Dijital
Instagram’a yaş sınırı geldi
Popüler fotoğraf ve video paylaşım platformu olan Instagram, 13 yaşın altındaki kullanıcıların uygulamayı kullanmasını yasakladığını açıkladı.
2012 yılında Facebook’un çatısı altına giren Instagram uzun zamandır tartışılan çocukların sosyal medya güvenliği hakkında önemli bir karara imza attı. Popüler sosyal medya platformu artık 13 yaşın altındaki kullanıcıların platforma girişini resmen yasakladı. Bugünden itibaren platforma yeni kaydolacak kullanıcılardan doğum tarihi isteyecek olan Instagram, 13 yaş altındaki kullanıcıların hesap açmasını engelleyecek. Ancak mevcut Instagram kullanıcılarına yaş sorulmayacak.
Şirket, ayrıca gizlilik kontrollerini artırarak, yalnızca takip edilen kişilerin size mesaj göndermesine veya bir gruba eklemesine imkan sunacak bir yeniliği de platforma ekledi.
Facebook, Snapchat ve TikTok kullanıcıların kayıt işlemine başlarken doğum tarihini girmelerini istiyor. Instagram’ın bu adımı daha yeni atıyor olması da geçtiğimiz aylarda tartışmalara konu olmuştu. Çünkü Çocukların Çevrimiçi Gizliliğini Koruma Yasası (COPPA), 13 yaşından küçük çocuklardan kişisel bilgi toplanmasını yasaklıyor.
Yaş kontrolünün platforma neden bu kadar geç geldiği konusunda açıklamalarda bulunan bir Instagram sözcüsü, “İnsanların bize yaşlarını söylemelerini istemedik çünkü Instagram\’ın, kimliğine bakılmaksızın herkesin kendilerini tam olarak ifade edebileceği bir yer olmasını istedik” ifadelerini kullandı.
PUBG Mobile 600 milyon indirilerek yeni bir rekora imza attı
iOS ve Android platformlarında milyonlarca indirilme ve oynanmayla rekor üstüne rekor kıran PUBG Mobile kırdığı yeni rekorla herkesi şaşırttı.
Günümüzün en çok oynanan ve en popüler oyun modu olan Battle Royale PUBG Mobile, başarısına başarı eklemeye devam ediyor. Fortnite Battle Royale modu, PUBG’yi bir dönem geride bıraksa da 2019 yılında durum hiçte öyle olmadı. Günümüzde Fortnite oyuncu sayısı epey düşük olurken, PUBG’de ise durum tam tersi oldu. Konsollarda ve bilgisayar platformunda ücretli olarak satılmaya devam eden PUBG, mobil platformda ise ücretsiz olarak indirilebiliyor.
PUBG Mobile’ın resmi Twitter hesabından yapılan bir duyuruya göre PUBG Mobile, 600 milyon oyuncuyu geride bıraktı.
600 million players from all over the world have downloaded PUBG MOBILR! A special thank you to all our players for your ongoing love & support ❤️we could not have done it without you! pic.twitter.com/uILCHekBN1
— PUBG MOBILE (@PUBGMOBILE) December 2, 2019
PUBG Mobile’ın Battle Royale sekmesinde en dişli rakibi olan Call of Duty: Mobile da yayınladığı ilk hafta 100 milyon indirmeye ulaşmıştı.
Rekor üstüne rekor kıran PUBG’nin PC tarafında işler Mobile kadar iyi gitmiyor elbette. Ocak 2018’ten beri oyuncularının yüzde 82’sini kaybeden PC sürümü elbette ki ücretli olması sebebiyle PUBG Mobile’dan daha az tercih ediliyor.
PUBG Mobile’ın önümüzdeki dönemlerde de bu başarısını sürdürmesi ve yeni oyuncuları kendine çekmesi beklenenler arasında. 11. sezona hazırlanan mobil oyunun yeni sezonu 5 Ocak 2020‘de oyuncularla buluşacak.
James Bond: No Time to Die’ın ilk fragmanı yayınlandı
James Bond’un 25. filmi olan ve son kez Daniel Craig’i izleyeceğimiz yeni film No Time to Die’ın beklenen fragmanı izleyicilerin beğenisine sunuldu.
Daniel Craig’i son kez James Bond olarak ekranlara taşıyacak olan efsanevi film serisinin 25. filmi, No Time to Die izleyicileri ve sevenleri tarafından merakla bekleniyor. 2006’dan itibaren yayınlanmaya başlayan Casino Royale filminden beri James Bond karakterine hayat veren aktör, bu filmle seriye veda etmeye hazırlanıyor.
Dünyaca sevilen film serisi James Bond’un yeni filmi No Time to Die, izleyicileri özlenen Bond dünyasına geri götürecek. MI6’teki görevinden ayrılan ve Jamaika’da sakin bir hayata atılan James Bond’un kapısı, “son bir görev” için dostu Felix Leiter tarafından çalınır. Bir tür kurtarma operasyonuna şahitlik edeceğimiz filmde bir bilim insanının peşine düşülür. Bond’un karşısında ise yeni bir teknolojiyle onu bekleyen bir suçlu olacak.
2 dakika 35 saniyelik fragmanı yayınlanan serinin son filmi, Cary Joji Fukunaga tarafından yönetiliyor. Önceki filmde karşımıza çıkan Léa Seydoux ve Christoph Waltz da, 25. filmde önemli bir rol oynayacak. Bohemian Rhapsody’deki performansıyla En İyi Erkek Oyuncu Oscar’ını kucaklayan Rami Malek’i, James Bond: No Time to Die’da kötü adam olarak göreceğiz. Malek, Mr. Robot ve Papillion yapımlarından da hatırlanıyor.
James Bond: No Time to Die 3 Nisan 2020’de izleyicilerle buluşacak.
Instagram mesajları yeni özellikle daha eğlenceli olacak
Facebook çatısı altında bulunan Instagram’a, yeni bir özellik gelecek. Şu an test aşamasında olan özellik, Instagram mesajlarını daha renkli ve eğlenceli bir hale getirecek.
Facebook, hem WhatsApp hem Instagram için sık sık iyileştirmeler ve güncellemeler geliştiriyor. Platformlara yeni özellikler ekleyerek kullanıcılarını memnun etmeyi planlayan Facebook’un Instagram mesajlar için yeni bir özelliği test ettiği belirtildi.
Facebook, Instagram’ın sevilen özelliklerini kendi bünyesine eklemeye devam ederken Instagram’ı da es geçmiyor. Fotoğraf ve video paylaşım platformu olan Instagram’a yeni getirilecek özellik ise platformun mesajlar bölümünü ilgilendiriyor. Facebook Messenger’da olduğu gibi artık Instagram, mesajlar bölümünde kullanıcılara uygulamayı daha kişiselleştirilebilir bir ortam sunacak. Messenger’ın kullanıcılar tarafından oldukça beğenilen özelliği, sohbet rengini değiştirebilme imkanı, Instagram mesajlar bölümünde de farklı renk alternatifleriyle kullanılabilecek.
Instagram is working on gradient Direct Thread themes pic.twitter.com/hQVUjwewrK
— Jane Manchun Wong (@wongmjane) December 4, 2019
Instagram mesajları daha renkli bir hale getirecek olan yeni özellik, ters mühendislik uzmanı Jane Manchun Wong tarafından paylaşıldı. Test aşamasında olan özellik, kullanıcılara sohbetlerde renk belirleme imkanı sunacak. Instagram mesajlara eklenecek özelliğin çalışma şeklinin Facebook Messenger’la aynı olması bekleniyor. Kullanıcılar sağ üstte yer alan ‘kişiye özel sohbet ayarları’ndan her bir konuşma için ayrı bir renk tanımlaması yapabilecek.
Test aşamasında olan yeni özelliğin kullanıcılara ne zaman sunulacağı ise şu an için bilinmiyor.
NASA bedava roket veriyor
NASA, sadece bir kere kullanılmış olan Satürn roketini isteyen birine bedavaya vereceğini açıkladı. Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi NASA’nın tek şartı ise roketin kargo parasının ödenmesi.
NASA uzay çalışmaları için gelişen, değişen yeni teknolojileri takip ediyor ve elinde olan ekipmanları yenileri ile değiştiriyor. NASA artık kullanmadığı ve eskiyen ekipmanları ise ücretsiz olarak veriyor. Ancak daha önce hiç bu kadar dikkat çeken bir ekipman vermeyen NASA, şimdi ücretsiz olarak Apollo döneminden kalma Satürn roketini vereceğini açıkladı.
Alabama’daki Marshall Uzay Uçuş Merkezi’nden yapılan bir açıklamayla Satürn Blok 1 İtici roket modülünün verileceği duyuruldu. Rokete sahip olmak isteyen kişinin tek yapması gereken kargo parasını ödemek. Apollo döneminden kalma Satürn roketinin kargo parası ise 250 bin dolar. Türk lirasıyla yaklaşık olarak 1,5 milyon TL olan rokete, bahsi geçen meblağ ödendiğinde ise isteyen kişi ücretsiz olarak sahip olabilecek.
Satürn Blok 1 İtici roket modülü sadece bir kere kullanılmış bir roket. Bu roket Neil Armstrong, Buzz Aldrin ve Micheal Collins’i 1969 yılında uzaya götüren Saturn V roketinin ilk modeli olarak biliniyor. Ayrıca kargo parasını ödeyen kişiye ücretsiz olarak verilecek roket, ilk yapılan deneme kalkışından sonra hiç kullanılmadı.
Saniyede 4, Yılda 130 Milyon Zararlı Yazılım Üretiliyor
Gelişen teknoloji ve nesnelerin internetiyle artık birbiriyle konuşan, iletişim kurabilen cihazlar, hayatımızın her yerinde. Cep telefonu ve bilgisayar dışında internet bağlantısı olan cihazlar günden güne artıyor. Fakat bu durum riskleri de artırıyor. Hayatımız dijitalleştikçe saldırılar artıyor ve veri güvenliği ön plana çıkıyor. Zararlı yazılımlar, siber saldırılar ve hackerlar verilerimizin güvenliğini tehdit ediyor.
Antivirüs markası Eset, dijitalleşmeyle artan siber saldırı ve zararlı yazılım saldırı yağmuruna cevap verecek 2020 sürüm güvenlik yazılımlarını ‘senin olan sende kalsın’ sloganıyla tanıttı.
Düzenlenen etkinlikte konuşan Eset Türkiye CEO’su Alain Soria, her saniye 4 yeni zararlı yazılımın üretildiğini ve bu rakamın yılda yaklaşık 130 milyon yeni zararlı yazılıma denk geldiğine değindi. Zararlı yazılımların hayatımıza etkilerinin altını çizen Soria, bu rakamın 2020’de saniyede 5 kötü yazılıma denk geleceğini ve tehditlerin artacağını, bunun da kurumlar ve bireyler için veri güvenliğini daha da önemli bir konu haline getireceğine değindi.
Bireysel kullanıcılara yönelik ürünler hakkında konuşan Eset Türkiye Ürün ve Pazarlama Müdürü Can Enginkurban, bireylerin her ne kadar deneyimli olursa olsun sürekli tehditlere açık olduğuna ve bunun önüne geçmek için güvenlik önlemleri alması gerektiğine değindi. Enginkurban, “Deneyimli kullanıcılar açık alanlarda wifi kullanmayarak, kredi kartı bilgilerini her siteye eklemeyerek, ilgisiz ve tehdit içeren mailleri açmayarak kendi önlemlerini alıyor ama bu yeterli değil. Çünkü teknoloji ve nesnelerin internetiyle tehdit her geçen gün artıyor. Evimizde internete bağlı cihazların sayısı her geçen gün artıyor ve bu da bizi açık bir hedef haline getiriyor. Çünkü hackerlar her alandan saldırıyor. Bu sebeple, kişisel önlemlerden çok daha fazlasına ihtiyacımız var.” dedi.
Dünyadaki Zararlı Yazılım Sayısı 2019 sonunda 1 milyarı aşacak
Gelişen teknoloji hayatımızı kolaylaştırdıkça aynı zamanda kişisel ve profesyonel verilerimizin güvenliğini de tehdit ediyor. Gerekli önlemler alınmadığında saldırılar oldukça pahalıya mal oluyor. 2015 yılında dünyadaki zararlı yazılım sayısı 400 milyonken, bu rakamın 2019 sonunda 1 milyarı aşması bekleniyor. Siber saldırganlar, hackerlar ve zararlı yazılımlara karşı kullanıcıların; internet güvenliği, parola güvenliği ve veri güvenliği konusunda daha dikkatli olması gerekiyor. Eset’in açıkladığı verilere göre veri sızıntılarının %25’i insan hatası kaynaklıyken, %27’si başarısız operasyon sebebiyle gerçekleşiyor. Veri sızıntılarındaki en önemli pay ise %48 oranında zararlı yazılımlardan kaynaklanıyor.
Zararlı yazılımlar ve siber saldırılara yönelik en yaygın hatalardan birisi “kim bana neden saldırsın?” kanısı. Birçok kullanıcısı saldırıya maruz kalabilecek bir verisinin veya durumunun olmadığını düşünüyor. Oysa durum bundan çok farklı. Her bireyin şifreleri, bağlı hesapları, banka ve kredi kartı bilgileri; özel kalması ve korunması gereken kişisel veriler. Kişisel veri güvenliği için bu verileri koruma altına almak gerekiyor.
macOS ve Linux da en az Windows kadar risk altında
Kullanıcıların bir diğer yaygın yanlış kanısı ise macOS, Linux gibi işletim sistemlerinin daha güvenli olduğu ve tehditlerin sadece Windos için geçerli olduğu. Oysa macOS ve Linux da en az Windows kadar tehdit altında. Windows\’u burada diğerlerine göre öne çıkaran, sahip olduğu pazar payı. Can Enginkurban konuşmasında bunu şu şekilde ifade ediyor: “Yeni bir zararlı yazılım üretildiğinde en yüksek erişim oranı Android, macOS ve Linux sistemlerde oluyor. Çünkü insanlar bu sistemlerin güvenli olduğuna inandıkları için korunmuyor.”
Cirosunun %80’i kurumsal satışlara ait olan Eset Türkiye’nin Satış Müdürü Asım Akbal, şirketlere yönelik güvenlik tehditlerinin %55’inin kazara ya da yanlış planlama sonucu meydana geldiğini, veri sızıntısına maruz kalan şirketlerin %49’unun bunu ancak aylar sonra fark edebildiğini ve işletmelerin %87’sinin hassas kurumsal verilerinin çalışanların kişisel cihazlarına kopyalandığını belirtti.
Toplantıda, bireysel kullanıcılara yönelik ESET NOD32 Antivirus’ün yanı sıra ESET Internet Security ve ESET Smart Security Premium programlarının 2020 yılı sürümleri de tanıtıldı. Yeni sürümler, en güncel virüs, truva atı, solucan, rootkit ve botnetlerin yanı sıra oltalama teknikleri, fidye yazılımları, casus programları ve kripto madenci yazılımları gibi kötü amaçlı kodlarla mücadele etmek üzere tasarlandı.
Karmaşıklaşan saldırılar karşısında artık tek korunma teknolojisi yeterli değil. Koruma anlayışını çok katmanlı koruma üzerine kurgulayan ESET, yazılımlarında antivirüs tarama motoruyla birlikte 13 ana koruma katmanı kullanıyor: UEFI Tarayıcı, Ağ Saldırısı Koruması, İtibar ve Ara Bellek Denetimi, Makine Öğrenimi, Sandbox Uygulaması, Davranış Temelli DNA Analizi, Gelişmiş Bellek Tarayıcı, İstismar Engelleyici, HIPS Script Tabanlı Saldırı Önleme, Fidye Yazılımı Koruması, ESET Tehdit İstihbaratı, ESET Live Grid ve Botnet Koruması.
Bilim insanları HIV virüsüne çare olması beklenen aşıyı 2021 yılında çıkarabilir
Bilim insanlarının yeni geliştirdiği ve 2021 yılında kullanıma başlanması beklenen aşıyla AIDS tedavi edilebilecek.
Tıbbın uzun yıllardır üzerinde çalıştığı ve çaresinin bulunmadığı AIDS hastalığı sayısız insanın ölümüne yol açtı. Ancak AIDS hastalığının tedavisi için gerçekleştirilen çalışmalar son on yılda büyük yol kat etti. Şimdi ise bilim insanlarının AIDS aşısı çalışmaları sona yaklaşıyor gibi görünüyor. Eğer çalışmalarda bir problemle karşılaşılmazsa 2021 yılında AIDS hastalığına çare olacak aşı kullanıma sürülebilir.
NBC News’in haberine göre bilim insanları deneme sürecinde olan üç potansiyel AIDS aşısı üzerinde çalışmalarına devam ediyor. Süreç şu anki hızıyla devam edebilirse 2021 yılında AIDS aşısı uygulanmaya başlayabilir.
Bilim insanlarının deneme sürecinde olan aşılarından biri, Güney Afrika’da yüksek oranda ölüme sebep olan HIV virüsünün bir alt türü için geliştiriliyor. Deneme sürecinde olan diğer iki aşının ise başarılı olursa, HIV virüsünün birçok alt türüne karşı kullanılabilecek.
Bilim insanlarının AIDS hastalığı için geliştirdiği aşıların uygulanma süreçlerinin ise biraz zorlayıcı olduğunu belirtmek gerek. Tedavi süreci içerisindeyken belirli aralıklarla doktora gidilmesi ve randevuda belirli sayıda aşı olunması gerekiyor. Devam eden deneme süreçleri, hastalığın yayılmasını önlemedeki aşının ne kadar etkili olduğuna dair bilgiler sağlıyor.
Bilim insanlarının deneylerinin asıl amacı, aşının farklı gruplar üzerindeki etkisini tespit edebilmek. Edinilen bilgilere göre, Afrika kökenli genç bir kadında etkili olan bir aşının orta yaşlı beyaz bir erkekte etkili olamayacağı düşünülüyor.
Araştırmacıların temel amacı, HIV virüsünün geliştirilen aşılara nasıl bir tepki verdiğini tespit edip, eldeki verilerle yeni adımlar ve yöntemler üzerinde çalışmaya başlamak olduğu belirtiliyor. Bu bilimsel gelişimlerin sonucunda, aşının uygulama sayısı azalabilir ve hatta tek seferlik bir doktor randevusuyla AIDS hastalığına çözüm getirilebilir.
Honor 20 Lite Türkiye fiyatı belli oldu
Honor 20 Lite modelinin Türkiye fiyatı belli oldu. Peki Honor 20 Lite\’ın özellikleri neler ve Türkiye fiyatı ne kadar?
Honor 20 Lite, 6.24 inçlik Full HD+ çözünürlük sunan ekrana sahip. Gücünü sekiz çekirdekli Hisilicon Kirin 710F işlemciden alan akıllı telefonda 4 GB RAM ve 128 GB dahili depolama alanı bulunuyor. Cihaz grafiksel anlamda gücünü de ARM Mali-G51 MP4 GPU\’dan alıyor.
Honor 20 Lite\’ın arka tarafında 3 adet kamera sensörü bulunmakta. Bu kamera sensörleri şu şekilde: 24 MP yapay zeka destekli ana kamera sensörü, 8 MP ultra geniş açı kamera sensörü ve son olarak 2 MP derinlik sensörü. Cihazın ön tarafında 32 MP\’lik kamera sensörü bulunuyor.
3.400 mAh bataryaya sahip olan Honor 20 Lite, hızlı şarj teknolojisini desteklyor. Cihaz kutudan Android 9 Pie işletim sistemi ile birlikte çıkıyor.
Türk Telekom müşterileri, Honor 20 Lite’a Eskiyi Getir kampanyasına özel 12 ay boyunca aylık 199 TL’ye sahip olabiliyor. Cihazın tavsiye edilen peşin satış fiyatı 2.799 TL.
Google, 2019 yılı için en iyi Play Store uygulamalarını seçti
2019’un son ayına girdiğimiz bugünlerde firmalar en’lerini açıklamaya devam ediyor. Google da, Play Store için yılın en’lerini seçti. Google’ın seçtiği en’ler arasında kullanıcı oyuyla seçilen uygulamalar da bulunuyor.
Google’ın Android platformu için seçtiği 2019 en’leri arasında uygulamalar, oyunlar yer alıyor. İşte 2019’un Android platformundaki en’ler:
2019\’un en iyi uygulaması: Ablo
Arkadaş bulma uygulaması olan Ablo, işlevsel ve tasarımının şık olması nedeniyle 2019’un en iyi uygulaması olarak seçildi.
Halk oylamasıyla belirlenen 2019\’un en iyi uygulaması: Oyna Kazan
Kullanıcı oylamasıyla seçilen Oyna Kazan Android kullanıcıları tarafından en beğenilen uygulama oldu.
2019\’un en iyi günlük yardımcı uygulamaları:
ActionDash: Dijital Denge ve Ekran Süresi yardımcı
ActionDash, günlük telefon kullanımınızın detaylarını gösterirken ve istatistiklerinizi tutmanıza da yardımcı oluyor.
Boosted – Productivity & Time Tracker
Bu uygulama sayesinde zamanınızı planlayabiliyor ve zaman kontrolü yapabiliyorsunuz.
Gallery Go
Google Fotoğraflar uygulamasının minimalize edilmiş bir versiyonu olan uygulama sayesinde ufak düzenlemeler yapabiliyor, fotoğraflarınızı daha güzel bir hale getirebiliyorsunuz.
Mubert
Mubert, bir müzik akış uygulaması. Benzer diğer uygulamalardan farkı ise, çeşitli aktiviteler seçebiliyor olmanız. Kullanıcılara çeşitli modlar sunan uygulamayla, ruh halinize göre modlar belirleyip saatlerce müzik dinleyebiliyorsunuz.
Drops\’tan Scripts – Yazmayı öğren
Uygulama sayesinde farklı dillerin nasıl yazıldığını öğrenebiliyorsunuz.
2019\’un en eğlenceli uygulamaları
Ablo
Enlight Pixaloop
Oyna Kazan
Pottery.ly 3D– Relaxing Ceramic Maker
Video Düzenleyici – kamera efekt, tik tok efekt
2019’un en iyi oyunu
Call of Duty: Mobile