor.

WhatsApp gelişmelerinin paylaşıldığı WABetaInfo’nun yayınladığı son raporlarda, Facebook çatısı altında bulunan online mesajlaşma uygulaması karanlık modu yayma çalışmalarını hızlandırdı. Edinilen bilgilere göre karanlık mod Android Beta sürümünü kullanan kullanıcılar için hazır durumda. Ancak karanlık mod özelliğinin hala geliştirilmekte olduğunu ve bunun resmi olarak piyasaya ne zaman sürüleceği şu an için bilinmiyor.

Android platformu için kullanıma hazır olan özellik, iOS ekosistemi için neredeyse tamamlanmak üzere. WABetaInfo’nun paylaştığı bir tweet, iOS kullanıcıları için karanlık mod özelliğinin kademeli olarak sunulacağını belirtiyor ancak geliştirmeler hala devam ettiği için net bir şey söylemek mümkün değil. Ayrıca, site popüler sosyal mesajlaşma uygulamasının iOS 13 ile uyumlu güncellemeler üzerinde çalıştığını da bildirdi.

Birleşik Arap Emirlikleri\’nin yerli mesajlaşma uygulaması ToTok\’un devlet destekli bir şekilde casusluk amaçlı kullanıldığı ortaya çıktı 

0

Birleşik Arap Emirlikleri’nde yasaklanan global mesajlaşma uygulamalarına alternatif olarak ortaya çıkan ve hükümetin vatandaşlarını kullanımına teşvik ettiği ToTok’un, devlet destekli bir casus uygulaması olduğu ortaya çıktı. Uygulama, hafta içi Google Play Store ve App Store’dan kaldırıldı. Konuyla ilgili incelemeler devam ediyor.  

New York Times’ın haberine göre Birleşik Arap Emirlikleri’nde yerli, basit ve güvenli bir sesli ve görüntülü mesajlaşma uygulaması olarak tanıtılan ToTok’un devlet tarafından desteklenen bir casusluk uygulaması olduğu ortaya çıktı. WhatsApp ve Skype gibi uygulamaların yasaklandığı Birleşik Arap Emirlikleri’nde ToTok, diğer mesajlaşma uygulamalarına alternatif olarak piyasaya sürüldü ve bu yüzden çokça ilgi gördü. Haberde paylaşılan bilgilere göre uygulama, hükümet tarafından kullanıcılarının yazışmalarını, konumlarını, eylemlerini, rehberlerini, ses ve görüntülerini takip etmek için kullanıldı ve uygulama üzerinden izinsiz olarak mikrofon erişimiyle ortam dinlemesi, kamera erişimiyle de görüntü kaydı yapıldı. 

Birkaç ay önce tanıtılan uygulama; Orta Doğu, Avrupa, Asya, Afrika ve Kuzey Amerikalı kullanıcılar tarafından App Store ve Google Play Store’da milyonlarca kez indirildi. Kullanıcıların çoğu Birleşik Arap Emirlikleri’nden olsa da ToTok, geçtiğimiz hafta Amerika’da en çok indirilen uygulamalar arasına girmişti.  

Geçtiğimiz aylarda ise resmi ve yarı resmi pek çok devlet kurumu ve telefon operatörleri, vatandaşları uygulamanın kullanımına teşvik etmişti. 

Uygulama, Play Store ve App Store’dan kaldırıldı 

Görünürde doğru hava tahmininde bulunma vaadiyle kullanıcıların konumlarını takip eden ToTok bununla birlikte, Instagram’ın Facebook arkadaşlarını işaretlemesi gibi, kullanıcılar ne zaman uygulamaya giriş yapsa arkadaşlarıyla bağlantı kurmasına yardımcı olma adı altında onları yeni bir bağlantı kurmaya teşvik etti. Uygulamanın tüm kullanıcıların mikrofonuna, kamerasına, takvimine, rehberine ve diğer telefon verilerine erişimi var. Ayrıca diğer tüm Apple ve Android uygulamaları gibi kullanıcıların konum ve bağlantılarını izleyebiliyor. 

“Hızlı ve güvenli” bir mesajlaşma uygulaması olarak tanıtılmasına rağmen, ToTok’un WhatsApp veya Skype’ta kullanılan uçtan uca şifreleme yöntemiyle ilgili de hiçbir iddiası yok. Uygulamanın gizlilik politikasıyla ilgili ipucu veren tek ibare ise “Kişisel bilgilerinizi aynı gruptaki şirketlerle paylaşabiliriz.” 

Apple ve Google, konuyla ilgili olarak detaylı bir inceleme sürdürdüklerini belirtti. Geçtiğimiz Perşembe, Google uygulamayı açıkça belirtilmemiş bazı politikaları ihlal ettiği gerekçesiyle Play Store’dan kaldırdı. Apple ise Cuma günü benzer bir hamle yaparak ToTok’u App Store’dan sildi ve uygulamayla ilgili araştırmalarına devam ettiğini ifade etti.  

Uygulamayı halihazırda indirmiş olan kullanıcılar, telefonlarından silene kadar kullanmaya devam edebilecek.  

Uygulama DarkMatter tarafından geliştirildi 

Bilişim güvenliği uzmanlarıyla yapılan teknik analiz ve görüşmeler, uygulamanın DarkMatter’a bağlı bir paravan şirket olan Breej Holding tarafından geliştirildiğini ortaya koydu. Şirket esasen Birleşik Arap Emirlikleri istihbarat yetkilileri, eski Ulusal Güvenlik Teşkilatı çalışanları ve eski İsrail askeri istihbarat ajanlarının çalıştığı Abu Dabi merkezli bir siber istihbarat ve “hack” (siber korsanlık) firması.  

DarkMatter’ın operasyonları arasında İran, Katar ve Türkiye gibi ülkelerde hükümet bakanlıklarını, FIFA yöneticilerini, gazeteci ve muhalifleri hack’leme ve siber saldırılarda bulunma gibi faaliyetler mevcut. Tüm ihlallerin baş sorumlusu olarak görülen şirket, şu anda işlediği olası siber suçlar sebebiyle FBI soruşturması altında.  

Türk YouTuber Berkcan Güven, Cristiano Ronaldo ile video çekti

0

Ünlü Türk YouTuber Berkcan Güven, Juventus\’un yıldız ismi Cristiano Ronaldo ile YouTube videosu çektiğini duyurdu. Berkcan Güven ve Efe Uygaç\’ın Ronaldo ile direk Challenge yaptığı video Cuma günü yayınlanacak. 

Twitter adresinden bir video ile paylaşım yapan Berkcan Güven, takipçilerine \”Cuma gününü bekleyin\” mesajını paylaşarak videonun saat 18.00\’de yayınlanacağını paylaştı.

Ronaldo\’nun \”Hayat sadece futbolla ilgili değildir\” sözleriyle başlayan videoda Berkcan Güven\’nin Ronaldo ile geçirdiği keyifli anlar ve tribünden görüntüler de yer alıyor.

Bu tweet\’in ardından bir paylaşım daha yapan Güven, Ronaldo ile Challenge yaptıklarını ve sonucun şaşırtıcı olacağını paylaştı.

https://twitter.com/berkcanguven/status/1209849727937863680

Kısa sürede çok sayıda beğeni alan paylaşımlar oldukça merak uyandırdı. Berkcan Güven\’in Clear\’ın reklam yüzü olan Ronaldo ile yine Clear\’ın iş birliği kapsamında buluştuğu tahmin ediliyor. Yaptığı paylaşımda bir müjde de veren Berkcan Güven, Cristiano Ronaldo\’nun imzalı formasının çekilişini yapacağını da açıkladı

Berkcan – Ronaldo Challenge\’ının sonucu ne oldu? Sonuç için tıklayınız

Berkcan Güven kimdir?

Berkcan Güven 30 Mayıs 1996 yılında İstanbul’da dünyaya gelmiş bir sosyal medya fenomenidir. 2014 yılından beri oyun, müzik ve eğlence içerikli videolar çekerek milyonlarca takipçisine hitap etmektedir. Youtube’da 3.8 milyon abonesi olan Berkcan Güven toplam 617 milyon görüntülenmeye sahiptir.

Berkcan Güven’in Youtube videolarının büyük bir kısmında ailesi de yer alıyor. Kardeşi Baran ve anneannesi Şahide Türe ile beraber çektiği videolar en çok beğenilen videoları arasında.

Berkcan Güven’in Youtube Benim İşim, Ferahlatır Bilirsin, Neresi, Akbilim Yok ve Yeniden gibi şarkıları da bulunuyor.

Twitter, animasyonlu PNG dosyalarını yasaklıyor 

0

Twitter, animasyonlu PNG dosyalarını yanıp sönen imgelere hassasiyeti olan epilepsi hastalarının güvenliği için platformda yasaklayacağını açıkladı. Sosyal medya devi, Epilepsi Kurumu’nun hastalara karşı yapılan bilinçli saldırılarla ilgili bir suç duyurusu hazırlamasından çok kısa bir süre sonra böyle bir adım atma kararı aldı. 

Twitter, epilepsi hastalarının güvenliği için platformda yeni bir değişiklik yapacağını duyurdu. Yapılan açıklamaya göre, sosyal medya devi animasyonlu PNG (APNG) dosyalarını kendi platformunda yasaklayacak. Şirket, alınan kararın sebebini bu formattaki dosyaların otomatik oynatma özelliğinden dolayı hareketli ve yanıp sönen imgelere hassasiyeti olan epilepsi hastaları gibi bireylerin güvenliği açısından bir tehdit unsuru oluşturması olarak gösterdi. 

Twitter Destek” birimi tarafından bir tweet aracılığıyla yapılan açıklamada “Animasyonlu PNG dosyaları, güvenlik kurallarımızı ihlal ediyor ve kullanıcıların uygulama ve cihazlarında performans sorunlarına sebebiyet veriyor. Bugünden itibaren yaptığımız bir düzeltmeyle animasyonlu PNG dosyalarının tweet atıldıktan sonra oynatılmasına izin vermeyeceğiz” ifadelerine yer verildi. Şirket ayrıca bugüne kadar platformda kötüye kullanılan bu açığın farkında olmadıklarını ve bu ihtimali ortadan kaldırmak için bu hamleyi yaptıklarını da belirtti. 

Yapılan düzenleme ardından halihazırda Twitter’da bulunan APNG dosyaları platform içerisinde kalmaya devam edecek; fakat şirket kullanıcılar tarafından yenilerinin yüklenmesini engelleyecek.  

“Yapılan saldırılar, epilepsili bir insanın yüzüne flaş tutmaktan farksız” 

Kısa bir süre önce Epilepsi Kurumu, epilepsi krizlerini tetiklemek için bilinçli olarak hazırlanan ve yanıp sönen veya parlayan ışıklı imgeleri belirli etiketlerle paylaşan kötü niyetli saldırılara ilişkin bir suç duyurusu hazırlamıştı. Twitter bu suç duyurusundan çok kısa bir süre sonra böyle bir adım atma kararı aldı. 

Epilepsi Kurumu’na göre sanal saldırılar; Ulusal Epilepsi Farkındalık Ayı, yani Kasım ayına denk geliyordu. Bu da epilepsi hastalarının Twitter’da organizasyonun kendileriyle ilgili yaptığı paylaşımları en çok takip ettikleri dönem olarak biliniyor. 

Epilepsi Kurumu Hukuk Yöneticisi Allison Nichol, saldırıların bir epilepsi hastasının yüzüne elektronik flaş tutmak ve kasıtlı olarak krizlerini tetikleyerek o hastada ciddi bir hasara sebep olmaktan hiçbir farkı olmadığını ifade etti. Bununla birlikte uzmanlar tarafından, ışığa duyarlı epilepsi hastalarının sayısı az olsa da maruz bırakılmanın üzerlerinde yarattığı etkinin oldukça ciddi olabileceği de bildirildi. 

Kurum, ayrıca pek çok epilepsi hastasının kriz geçirene kadar yanıp sönen ışıklara hassasiyeti olduğunun farkında bile olmadığını belirtti. Epilepsi hastalarının yaklaşık %3’ünün belli yoğunluklarda parlayan ışıklara maruz bırakıldığında kriz geçirmeye müsait olduğu tahmin ediliyor. 

Türk Telekom fiber internet ağı 7,5 milyon kilometreye ulaştı

0

Türkiye’deki internet kullanıcılarının başlıca amacında, fiber altyapıya geçebilme olanakları yer alıyor. Özellikle büyük şehirlerde fiber altyapısı hızlı bir şekilde yayılmaya devam ederken, fiber altyapının ulaşamadığı kısıtlı bölgeler bulunuyor. Türkiye’nin fiber internet altyapısı konusunda Türk Telekom CEO’su Ümit Önal, gelecek hedeflerini ve açıklarken fiber internet altyapısını yaymak için neler yaptıklarını da aktardı.

Türk Telekom CEO’su Ümit Önal ‘Ağustos böceği gibi yüksek ses çıkartmak yerine karınca gibi’ çalıştıklarını söyleyerek, Türkiye’nin bir ucundan diğer ucuna en yakın rakibinin 7 katı altyapı yatırımı yaptıklarını belirtti.
Önal, toplam 7,5 milyon kilometrelik fiber ağ yatırımı gerçekleştirdiklerini anlatarak, 2020 yılında İstanbul’da altyapısı olmayıp, altyapı talep eden her müşteriye “En geç 1 hafta içerisinde fiber hizmeti ulaştırma sözü” verdi.

Türkiye şu anda sahip olduğu fiber altyapısıyla 5G öncesi büyük bir atılım gerçekleştirmiş oldu. OECD ülkelerinin ortalamaları dikkate alındığında; yüzde 20 seviyesindeki abone fiberleşme oranıyla Türkiye, bu kategoride ABD, Kanada, İsviçre, Hollanda, Fransa, İtalya, Almanya, İngiltere ve Belçika gibi gelişmiş ülkeleri geride bırakıyor.

Türkiye’deki fiber altyapının yüzde 80’inde imzası bulunan Türk Telekom, yatırımlarıyla 2019 Aralık itibariyle toplamda 303 bin km fiber hat ile 7,5 milyon kilometre fiber ağ uzunluğuna ulaştı. Türkiye’nin dijital varlıklarının kurucusu ve geliştiricisi şirketin CEO’su Ümit Önal, şirketin fiber yatırımlarında geldiği son noktayı ve gelecek dönem hedeflerini paylaşmak üzere basın mensuplarıyla İstanbul’da bir araya geldi.

2019 yılının şirket için oldukça başarılı geçtiğini kaydeden Önal, yılın ilk 9 ayında yüzde 15,6’lık büyüme ve 1,9 milyar TL net kâr ile son 11 yılın gelir artışında rekor kırdıklarını söyledi. Türk Telekom’un bu toprakların milli bir değeri olduğunun altını çizen Ümit Önal, Türkiye’nin 2023 hedeflerine ulaşabilmesi için çalışmalarını hızlandırdıklarını kaydetti. Türk Telekom CEO’su Ümit Önal, ülkenin dijital dönüşümüne son 14 yılda 16,2 milyar dolar yatırım yaptıklarını, dijitalleşmenin olmazsa olmazı fiber altyapılarını ise son 10 yılda 10 kattan fazla artırdıklarını belirtti.

“Fiber ağımız 7,5 milyon kilometre”

Ümit Önal, “Türk Telekom olarak Türkiye’yi adeta fiber ağlarla ördük. Türkiye’nin 81 ilini köşe bucak sararak, yatırım yapmadık yer bırakmadık. Fiber şebekemiz ile ulaştığımız hane sayısını son 2 yılda rekor düzeye eriştirerek, 5 milyonun üzerinde artırmayı başardık. Gururla söylemek isterim ki; Türk Telekom’un fiber hane kapsamasını 2019 Aralık ayı itibariyle 21,7 milyon haneye yükselttik. Bugün altyapımız 303 bin kilometre fiber hat ile 7,5 milyon kilometre fiber ağa ulaştı” dedi.

 

Şehir içi hava ulaşımı 10 yıl içinde kullanılmaya başlanacak

0

Teknolojinin gelişmesiyle ve çalışmaların hızlanmasıyla birlikte şehir içi hava ulaşımının on yıl içerisinde kullanılmaya başlanması bekleniyor. Özellikle nüfusu ve trafiği yoğun olan şehirlere alternatif bir ulaşım sistemi geliştirmek için çalışmalar devam ediyor.

Dünyanın büyük ve kalabalık şehirleri gün geçtikçe içinden çıkılmaz hale gelen trafik sorununa alternatif olarak şehir içinde havadan ulaşıma geçmeye hazırlanıyor. UAM – Urban Air Mobility (kentsel hava taşımacılığı) sistemiyle yakında seyahatler başlayacak. Airbus, Google, Lilium, Uber gibi şirketlerin yıllardır üzerinde çalıştığı hava araçları son düzlükte. 2030’larda yılda 12 milyon yolcunun, 2050’lerde ise her yıl 400 milyondan fazla yolcunun kentsel hava taşımacılığını kullanacağı tahmin ediliyor.

KPMG, maliyet ve seyahat süresine bağlı olarak kentsel hava taşımacılığı talebinin nasıl büyüyeceğini anlamak için bir çalışma yaptı. Hazırlanan rapora göre, elektrikli, hızlı, güvenilir, çevreci ve entegre bir ulaşım talebine yanıt vermeyi amaçlayan kentsel hava taşımacılığında kullanılacak araçlar yola çıkmaya hazır. Havacılık devi şirketlerin, teknoloji şirketlerinin ve startup’ların iş birlikleriyle yapılan çalışmalar, ‘eVTOL’ diye tanımlanan ‘elektrikli, dikey iniş ve kalkış yapabilen hava araçlarının’ gelişim sürecini hızlandırdı. Pist ihtiyacı olmayan, kompakt tasarımıyla çok küçük alanlara bile kolaylıkla iniş-kalkış yapabilen araçların uygun maliyetlerle hizmet vermesi planlanıyor.

Rapora göre nüfus, trafik artış hızı, ulaşım maliyetleri, ekonomik büyüme, refah yoğunluğu ve hedef müşterilerin yolculuk verilerine bakarak hava ulaşımının gelişeceği 70 şehir merkezi belirlendi. Kentsel hava ulaşımının bu şehirlerde 2030’lardan itibaren şehir içinden havaalanı servisi olarak kullanıma girmesi bekleniyor. 2030’larda yılda 12 milyon yolcunun bu ulaşımdan yararlanacağı hesaplanıyor. 2050’lerde ise her yıl 400 milyon yolcunun kentsel hava taşımacılığıyla seyahat etmesi öngörülüyor. Bu, tüm dünyada şehir içi yolculukların yüzde 4’ünün yeni ulaşım sistemiyle yapılması anlamına geliyor. Bu tarihten itibaren kentsel hava taşımacılığı, bölgesel ve hatta şehirler arası seçenekler haline gelecek.

Kentsel hava taşımacılığının en çok kullanılacağı ilk beş şehir; Londra, New York, Los Angeles, Mexico City ve Sao Paulo. En iyi pazarları ise Asya’nın mega kentlerinin oluşturması bekleniyor. Bunlar da Tokyo, Pekin, Şanghay ve Seul olarak sıralanıyor.

Şehirden havaalanına hızlı gitmek ya da hafta sonu trafiğini atlatmak için helikopter tercih edenlere zaman kazandıracak kentsel hava taşımacılığının, alternatiflere yakın maliyetlerle hizmet vermesi, yaygınlaştıkça da ulaşılabilir fiyatlara inmesi öngörülüyor.

KPMG Türkiye’den Hakan Ölekli, “Geleceğin uçan taksileri, uçan aile arabalarını haber veren yeni şehir içi ulaşım sistemi artık çok yakınımızda. Teknolojideki gelişim, farklı teknolojilere ve uzmanlıklara sahip şirketlerin el ele verdiği yeni iş modelleri, alternatif şehir içi hava ulaşımını 10 yıla kadar gerçek kılacak. İş birlikleri, kentsel hava taşımacılığının, bu amaçla kullanılan helikopterden daha popüler ve pratik olacağı sözünü veriyor. Kargo teslimat uçağından yolcu taşıyan hava taksilerine kadar çok yoğun kullanılması beklenen araçlar, güvenli ve verimli bir hava ulaşım sistemi sağlayacak. Bu ulaşım modelinde kullanılacak ‘eVTOL’ tipi araçların tasarımında çoklu rotorları görüyoruz. Bu tasarım, elektrikli hava taşıtlarını daha ekonomik, sessiz ve sürdürülebilir yapıyor. Bu araçlar, kentsel alanlarda entegre kara-hava taşımacılığında yepyeni bir ekosistem yaratacak” dedi.

2030 yılında ‘Duyuların İnterneti’ tüketicilerin trendi olacak

0

Duyuların internetiyle birlikte tüketicilerin, görme, işitme, tatma, koklama ve dokunma duyularıyla etkileşime girebilen bağlı teknolojilerin sunacağı bir dizi faydalı hizmetlerin 2030 yılına kadar gerçeğe dönüşmesi bekleniyor.

Duyuların İnterneti; Yapay Zeka (AI), Sanal Gerçeklik (VR), Artırılmış Gerçeklik (AR), 5G ve otomasyon gibi teknolojilerle sağlanacak. Tüketiciler, 2030’da ekrana dayalı deneyimlerin, gerçeklikle neredeyse aynı olan çoklu duyusal deneyimlerle giderek daha çok rekabet edeceği görüşünü taşıyor.

ConsumerLab En Popüler Tüketici Trendleri 2030 raporu, yeni çıkan teknolojileri öncü olarak kullanmaya başlayan 46 milyon kişinin beklentilerini temsil ediyor. Duyuların İnterneti teknolojisinin ana itici güçleri arasında üç boyutlu eğlence ve alışveriş, iklim krizi ve buna bağlı olarak iklim etkisini en aza indirme ihtiyacı yer alıyor.

Raporun yazarlarından biri olan Ericsson Consumer & IndustryLab Başkanı Dr. Pernilla Jonsson, \”Şu anki akıllı telefonlara dayalı İnternet bağlanırlığından duyularımızın birbirine bağlanmasıyla oluşan çok boyutlu deneyimlere dönüştüğü bir dünyadan bahsediyoruz. Bu raporda giriş noktası olarak Artırılmış Gerçeklik gözlükleri temel alınarak, bunun tüketiciler için ne anlama gelebileceği araştırılıyor.Tüketicilerin Yapay Zeka (AI), Sanal Gerçeklik (VR), Artırılmış Gerçeklik (AR), 5G ve otomasyon teknolojilerinin sağlayacağı duyusal bağlanırlığın günlük yaşamımızda böylesine değişiklikler yapacağını öngörmelerini beklemiyorduk” diyor.

Raporun yazarlarından olan Ericsson Consumer & IndustryLab Araştırma Gündemi Başkanı Dr. Michael Björn ise konuyla ilgili olarak şunları söylüyor:\”Bugünden geleceğin genellikle doğrusal olarak gelişeceğini hayal ediyoruz. Ancak, insanların tüm duyularının dijitalleştiği bir dünyanın beraberinde hangi fırsatları ve zorlukları getireceğini de düşünmemiz gerekiyor. Duyuların dijitalleşmesi iklim değişikliklerinde ve karbon ayakizinin azaltılmasında büyük bir rol oynayabilir. Evinizden dışarı çıkmadan işe gidebilir, tatile çıkabilir ve tüm dünyayı gezebilirsiniz.

Duyuların İnterneti, aynı zamanda bireysel mahremiyet konusuyla ilgili tartışmaları da hararetlendirecek. Örneğin, halk arasında duyularımızın ürün veya hizmet satın alırken manipüle edilebileceğine dair bir endişe var. İnsanlar bu konuda gerekli önlemlerin alınmasını ve garanti verilmesini bekleyecekler.”

2030’a doğru en popüler 10 trend:

  1. İnsan beyni kullanıcı arayüzü olacak

Tüketicilerin yüzde 59’u sadece bir hedef noktası düşünerek Sanal Gerçeklik gözlüklerinde gidecekleri yerin rotasını görebileceklerine inanıyor.

  1. Tıpkı benim sesim

Tüketicilerin yüzde 67\’si mikrofon kullanarak ailelerini dahi kandıracak kadar gerçekçi bir şekilde birinin sesini taklit edebileceklerine inanıyor.

  1. İstediğiniz tüm lezzetler

Tüketicilerin yüzde 45\’i yenilen her şeyi dijital olarak zenginleştiren ve böylece tüm yiyeceklerin istediğiniz tatta olmasını sağlayacak bir cihaz olacağını tahmin ediyor.

  1. Dijital Aroma

Her 10 kişiden 6\’sı, tüm doğal kokularını deneyimlemek dahil ormanları veya kırsal bölgeleri dijital olarak ziyaret edebileceklerini tahmin ediyor.

  1. Tam dokunma hissi

10 kişiden en az 6\’sı ekrana dokunduklarında dijital simgelerin ve düğmelerin şeklini ve dokusunu ileten ekranları bulunan akıllı telefonlar olacağını tahmin ediyor.

  1. Tümleşik gerçeklik

10 kişiden 7\’si 2030 yılında Sanal Gerçeklik oyunlarının fiziksel gerçeklikten ayırt edilemeyeceğini düşünüyor

  1. Gerçek olarak doğrulanan haberler

\”Sahte Haberler\”in sonu gelebilir: Katılımcıların yarısı, kapsamlı doğrulamaların yapıldığı haber hizmetlerinin yaygınlaşmasını beklediklerini söylüyor.

  1. ‘‘Kişisel gizlilik koruması’ sonrası tüketiciler

Katılımcıların yarısı \”kişisel gizlilik koruması sonrası tüketici\” olacaklarını ifade etti: 2030 yılına kadar kişisel veri ile ilgili tüm sorunların çözülmesini ve böylece verilerin etkin olarak kullanıldığı bir dünyadan güvenli bir şekilde faydalanabileceklerini tahmin ediyor.

  1. Bağlı ve sürdürülebilir

10 kişiden 6\’sı Duyuların İnternetine dayalı hizmetlerin toplumu çevresel açıdan daha sürdürebilir hale getireceğine inanıyor.

  1. Duyuya dayalı hizmetler

Tüketicilerin yüzde 45\’i, alışveriş yaparken beş duyuyu da kullanabilmelerine olanak tanıyan alışveriş merkezlerinin olacağını tahmin ediyor.